Hendek'te Havai Fişek fabrikası patlaması davasında 2 sanık tutuklandı
Coşkunlar Havaifişek fabrikası patlamasına ilişkin görülen davada serbest bırakılan 2 sanıkla ilgili tutuklama kararı verildi.
Sakarya’nın Hendek ilçesinde 7 kişinin yaşamını yitirdiği 127 kişinin de yaralandığı Coşkunlar Havai Fişek fabrikası patlamasına ilişkin davada 2 sanık hakkında tutuklama kararı çıkartılarak yakalama emri verildi.
Birgün'de yer alan habere göre; davada yaşamını yitirenlerin ailelerin avukatlarından Gülşen Uzuner “Geç alınmış bir karar. Hiç serbest kalmamaları gerekirdi” diye konuştu.
Hendek’te faaliyet gösteren Coşkunlar Havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020’de yaşanan faciaya ilişkin görülen davada gelişme yaşandı.
Davanın 10 Haziran’da görülen duruşmasında tutuksuz yargılanma kararı çıkması üzerine serbest bırakılan sorumlu müdür Asiye Angın ile genel ustabaşı Erşan Öztürk için Cumhuriyet Savcısı Bekir Ürgün tarafından yapılan itiraz sonuçlandı. İtirazın Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde değerlendirilmesinin ardından sanıklar hakkında tutuklama kararı ve yakalama emri çıkartıldı.
Gülşen Uzuner kararı şöyle değerlendirdi: “Dosyada toplanmayan deliller var. Ayrıca suç vasfı konusunda iddianamede yer alan bilinçli taksir niteliğine de katılmadığımızı, daha üst nitelikten yargılanma gerektiğini söylemiştik. Tahliye kararına da bu nedenle çok temelden şaşırmıştık. Duruşmanın hemen ardından 10 Haziran’da itiraz ettik. Netice itibariyle Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi itiraz üzerine yeniden tahliye kararını kaldırarak tutuklama kararına hükmetti. Geç gelen bir karar ancak yerinde bir karar.”
Yerinde ama geç alınmış bir karar
Uzuner mahkemenin yeniden tutuklama kararı vermesiyle ilgili gerekçelerini şöyle anlattı: “Toplanmayan deliller var. Kuvvetli suç şüphesi var. Hem delilleri etkileme hem de kaçma şüphesini gözeterek suçun niteliği meselesini de dikkate sunarak bu aşamada tahliye kararını hukuka uygun bulmadığını belirtti. Bizce yerinde bir karar. Çünkü, 7 insan canından oldu 120’nin üzerinde insan yaralandı ve sadece 2 tutuklu sanık kalmıştı.
Bu dosyanın da altının boşaltılması demek. Tutukluluktaki etkisi açısından Türkiye’yi biliyoruz. Tutukluluk maalesef ki ezilenlere dönük olunca işlemiyor. İş cinayetlerinde, tecavüzlerde, çocuk istismarlarında nedense tutuksuz yargılamayı esas alıyor. Bu bizce toplum açısından da oldukça tehlikeli bir durum. Bu hususu çok söyledik. Bu açıdan Hendek’te görülen davayla ilgili tutuklama kararı çıkartılması çok yerinde.”
Olası kastla yargılanmalılar
Sanıkların suçunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirten Uzuner son olarak şunları dedi: “Biz olası kast talep ediyoruz. Yani yeniden değerlendirmeli. Esas hakkındaki karara kadar yeniden değerlendirilme durumu var. Bilinçli taksir değildir, savcılık iddianamesi bilinçli taksir olarak istedi.
Ancak hem işyerinin koşullarını gözettiğimizde hem daha önce meydana gelen kazaları göz önünde bulundurduğumuzda artık bilinçli taksiri aşmıştır bu husus. Göz yumma vardır. Orasını da buna göre dizayn etmişler, aslında burası ‘Evet patlayacak ama şu kadar işçi ölsün’ düşüncesiyle tasarlamışlar. Bunun bile hesabının yapıldığı yerde bilinçli taksiri aşan bir nitelendirme olması gerekiyor bizce.”