İkizköylüler ormanlar için direniyor: Yerlerde sürüklendik, arkadaşlarımız darp edildi
İkizköylüler, Akbelen Ormanı'nı korumak için direniyor. Gece ormana giren jandarma köylülere müdahale etti.
Milas'ın Akbelen Ormanı’nda geceye kırmızı mavi ışıklar çöktü. Nisan ayından bu yana kesitler halinde devam eden orman nöbeti güçlenerek sürüyor.
Birgün'den Osman Çaklı'nın haberine göre; bir tarafta yangın ve yarattığı hasarla ilgilenen Muğlalılar, hengâmenin içerisinde Akbelen'de gecenin bir yarısı buluştu. Nedeni dün öğlen jandarmanın, Muğla Valisi Orhan Tavlı'nın ormanlara giriş yasağını tebliğ etmeye gelip, gece saat 01:00 sularında da kararı aceleyle devreye sokmak istemesiydi.
Ormanı madenden, yangından korumak için nöbette olan İkizköy ahalisine dün gece jandarma müdahalesi gerçekleşti. Ormanın özel mülk olan kısmında bulunan İkizköylüler, nöbeti sürdürmek istemesine karşın, valilik kararı gerekçe gösterilerek, yaşlılar, gençler, kadınlar darp edildi. Ormandan çıkarılan İkizköylüler, Milas-Ören yolu üzerinde bekleyişini sürdürüyor. Ayrıca Akbelen için İstanbul, İzmir ve Çanakkale gibi kentlerden ekoloji örgütleri dayanışma için yola koyuldu.
İŞÇİLER GİTTİ GECE JANDARMA GELDİ
Akbelen Ormanı 740 dönüm büyüklüğünde. Arıcılık da yapılıyor, hayvancılık da. Sadece bu da değil hem doğal bir varlık, hem bir ekosistem. Kuşun, kurdun, böceğin, tilkinin memleketi.
Daha önce boşaltmak zorunda kalınan yaşanmış pratikler üzerinden yola çıkarak, Akbelen ormanındaki bütünlüğü korumak isteyen İkizköylüler, dava açmasına, suç duyurusu yapmasına rağmen idareyi ikna edemedi. Öyle ki yangın bahanesi "Allahın lütfu" olmuş. Hemen yasak koymuşlar. "Ormana giremezsiniz!" Yangın riski devam ediyor. Fakat Akbelen ormanı için de sabotaj riski var. İkizköylüler, anlatıyor. Daha 2 gün önce termik santral işçileri, Işıkdere mevkiine girip yaklaşık 100 ağaç kestiler. Bahaneleri de hazırdı, "olası yangını önlemek için."
Gece yaşanılanları sabahın ilk ışıklarıyla, darp edilmiş jandarma kalkanlarının gölgesinde geçirmiş İkizköylüler. İnatla, ısrarla terk etmemişler ormanı. İkizköy Çevre Komitesi üyesi Deniz Gümüşel'e sorduk gece neler yaşandı? Şu an ne oluyor? Gümüşel'e İkizköy'e kulak verelim:
"Saat gece 12'yi geçiyordu. Bize valiliğin 4 Ağustos ormanlara giriş yasağını içeren kararı yazılı tebliğ edip 10 dakika sonra ormanı terk etmemizi istediler. Biz yere oturduk. Ayrılmak istemedik. Kaba kuvvetle bizi süpürüp, Milas-Ören karayoluna sürüdüler. Ormanla yol arasındaki 50 metrelik mesafede yerlerde sürüklendik. 15 yaşında bir genç darp edildi. Bir kadın arkadaşımızı çok fena darp ettiler. Gece avukatlarımız geldi. Şu an oturma eylemimiz devam ediyor. İstanbul, İzmir, Çanakkale gibi kentlerden arkadaşlarımız yola çıktı geliyorlar. Jandarma ile karşılıklı bekleyişimiz sürüyor. Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz."
SAYI AZLIĞI FIRSATA ÇEVRİLDİ
Akbelen Ormanı gece nöbetlerinde sayı 3-5 kişiye düşüyor. Nedeni ise ahırda bulunan hayvanlar ve yine yangın riski. Hem evlerini hem hayvanlarını hem de ormanı koruma sorumluluğunu yüklendi İkizköylüler, Gümüşel bu gerçekliğin jandarma tarafından fırsata çevrildiğini, söylüyor. İkizköylüler kararlı, ormanı terk etmeye niyetli değiller.
SÜLEYMAN GİRGİN’DEN TEPKİ
Öte yandan CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin de müdahaleyi tepki gösterdi.
Girgin, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Yaşam alanlarına sahip çıkan vatandaşlar jandarma müdahalesi ile 22 gündür direndikleri yerden dışarı çıkarıldı. Akbelen Ormanı önünde direniş sürüyor. Köyünün yamacındaki ormanı kesilmekten kurtarmak için nöbet tutan köylüleri gözaltına alıyor jandarma. Akbelen Ormanında yaşam alanlarına sahip çıkan ve meşru demokratik hakkını kullanan köylülere ve çevrecilere jandarma müdahale ediyor. Hak aramak meşru bir eylemdir.
İktidarı Anayasal haklarını kullanan köylülerin demokratik mücadelesine saygılı olmaya çağırıyoruz. Yangına müdahale edemeyen iktidar, ormanlarının kesilmesine itiraz eden vatandaşlara müdahale ediyor. Demokratik protesto haktır. Ormanına sahip çıkan köylülere engel olacağınıza 5’li çetenin ülkeye çökmesine engel olun. Ormanı koruyan köylüye değil, yangınlara müdahale edin.”