4. Yargı Paketi'ne tepkiler artıyor: 'Hukukun üstünlüğü ortadan kaldırıldı insan hakları yok sayıldı'

Avukatlar 4. Yargı Paketi'nde yer alan istismar hakkındaki maddelere tepki gösterdi.

4. Yargı Paketi'ne tepkiler artıyor: 'Hukukun üstünlüğü ortadan kaldırıldı insan hakları yok sayıldı'

Kamuoyunda 4. Yargı Paketi olarak bilinen Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 14 maddeden oluşan birinci bölümü, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Birgün'den Bilge Sarıhan'ın haberine göre; teklif yasalaşırsa, çocuk istismarı dahil bazı katalog suçlarda tutuklama için kuvvetli suç şüphesinin somut delillere dayanmasını öngörüyor. Tutuklamaya, tutuklamanın devamına veya bu konudaki bir tahliye isteminin reddine ilişkin hakim veya mahkeme kararlarında, mevcut koşullara ilave olarak adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını gösteren deliller de somut olayda gösterilecek ve kararda yer alacak.

Ayrıca Meclis’ten geçen bölümde tanığın zorla getirilmesi, kadına karşı şiddet eylemleriyle daha etkin mücadele edilmesi gibi maddeler de bulunuyor.

CEZASIZ KALACAK

Çocuk istismarında somut delil aranması teklifinin Meclis’ten geçmesini değerlendiren İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Şükran Eroğlu şunları söyledi: “Somut delil dediğimiz elle tutulur gözle görülür kesin delildir. Cinsel istismar suçlarında böyle bir delilin olması her zaman mümkün olmayabilir. Tacizde beyan esas alınır. Kuvvetli bir şüphe ihtimali var saburadan araştırılır. Beyan ortadan kaldırıldı. Tacize uğrayan kadın ya da çocuk dur ben bir kameraya mı alayım diyecek. Somut delil dendiğinde birtakım cinsel suçların cezasız kalması olacaktır. Taciz artık cezasız kalacaktır.”

Birçok vakada istismar suçlarının delile dayandırılamayacağının altını çizen Eroğlu şöyle devam etti: “Organ olmadan yapılan istismarların hiçbiri artık ispatlanamayacaktır. Etkin bir soruşturma yapın çocuğun beyanını esas alın diye taleplerde bulunuyorduk. Ama taleplerimizin tam tersine bir şey çıkardılar karşımıza. İnsanlar hem travmatik durumda olduklarından hem de yargıya güvenmediklerinden çok zor şikâyet ediyorlardı. Bu güven tamamen ortadan kalkacak. İnsan haklarına ve hukukun üstünlüğüne uygun bir düzenleme olmadı. Vücuda ilişkin tasarruf insan hakkıdır. Hukukun üstünlüğü ortadan kaldırıldı insan hakları yok sayıldı.”

SOMUT DELİL İMKÂNSIZ

UCİM Türkiye Yapılanma Sorumlusu ve İstanbul Hukuk Koordinatörü Av.Bilge Kaan Özkan ise şunları söyledi: “Bu teklifin adaletin tecellisini baltalayacağını ve çok daha büyük mağduriyetlere sebebiyet vereceğini öngörmek hiç de zor değil. Somut deliller; çocuğun Çocuk İzlem Merkezleri’nde, nadiren de olsa duruşma esnasında bizatihi vermiş olduğu beyanlardır. İstismarın yapıldığı anda meydana gelen; izler, ekimozlar, fiziki bulgulardır. Fakat ne yazık ki bizler sahada aktif şekilde yer alıyor olduğumuzdan durumun hiç de böyle olmadığını biliyoruz. İhtisaslaşamamaktan kaynaklanan eksiklikler sebebiyle mahkeme heyetlerinin “çocuğun beyanı somut delildir” ilkesini benimsemediği gibi yönlendirici sorular sorarak akabinde de bu ifadelere çelişki diyerek tahliye, beraat kararları verdiklerini görüyoruz, biliyoruz.”

Birçok vakada istismar suçlarının delile dayandırılamayacağının altını çizen Eroğlu şöyle devam etti: “Organ olmadan yapılan istismarların hiçbiri artık ispatlanamayacaktır. Etkin bir soruşturma yapın çocuğun beyanını esas alın diye taleplerde bulunuyorduk. Ama taleplerimizin tam tersine bir şey çıkardılar karşımıza. İnsanlar hem travmatik durumda olduklarından hem de yargıya güvenmediklerinden çok zor şikâyet ediyorlardı. Bu güven tamamen ortadan kalkacak. İnsan haklarına ve hukukun üstünlüğüne uygun bir düzenleme olmadı. Vücuda ilişkin tasarruf insan hakkıdır. Hukukun üstünlüğü ortadan kaldırıldı insan hakları yok sayıldı.”

SOMUT DELİL İMKÂNSIZ

UCİM Türkiye Yapılanma Sorumlusu ve İstanbul Hukuk Koordinatörü Av.Bilge Kaan Özkan ise şunları söyledi: “Bu teklifin adaletin tecellisini baltalayacağını ve çok daha büyük mağduriyetlere sebebiyet vereceğini öngörmek hiç de zor değil. Somut deliller; çocuğun Çocuk İzlem Merkezleri’nde, nadiren de olsa duruşma esnasında bizatihi vermiş olduğu beyanlardır. İstismarın yapıldığı anda meydana gelen; izler, ekimozlar, fiziki bulgulardır. Fakat ne yazık ki bizler sahada aktif şekilde yer alıyor olduğumuzdan durumun hiç de böyle olmadığını biliyoruz. İhtisaslaşamamaktan kaynaklanan eksiklikler sebebiyle mahkeme heyetlerinin “çocuğun beyanı somut delildir” ilkesini benimsemediği gibi yönlendirici sorular sorarak akabinde de bu ifadelere çelişki diyerek tahliye, beraat kararları verdiklerini görüyoruz, biliyoruz.”

“Yargıtay’ın da çeşitli kararlarında belirttiği üzere çocuk; istismara uğradığını yaşadığı travmanın etkisiyle sıklıkla ‘uzun bir süre sonra’ söyleyebilmektedir” diyen Özkan şöyle devam etti: “Bu gibi durumlarda somut delil varlığı mümkün olmayacaktır. Cinsel istismar vakaları dört duvar arasında kimsenin göremeyeceği ortamlarda cereyan eder dolayısıyla kanuna ‘emredici lafz’ getirerek kuvvetli suç şüphesini yeterli görmeyip ille de ‘somut delil’ demek, bu mahiyetteki suçları işleyen kişilerin cezasız kalmasının önünü açmak anlamını taşıyacaktır. Bu kanun teklifinin kabulü; istismarcıları sevindirdi.”