Ümitcan Uygun ve Gülay Uygun hakkında dehşete düşüren soru işaretleri!
Ümitcan Uygun'un Aleyna Çakır, Esra Hankulu ve annesi Gülay Uygun'un şüpheli ölümlerinde ismi geçerken Uygun ailesinin yurtlardaki çocukları sex işçiliğine zorladığı iddiaları hakkında soruşturmanın yetersiz kalması tepkilere neden oldu.
Ümitcan Uygun'un Aleyna Çakır, Esra Hankulu ve annesi Gülay Uygun'un şüpheli ölümlerinde isminin geçmesinin ardından soru işaretleri sürüyor.
Birgün yazarı Ayça Söylemez, olaylardaki soru işaretlerini yazdı.
Birgün'den Ayça Söylemez'in yazısı şöyle oldu:
Genç bir kadın, 25 yaşındaki Esra Hankulu, Ankara’daki evinde ölü bulundu. O gece yanında, Aleyna Çakır’ın ölümüyle tanıdığımız Ümit Can Uygun vardı.
Uygun ailesinin aksine, Esra Hankulu’nun babasını 1 yaşında kaybettiği ve uzun zamandır yalnız yaşadığı haricinde hakkında pek fazla bilgi yok.
Ümit Can Uygun’un adı ise son olarak Sedat Peker’in şu yazdıklarında geçti: “Adli tıp raporlarının gerektiği bedel ödenerek nasıl çıkarıldığını Burhan Hoca’nın Whatsapp yazışmalarından net olarak görebilirsiniz. tolga ağarı kurtarmak için adli tıp raporu hemen hazırlanıyor, Aleyna Çakır kardeşimizin ölümünden sorumlu tutulan ümit can uygunun kurtulabilmesi için gerekli adli tıp raporu da şahsın babası süleyman soylunun yakın arkadaşı olduğu için gerektiği şekilde hemen hazırlanıyor.”
Aleyna Çakır’ın ölümünden sonra hazırlanan 30 Haziran 2020 tarihli otopsi raporunda, olayın intihar olmayabileceğine dair bilgiler yer alıyordu. Ailesi, bu otopsi sonucuna da dayanarak, daha önce kızlarına şiddet uygulayan Uygun’un Aleyna’yı öldürdüğünü ifade etti.
Ancak Eylül 2020’de hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporunda, Çakır’ın intihar ettiği sonucuna varılıyordu. Mahkemeler, kararlarını - zorunlu olmadıkları halde - sadece bu raporlara dayanarak verdiklerinden, olay da bu raporla kapatılmış oldu.
Ümit Can Uygun’un halkın içine salınmasından kısa zaman sonra da Esra’nın ölümünü duyduk.
Bu iki şüpheli ölüm haricinde Uygun’un çevresinde, geçmişinde başka ölümler olup olmadığını bilmiyoruz. Belki araştırılsa, Esra da Aleyna da şimdi hayatta olacaktı. Şimdiden sonrası araştırılacak mı, onu da henüz bilmiyoruz.
Ama savcılığın araştırdığı başka bir konunun, Ankara’da kurulduğu görülen şantaj şebekesinin bir parçasını oluşturduğu kesin:
15 Eylül 2020’de Müge Anlı’nın programına katılan bir kişi, şunları anlatmıştı: “Bizim burada yaklaşık 10 ay evvel bir düğün oldu. Düğüne gittik. Sonradan Ümit geldi, arkasından altı tane, 19 en fazla 21 yaşlarında kız geldi. Benim yanımda da Ümit'in annesi oturuyordu. Yanına gelen o kızlar 'Yurt anne' diyerek seslendi. Sordum 'neden yurt anne diyorsunuz?' diye. 'Bizim yurtta çalışıyor, o yüzden' dediler. 'Okuyor musunuz?' diye sordum, hani yurttan çıktıkları için. 'Hayır, yurt anne bizi 18 yaşından sonra alıp ev açıyor. İşe sokma adıyla götürüyor, oğlu…” Yayının sesi burada kesildi.
Ümit diye bahsedilen, Ümit Can Uygun. “Yurt anne” denen ise annesi, Gülay Uygun. Gülay Uygun’un Facebook hesabında kendisiyle ilgili, “Çocuk Esirgeme Kurumu’nda çalıştı” yazıyordu.
Gülay Uygun’un “yurt anneliği” yaptığı kurumda 18 yaşını dolduran genç kadınları oğlunun da dahil olduğu bir çete üzerinden seks işçiliğine zorladığı iddiası üzerine soruşturma başlatıldı. Ve ardından Gülay Uygun başından vurulmuş halde bulundu. Aile olayın intihar olduğunu ileri sürdü ama vurulduğu silahta kendisine ait parmak izi yoktu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu ölümle ilgili “Soruşturma kapsamında bugüne kadar 20 şahsın Asayiş Şube Müdürlüğü görevlilerince, 2 şahsın da Cumhuriyet Başsavcılığımıza ifadeleri alınmıştır. Cumhuriyet Başsavcılığımızca tespit edilen bulgular ışığında soruşturma her türlü ihtimal dikkate alınarak, hassasiyetle ve çok yönlü olarak sürdürülmektedir” açıklamasını yaptı.
Soruşturma halen devam ediyor ama halen yanıtsız sorular var:
>> Yurtlarda kalan çocukların ifadesi alındı mı?
>> Gülay Uygun’un kimlerle bağlantılı olduğu araştırıldı mı?
>> Çocukların “çalışmaya” götürüldükleri yerler araştırıldı mı?
>> O çocukları korumak adına bir adım atıldı mı?
>> Uygun ailesi kime hesap veriyor?
>> Yoksa her şey “normal seyrinde” devam mı ediyor?