Gar katliamı duruşmasında yürekleri sızlatan soru

102 kişinin öldüğü Ankara Gar katliamı davasında 51'inci celse Sincan Cezaevi içindeki büyük duruşma salonunda yapılıyor.

Gar katliamı duruşmasında yürekleri sızlatan soru

Cumhuriyet- Ankara Adliyesi'nden Sincan'a alınan duruşma nedeniyle cezaevi çevresi ve duruşmasının yapıldığı bina ablukaya alındı.

Güvenlik önlemleri kapsamında dışarıda 3 arama noktaları oluşturuldu. Burada çevik kuvvet polisleri ile TOMA ve akrep araçları konuşlandırıldı. Basın araçlarının dahi, ana nizamiyenin önüne girmesine izin verilmedi. Nizamiyeye 500 metre geride oluşturulan noktada inen gazeteciler ve davanın mağdurları servislerle salonun olduğu yere götürüldü. Polisler gelen araçların altını ve içini olası bombalı eyleme karşı aramadan geçirdi. Duruşma, 900 kişilik ana salonda yapılıyor. Salona girene kadar 6 kimlik kontrolü de yapıldı.

SANIKLARA ETTEN DUVAR

Katliamın tutuklu 19 sanığının duruşma salonunda çevresinde 200 jandarma güvenlik çemberi oluşturdu. Jandarmanın dışında ise 100 polis sanık bölümünün çevresinde oturdu.

Duruşmayı CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, Genel başkan yardımcısı Veli Ağbaba'nın arasında olduğu 10 vekil ile HDP milletvekili Oya Ersoy da izliyor. 3 gün sürecek duruşmada tarafların mütalaa karşısında savunma yapması ve perşembe günü de mahkemenin karar vermesi bekleniyor.

Saat 10.40'ta mahkeme heyeti yerini aldı. Duruşma başladı. Firari sanık Nusret Yılmaz'ın kaçak olduğu halde avukat tuttuğu anlaşıldı.

SAVCI MÜTALAASI DOĞRULTUSUNDA KARAR VERİLMESİNİ BİR KEZ DAHA YİNELEDİ

Katliam davasında yargılanan sanıkların etrafına yaklaşık 100 polis ve 200 jandarma ile yoğun güvenlik önlemi alındı. Duruşmaya izleyici olarak CHP’li ve HDP’li milletvekillerinin yanı sıra DİSK, KESK, TMMOB, TTB yöneticileri de katıldı. Katliam mağduru ailelere ait telefon, anahtar, çakma vb. eşyaların duruşma salonuna sokulmasına izin verilmedi. Mahkeme başkanının salondaki uyarılarıyla başlayan duruşmada savcı, 12 Haziran tarihinde verdiği mütaalasını tekrarladı ve bu mütalaa doğrultusunda karar verilmesini istedi.

Mahkeme başkanı gelen belgeleri okudu. Söz verilen duruşma savcısı, müşteki avukatların kovuşturmanın genişletilmesi talebini, sanıkların hukuki durumlarında değişiklik yaratmayacağı gerekçesiyle reddini istedi.

Savcı, sanıkların cezalandırılmasını talep etti.

AVUKAT MUSTAFA KEMAL GÜNDÜZ TEPKİ GÖSTERDİ

Müşteki avukatı Mustafa Kemal Gündüz davanın Ankara Adliyesi'nden Sincan Cezaevi'ne alınmasına tepki gösterdi.

Gündüz, "Burada adil bir yargılama olmaz. Nakil kararı hukuki değil. Buraya gelen müştekiler birçok engellemeler ile karşılaştı. Gelemeyenler oldu. Dava resmen şehirden kaçırıldı. Salonda biz sanıkları göremiyoruz. Siz heyeti dahi göremiyorum. Böyle bir yargılama Anayasaya, AİHS'e aykırı." dedi.

‘KURGUSAL GERÇEĞİ KABUL ETMEMİZİ BEKLİYORLAR’

Mağdur avukatlarından Ziynet Özçelik, katılanların iddianameye ilişkin sözlü oturum bitirilmeden sözlerinin alınmamasının adil yargılanma hakkının ihlali olduğunu belirterek, “Bu dosyada başından itibaren devletin sorumluluğu tartışılmakta. Ancak devlet gerçeğin peşinde olmamakta. Bizim kurgusal bir geçeğin kabul edilmesi beklenmekte. Bizim burada haklarımızı kullanmamız bakımında yüz yüzelik ve kendimizi ifade etme hakkımızı talep ediyoruz” dedi.

