İsmail Saymaz: Bu hal cana tak etmiş olmalı ki… Masumiyet davul zurna çalarak örgütleniyor

Sözcü gazetesi yazarı İsmail Saymaz, Abdalların kurduğu Doğuş Partisi'nin Genel Başkanı Mehmet Karalar'ın açıklamalarını köşesine taşıdı.

İsmail Saymaz: Bu hal cana tak etmiş olmalı ki… Masumiyet davul zurna çalarak örgütleniyor

Sözcü gazetesi yazarı İsmail Saymaz, Abdalların kurduğu Doğuş Partisi'nin Genel Başkanı Mehmet Karalar'ın açıklamasına köşesinde yer verdi.

İsmail Saymaz'ın "Masumiyet örgütleniyor" başlıklı yazısı şöyle oldu:

Onlar Neşet Ertaş'ın kardeşleri, Hacı Taşan'ın yeğenleri, Ankaralı Turgut'un kuzenleri…

Anadolu'nun göçer çocuklarından, yani Abdallardan söz ediyorum.

Kökleri bütün Alevi Türkmenler gibi Horasan'a uzanıyor.

Yüzyıllardır müzisyenlik yaparak ve düğünlerde davul zurna çalarak hayatlarını sürdürüyorlar.

Aynı yazgıyı paylaştıkları Romanların ‘Güzel Parti' çatısı altında buluşması Abdalları harekete geçirdi. Gaziantep'te AK Parti'den üç kez milletvekili adayı olan ve 2019'daki yerel seçimde bağımsız adaylığını koyarak, 2501 yurttaşın oyunu toplayan Mehmet Karalar liderliğindeki Abdallar, 5 Nisan'da Doğuş Partisi'ni kurdu.

Partinin ambleminde birbirine bakan iki keklik var.

42 yaşındaki Karalar'a göre keklik, masumiyeti sembolize ediyor.

Abdallar da Anadolu'nun masumları…

Bir milletvekilleri yok.

Valiyi ve kaymakamı geçtim, içlerinden öğretmen bile çıkaramamışlar.

En çok uzman çavuş olabilmişler.

Salgından ötürü ekmekleri ellerinden alınmış.

Cumhurbaşkanlığı'nın açıkladığı müzisyenlere yönelik hibe desteği Abdalın hanesine hiç uğramamış. Düğünler yasaklandığı için Abdallar, kağıt ve hurda toplamak için Ankara'ya göçmüş. Bu kez de arabaları ellerinden alınıyor, ceza üstüne ceza veriliyor.

Bu hal cana tak etmiş olmalı ki…

Masumiyet davul zurna çalarak örgütleniyor.

Bir çift keklik yoksul Abdal kervanının üzerinde kanat çırpıyor.

Karalar: Seçim günü yaşar, sonra ölürüz

Doğuş Partisi Genel Başkanı Mehmet Karalar, sorularımı yanıtladı.

■ Abdallar kimdir?

Özü Türkmen'dir. Davul ve zurna çalarak geçimini sağlayan bir topluluğuz. Aleviyiz. 81 ilde varız. Çoğunluk Kırşehir, Kırıkkale, Hatay, Osmaniye, Gaziantep, Kilis, Yozgat ve Sivas'tadır. Nüfusumuz üç milyon.

■ Aşiretiniz yoksul mudur?

Yoksuldur. Söz hakkımız yok. Romanlara verilen söz hakkı, bizde yok. Her kesimde milletvekili var. Bizim sesimizi duyuracak kimsemiz yok.

■ Ambleminizde neden keklik var?

Keklik “Masum” demektir. Biz de masumuz. Aşiretimizde keklikle uğraşanlar çoktur. Kekliği insanlarımızın zararsız olduğunu göstermek için koyduk. Hiçbir zaman toplumda “Biz de varız” diyemedik. 21 ili gezdim. Aşiretimizin evlerinde oturulacak yer yok. Ekmek bulamıyorlar. Yine de “Açız, devlete karşı geldik” demediler.

■ Bir derneğiniz var değil mi?

81 İl Davulcu Aşiretler Derneği.

■ Dernekte Abdallardan başka gruplar var mı?

Domlar ve Romanlar var. Biz de göçüyoruz, Romanlar da. Onlar Hindistan'dan geldi, biz Horasan'dan. Moğollardan beri buradayız. Bizler hep alt sırada kaldık. Romanların milletvekilleri var, bakan danışmanları var. Bizden bir devlet memuru yok. Kimse bizi kaale almadı. Doğru dürüst üst düzeyde okuyanımız yok. Bir iki uzman çavuş var. Öğretmenimiz yok. Yüzde 85'i ilkokul mezunu.

■ Kadınlar ne iş yapar?

Genellikle evdedir. Bazıları temizlik işine gider, bazıları ot satar.

■ Doğuş Partisi'ni neden kurdunuz?

Abdal halkının sesi duyulsun diye. Bizim de var olduğumuzu Türkiye görsün. Mesela düğünler yasaklandı. Aşiretimizin çoğu düğünlerde müzisyenlik yaparak geçimini sağlıyor. Evine ekmek götüremiyorlar. Bir milletvekili demedi ki bu aşiretler ne olacak? Birçok partiyle diyaloğa geçtik, dikkate almadılar bizi. Biz dedik ki kendi sesimizi kendimiz duyuralım. En azından gençlerimizi eğitelim.

■ Yasaklar sizi nasıl etkiledi?

Çok etkiledi. Aşiret tamamen bitti. Hibe dağıtılırken aşiretimiz yazılmadı. Sisteme giremedik. Ayda bin TL vereceklerdi. Aşiretimizin yüzde 80'i almadı. Biz ne yaşarız, ne yaşamayız. Seçim günü yaşıyoruz, seçimden sonra ölüyoruz.

■ Kaybınız ne kadar?

Yüzde 99 kaybımız var. İnsanlarımız eve ekmek götüremiyor. Mecburen kağıt toplamaya Ankara'ya gidiyorlar. Bu sefer arabalarını yakalıyorlar. 18 gün ceza veriyorlar. İnsanları bıktırdılar. Son çare olarak kağıt topluyorlar, hurdacılık yapıyorlar. Onu da elimizden aldılar. Bu nereye kadar gidecek? Sonumuz ne olacak? Davamız budur. Bizim istediğimiz, aşiretin var olması. Zor durumdayız.

■ Salgından önce ne kazanırdınız?

Yöresine göre değişiyor. Ankara'da düğünlere saatlik gidilir. Gaziantep'te üç gün olur. 2-3 bin TL parayı 5-6 kişi alır. Şimdi düğünler yeni açıldı, o da iki saat. İki saate verilecek para, 300-500 TL. Ona da 3-4 kişi gidiyor, düşün.

■ Sigorta?

Sigortamız yok.

Etiketler
İsmail Saymaz