Orman Genel Müdür Yardımcısı Özkaya: Büyük yangınlarımız aynı anda oldu
Orman Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Özkaya, Türkiye'nin çeşitli noktalarında çıkan orman yangınlarına ilişkin açıklama yaptı.
Orman Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Özkaya, Türkiye'nin çeşitli noktalarında çıkan orman yangınlarına ilişkin açıklama yaptı.
Özkaya, DHA'ya yaptığı açıklamada, orman yangınlarının küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle doğru orantılı olduğunu söyledi. Türkiye'de de küresel ısınmanın etkilerinin görülmeye başlandığını belirten Özkaya, yangınların eş zamanlı çıktığını, söndürme çalışmalarının devam ettiği söyledi.
Hava araçlarının, kara araçlarını destekleyen unsur olduğunu belirten Özkaya, "Hava araçlarıyla kara araçları birlikte değerlendirilmediği zaman hiçbir yangını sonuçlandıramazsınız. Hava araçları bir yangının hızını azaltır, kara araçlarına ya da yerdeki personellere daha hızlı tedbir almalarını sağlar ama en son kontrol altına aldığımız an yangını bir çember içine alırsınız.
Çember içine aldığınız zaman o yangın kontrol altına alınmıştır ama içinde lokal olarak yanmalar devam eder. Yangın kaçmayacak şekilde geldiği an bu yangın kontrol altına alınmış demektir daha sonra yangını soğutmaya başlıyoruz. Şu an bizim yapmaya çalıştığımız özellikle Antalya, Muğla ve Isparta'daki yangınları öncelikli olarak kontrol altına almak. Dolayısıyla hava araçlarımız bizim için çok önemli unsurlar.
Ormanlarda çıkan bu yangınlara müdahalede hava araçlarının önemli olduğunu düşüyoruz. Önemsiz olduğunu kesinlikle düşünmüyoruz ancak hava araçlarının yukarıdan su bırakarak küçülttüğü yangınları kara ekipleri etrafını çevirmek suretiyle kontrol altına alıyor. 'Yangın tamamen söndü' diyene kadar ekiplerimiz soğutma çalışmalarında da görev alıyorlar. Orman mühendisimiz, yangın amiri 'Burada artık bitti' demeden hiçbir ekip oradan ayrılmıyor" dedi.
''51 HELİKOPTERLE MÜDAHALE EDİYORUZ''
Orman Genel Müdür Yardımcısı Özkaya, havadan müdahalenin çok önemli olduğunu belirterek, "Hava araçlarımız şöyle; amfibik dediğimiz uçaklar çok önemli. Amfibik uçaklarımız deniz ve göl yüzeyine inerek, motor kapatmadan su alabilen bir araç. Birkaç dakikada içine suyu doldurup, yakıtı bitene kadar 8-10 sorti atabilen uçaklarımız var. Tanker uçakları var, biz onları çok istemiyoruz. Kiralarken de biz bunları çok arzu etmiyoruz.
Tanker uçakları bir kez yangına deposunu boşalttığı zaman tekrar doldurmak için havaalanına iniş yapması gerekiyor. Alana park etmesi gerekiyor. Karadan gelen su tankerlerinin ona yanaşması gerekiyor. Hortum bağlayarak uçağı doldurması gerekiyor. Tekrar havalanması gerekiyor. Bu 1-1,5 saatlik süreç. Dış desteklerde de biz kesinlikle bu tür tanker uçaklarını değil amfibik uçak kabul edebileceğimizi söylüyoruz. Bunun yanında bizim 39 tane su altı helikopterimiz var. 6 tane personel yönetim helikopteri var.
Bu 6 helikopterde çok işlevi yüksek çünkü Muğla'da, Antalya'da, Isparta'da helikopterler yukarıdan izliyor, değerlendiriyor. Kara ve hava ekiplerimize yukarıdan talimatlar verebiliyor. Dolayısıyla bu 6 tane yönetim helikopterimizde yangında çok önemli işlev görüyor. Bunun yanında da 6 tane komşu ülkelerimizden destek amaçlı helikopter geldi. Onları da filomuza ekledik. 51 tane helikopterle müdahale ediyoruz. Helikopterlerin önemi oldukça yüksek" diye konuştu.
''KÜRESEL ISINMANIN DA ETKİSİYLE 1 HAFTADA KARŞILAŞTIK''
Özkaya, 2006 ve 2008'de de benzer yangınlar ile karşılaştıklarını hatırlatıp, şöyle konuştu:
"Geçen yıl da buna benzer yangınlarımız oldu. Bizim bu yangınlarımız değişik zamanlarda oluyordu ama aynı anda böyle 5-6 tane büyük yangınla karşılaştığımızı ben bilmiyorum. İstatistiklerimiz de bunu göstermiyor. Geçen yılı örnek verecek olursak; Hatay, Taşköprü, İzmir ve daha sonra da Adana'da yangınlar meydana geldi. Bu tür yangınlarımız oldu ama farklı zamanlarda olduğu için bu yangınlarımıza müdahalede hava ve kara gücümüzü doğru yere koordine ettik ve o yangınlara çok büyümeden, etkisini yükseltmeden müdahale edebildik. Bu sene çok farklı bir şeyle karşı karşıya kaldık.
O da şu; büyük yangınlarımız aynı anda oldu. Geçen sene de büyük yangınlarımız oldu ama normalde 1 yıla yayılmışken biz 28 Temmuz’dan sonra 5-6 tane büyük yangınla karşı karşıyayız. Bunun 2 tanesi Antalya ve Muğla'da. Adana ve Mersin'de de vardı. Onlar kontrol altına alındılar ama Antalya ve Muğla yangınlarımız devam ediyor. Isparta’daki yangında da iyiye gidiyoruz. Yine başka bir yangın çıkmazsa bütün çalışmalarımızı Antalya ve Muğla'ya yoğunlaştırmış olacağız. 28 Temmuz’dan sonra 154 tane yangın çıktı. Büyük yangınlar yıllara yayılmışken, biz büyük yangınlarla küresel ısınmanın da etkisiyle ekstra iklim şartlarıyla 1 haftalık zaman diliminde karşılaştık. Sıkıntı bu."
''BU ALANLARI 1 YIL İÇİNDE AĞAÇLANDIRACAĞIZ''
Orman Genel Müdür Yardımcısı Özkaya ayrıca yanan yerlerin ağaçlandırılmasında herhangi bir kaynak sıkıntısının olmadığını belirterek, "Devletimiz bu konuda bir bütçe ayırıyor. Dolayısıyla biz bu alanları en kısa zamanda ağaçlandıracağız. Buraların başka bir şekilde değerlendirilmesi mümkün değil. Biz bu alanları 1 yıl içinde ağaçlandıracağız" dedi.
(DHA)