Cumartesi Anneleri yargılanıyor: 'Kanunun kendisine aykırı'
Cumartesi Anneleri’nin 700. Hafta eyleminde gözaltına alınan 46 kişinin yargılandığı davanın duruşması dün görüldü.
Cumartesi Anneleri’nin, kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için düzenledikleri eylemin 700’üncü haftasında polisin müdahale ederek gözaltına aldığı 46 kişi hakkında açılan davanın ikinci duruşması dün görüldü.
Birgün'de yer alan habere göre; duruşmada Kenan Yıldızerler savunma yaparken Mahkeme Başkanı tarafından sözü kesildi. Avukatların ve duruşmayı izleyen CHP Milletvekili Av. Mahmut Tanal'ın itirazı üzerine Mahkeme Başkanı salonun boşaltılması talimatı verdi. Ardından salon boşaltıldı. Mahkemenin tarafsızlığını yitirdiğini belirten avukatlar reddi hakim talebinde bulundu. Fakat talep reddedildi.
İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma, daha geniş olan 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü. Aralarında kayıp yakınları Maside Ocak, Besna Tosun ve Hasan Karakoç da bulunduğu 46 kişinin “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet” iddiasıyla 6 aydan 3 yıla kadar hapsi isteniyor.
KANUNA AYKIRI
İnsan Hakları Derneği Başkanı (İHD) Avukat Öztürk Türkdoğan, derhal beraat talebini yeniledi. Böyle bir davanın açılmaması gerektiğini belirten Türkdoğan, şunları söyledi:
“Böylesi bir gösterinin veya toplantının 2911 sayılı kanun kapsamına alınması kanunun kendi düzenlediği istisnaya da aykırıdır. Dolayısıyla kanuna aykırı toplantı kavramının kullanılması kanunun kendisine bile bizatihi aykırıdır” dedi.
Duruşmada daha sonra Avukat Jiyan Tosun söz aldı. Gözaltına kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı olan Jiyan Tosun, kaybedilen babasının akıbetini soran ablası Besna Tosun’un avukatlığını yapıyor.
Av. Jiyan Tosun, 700. haftada yapılan saldırının Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırı olduğunu söyledi.
O GÜLÜŞÜ UNUTMUYORUM
Jiyan Tosun’un ardından Besna Tosun’un beyanına geçildi.
"19 Ekim 1995 tarihinde 3 sivil polis tarafından evinin önünden gözaltına alınarak kaybedilen Fehmi Tosun’un kızıyım" diyerek sözlerine başlayan Besna Tosun, o akşam babasını almaya gelen kişilerden birinin kendisine güldüğünü söyledi. 26 yıldır hayatımızı cehenneme çeviren o kişinin gülüşüyle yaşıyorum… Bir gün adil bir yargı önünde hesaplaşmanın umuduyla, o gülüşü unutmamak için hafızamı milyon kere zorluyorum ve unutmayacağım" dedi.
Gözaltına alındıkları 700. haftada yaşananları anlatan Tosun, şunları söyledi:
"Bugün burada yargılanan, babamın zorla kaybedilmesinden sorumlu olan, yani insanlığa karşı suç işleyen kişiler olmalıydı, ama babamızı aradığımız için, adalet istediğimiz için, kardeşimle birlikte bizler yargılanıyoruz. 26 yıldır yaşamından umudumu kestiğim anlarda bile babamı aramaktan vazgeçmedim. Vazgeçmem! Onu bulmak, onunla vedalaşmak istiyorum. Yasımı tutmak istiyorum ve bugün bunu istediğim için yargılanıyorum.”
Besna Tosun’un ardından Gamze Elvan, Özge Elvan, Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren ve Sinan Arslan adaletsizliğe ve uygulanan polis şiddetine dikkat çekti.
Daha sonra söz alan Kenan Yıldızerler “20 yıldır İHD üyesiyimBurada yaşananların sorumlusu siyasi erktir. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
TALEPLER REDDEDİLDİ
Yıldızerler konuşurken Mahkeme Başkanı "Konu dışına çıkma" diyerek sözünü kesti. İzleyiciler arasında yer alan CHP Milletvekili Mahmut Tanal, Mahkeme Başkanı'nın tutumuna itiraz etti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı "Salon boşalana kadar duruşmaya devam etmeyeceğim" diyerek salonun boşaltılmasını talep etti. Ardından salon boşaltıldı. Aranın Tanal salona alınmadı, duruşma yeniden başladı.
Ardından Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren yeniden söz aldı. Eren, mahkeme başkanının duruşmadan çekilmesini talep etti. Mahkeme başkanı talebi reddetti.
Daha sonra söz alan avukatlar reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme Başkanı bu talebi de reddetti. Mahkeme Başkanı'nın salonu terk etmesi sonrası avukatlar ve sanık olarak yargılanan isimler salondan çıktı. Salona dönen Mahkeme Başkanı duruşmaya son verildiğini tutanak altına aldı. Dava, 24 Kasım'da saat 10.30'a ertelendi.