MÜŞTEKİLERİN MÜTALAA HAKKINDA BEYAN VERMESİ TALEP EDİLDİ

Mahkeme Başkanı, mağdur avukatların müştekilerin konuşmaları yönündeki taleplerini daha sonra değerlendireceğini söyleyerek, müştekilerin sözlerini daha sonra alacağını ekledi. Katliamda hayatını kaybeden avukat Uygar Çoşgun’un eşi avukat Mehtap Sakinci Coşgun, herkesin müşteki olarak söz hakkını kullanamadığını hatırlatarak, 6 müştekinin beyanlarının hemen alınmasını istedi. Mağdur avukatlarından Sevinç Hocaoğulları, müştekilerin beyanlarını sunduktan sonra avukatların konuşmasını isteyerek, “Müştekilerin mütalaa hakkında beyanlarının alınmasını istiyoruz” dedi. Mahkeme Başkanı Giray, konuşmak isteyen 6 mağdur ailesinin beyanlarının alınmasını kabul etti.

Müşteki Ahmet Andiç: Gar'da 103 kişi öldü. 500 kişi yaralandı. Ama orada bir polis dahi yaralanmadı. Demek ki önlem alınmadı. Devlet görevlileri orada katliam yapılacağını biliyordu.

Katliamda ölen avukat Uygar Coşkun'un annesi Nuray Coşkun: Asıl suçlular dışarıda geziyorken, deliller toplanmamışken bu dava böyle bitirilemez. Oğlumdan geriye torunum kaldı. Onu kreşten alırken başka babaların çocuklarını aldıklarını görmemesi için çaba harcıyorum.

Müşteki Muhammed Bahadır Kılıç: Gerçek adalet istiyoruz. Burada yargılananlar piyonlardır. Oysa emir verenler, katliama göz yumanlar, yaralıları süpür diyenlerin yargılanmasını istiyorum. Bunlar neden yargılanmıyor?

DURUŞMAYA ARA VERİLDİ

Müşteki Çağlayan Bozacı, konuşmasında "AKP silahlı bir terör örgütüdür, faşist diktatör Erdoğan" deyince Mahkeme Başkanı sözünü kestirip "Bu kadar yeter. Provakosyan yapmayın" dedi ve duruşmaya saat 14.00'a kadar ara verildi. Başkan, Bozacı'nın dışarı çıkarılmasını istedi.

DURUŞMA DEVAM EDİYOR

Aranın ardından duruşma devam ediyor.

Av. Tonguç Cankurt: IŞİD soruşturmalarının farklı illerde sonuçsuz kalmasının nedeni iktidarın ceza yargılaması politikasının bir sonucudur. Sormak gerekir acaba bu katliam tek başına IŞİD eylemi midir? 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasında söylenen sözlerle alakalı olabilir mi bu eylem?

Müşteki avukatı Kazım Bayraktar: Siyasal iktidar bu çetelere politikaları gereği terör örgütü diyemedi. Türkiye'nin adı dünyada cihatçı otobanı olarak anılmaya başlandı. Bu cihatçıların binlerce üyesi TR sınırından Suriye'ye geçti.

Avukat İlke Işık: Dosya eksik, siz de biliyorsunuz. Hücre evinde depolarda görüntüleri olanlar eksik, neden eksik bırakıyoruz, neden bu sanıklarla birlikte yargılanması gereken kişiler varken bunları dosyaya eklemiyoruz. Bizim bu dosya yıllarca sürsün diye bir derdimiz yok. Adalete ulaşmak istiyoruz ancak bu kadar eksik varken acelece dosyanın bitirilmek istenmesini anlamıyoruz. Ülkenin her yanından buraya duruşma için gelen insanların sanıklar tutuklu diye sevinmesini mi bekliyorsunuz, tutukluluk devam kararı verilince tebrik mi bekliyorsunuz? 103 insan nasıl öldü, 500'den fazla yaralı nasıl yaralandı, biz bunun cevabını istiyoruz.

Etiketler
Ankara Cezaevi Sincan