THK'daki yolsuzluğun belgelerini kaçırdılar! 'En az 100 kişi hakkında dava açacaktım'
Sözcü yazarı Saygı Öztürk, THK'daki yolsuzluğu kademe kademe anlattı.
Sözcü yazarı Saygı Öztürk, THK'daki yolsuzluğu kademe kademe anlattı.
Öztürk'ün bugünkü yazısı şöyle:
Sadettin Tantan'ın İçişleri Bakanlığı döneminde, Türk Hava Kurumu'nda (THK) yolsuzluk olduğuna ilişkin bilgiler üzerine soruşturmalar açılmış, bunların üzerine kararlılıkla gidilmiş, yöneticilerden değiştirilenler olmuştu. Yolsuzluklardan arındırılan köklü dernekler, kuruluş amaçlarına uygun çalışma yaparken, Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde, THK'nın kurban derisi toplama tekeli kaldırıldı.
Vatandaşın güvenerek bağış yaptığı THK, kurban derisine muhtaç olmadan yeni atılımlara da girdi. Havacılık şirketi, Orman Genel Müdürlüğü'nün ihalelerine katılıyordu. THK şirketinin ihaleye katılamaması üzerine şartname düzenlendi. Giderek, dengeler bozuldu. Sonra var olan mülkleri satıldı. AKP'li kayyumun atanmasından sonra da, özellikle THK'nın kıymetli arazilerinin bulunduğu yerlerde, THK yönetimleri görevden alındı, yerlerine bir gün bile üyeliği bulunmayanlar THK yönetimine getirildi. Bunun ne anlama geldiğini de o yörelerdeki insanlar biliyor.
KAYYIM KURTARDI
THK yönetimine eski MHP Milletvekili emekli general Kürşat Atılgan getirildi. Atılgan döneminde, Sezgin Baran Korkmaz da, yönetimle alındı. Kürşat Paşa, 2018 yılında görevden ayrılırken, uçakların bakımı için 1 milyon dolar bıraktığını belirtmişti. Yani, bakımları yapıldığında THK'nın 6 uçağı yangın söndürmede kullanılacaktı. Ama o bakım yapılmadı. Para bırakıldı-bırakılmadı konusunda iki yönetim farklı iddialarda bulunuyor. İşte, bugün ormanlarımız cayır cayır yandıysa, önceki dönem yönetimlerin hele de AKP'li kayyımın büyük ihmali olduğu açıktır.
Kürşat Atılgan'ın yönetimi devrettiği emekli general Bertan Nogaylaroğlu, önceki dönemlere ilişkin kapsamlı bir araştırma yaptırdı. 22 ayrı konuda Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulundu. Yakın çevresine söylediklerinden aktarıyorum:
“Önce o yolsuzlukların hesabını versinler. Kayyım geldi; bunları benim elimden aldı. Dava çalışmalarımın hepsi yarım kaldı. Ormanlarımız cayır cayır yanıyor, bir tarafta da THK'nın kullanılmayan uçakları, arada fırsatçılık yapan THK personeli de var. Kayyuma dua etsinler gelip elimden aldılar. En az 100 kişi hakkında dava açacaktım.”
YÜKSEK FİYAT YALANI
THK yönetiminin, ihaleye yüksek fiyat verdiği için alınmadığı iddiası var. Peki bunun gerçeği nedir? Onu da dönemin bu konuları yakından bilen bir yöneticisinden dinliyorum:
“Daha önce ihale için 11 bin dolar teklif veriliyormuş da, Bertan Paşa döneminde 75 bin dolar teklif verildiği belirtiliyor. Bu tamamen yalan. Önceki yıllarda kaç lira teklif verilmişse, o dönemde de dolar karşılığı yine 11 bin dolar istenmişti. Yani fahiş fiyat istendiğinin gerçekle ilgisi yok. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın ödeneğinin yeterli olmadığı söylendi. Bunu bilmelerine rağmen farklı açıklama yapılması son derece ayıp.”
Binalar, araziler satılıyor, adeta THK yağmalanıyor görüntüsü yayılıyordu. Orman Genel Müdürlüğü'nün yangın söndürme ihalesi dışında bırakılması da THK'ya önemli bir darbeydi. Genel Başkan, yolsuzlukları ortaya çıkarmak için İçişleri Bakanlığı'ndan müfettiş istedi. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'ndan da gelip araştırma yapanlar oldu.
BELGELER YOK EDİLDİ
Yönetimdeki boşluk nedeniyle Bertan Paşa, üç kişilik kayyım atanmasını, isim belirterek istedi. Ancak, gelen Melih Gökçek döneminin EGO Genel Müdür Yardımcısı, AKP'nin önemli bürokratı ve kısa dönem Ticaret Bakanlığı görevinde bulunan Cenap Aşçı'ydı. Şimdi, televizyona çıkıp, uçakların bakımı için 4 milyon dolara ihtiyaç olduğunu açıklıyor. O kadar etkili bir bürokrat, eski bakan 4 milyon doları bulamamış! Diyecektir ki, “Her şeyimiz hacizli.” Ama, Ankara'da bir mahkemenin Atatürk'ün emaneti olan THK'ya haciz uygulanamayacağına ilişkin kararını unutuyor.
Ekim 2018'de göreve gelen Bertan Paşa, 2019 yılının Ekim ayında ayrıldı. Önceki başkanın, “Uçakların bakımı için 1 milyon dolar bırakmıştım” sözlerinin gerçeği yansıtmadığını konuştuğum bazı yetkililer belirtiyor. Bertan Nogaylaroğlu'nun şu sözleri de unutulmaz:
“Ben bir planla borç yapılanması için potansiyelimizi harekete geçirdim. Asla bir metrekare arazimizi kimseye satmayacaktık. Bizden önce satılan 80 binanın alımı için karar aldık. Yolsuzluk iddialarıyla ilgili iki ayrı grup halinde 14 kişi çalıştı. Ama öyle bir tabloyla karşılaştık ki yolsuzluk belgeleri çalınmış, THK'nın içi boşaltılmıştı. Düşünün, belgeleri çalıp yok etmişler. Suçlayacaksak önce kendimizi suçlayalım. Kayyımın da hataları var. Orman Genel Müdürlüğü uçakları alabilirdi ama almadı. 5 yıllık planımı hayata geçirecek zamanım olmadı.”
HESAP SORULMADIKÇA
Tam bir kargaşa yaşanıyor. Kimseden hesap sorulmuyor. Avukat Turgut Tümer dün bunu hatırlattı, “Bütün bunlardan sorumlu olanlara, hesap sorulmadığı, hiç birisinden ders alınmadığı sürece; ormanlarımız yanar ve herkes de demeç verme yarışına girerek, görevlerini yapmış olurlar. Ülke yok oluyor ve toplum seyrediyor” dedi.
Geçmiş olsun Türkiye.