Eski büyükelçi anlattı: 'Şeriatın geldiğini fark edemedik'
Korkusuz yazarı Ahmet Takan, Afganistan’ın Ankara Büyükelçisi Sayed Zaher Shah'ın yıllar önceki sözlerini köşesine taşıdı.
Korkusuz yazarı Ahmet Takan, Afganistan’ın Ankara Büyükelçisi Sayed Zaher Shah'ın yıllar önceki sözlerini köşesine taşıdı.
Takan'ın bugünkü yazısı şöyle:
İktidar ve yandaşları Taliban güzellemeleri yaparken, aklıma o kanlı yılların başları geldi…
Milliyet Gazetesi 1 Kasım 1996 Salı günü, “Şeriata gafil avlandık” manşeti ile çıkmıştı. Değerli gazeteci abim Ayhan Aydemir, Afganistan’ın Ankara Büyükelçisi Sayed Zaher Shah ile müthiş bir söyleşiye imza atmıştı. Afgan Büyükelçi, “Taliban adım adım geldi. Biz bunu fark edemedik bile” diyerek samimi itiraflarda bulunmuştu. O ibretlik söyleşi, bence hâlâ geçerliliğini koruyor!.. Hatırlatmak ve hatırlamak her zaman iyidir. Söyleşinin en çarpıcı bölümlerinde satırlar;
– AFGANİSTAN’ın Ankara Büyükelçisi Sayed Zaher Şah, ülkesindeki şeriat düzeninden kaynaklanan kan ve gözyaşını Milliyet’e anlattı. Büyükelçi Şah, Taliban güçlerin Kabil’e nasıl hakim olduklarını fark edemediklerini söylerken, “Böyle bir grubu önceden hiç görmemiş ve fark etmemiştik. Sanki yer yarıldı, içinden çıktılar. ‘Barış getireceğiz’ diye gayet masumane Kandar’a girdiler. Devlet yanıldı. Bunların sözüne inandı ve şeriat geldi” dedi. Büyükelçi, Türkiye’nin böyle bir devleti tanımaması gerektiğini de söyledi.
Büyükelçi Sayed Zaher Şah, böyle bir grubu önceden hiç görmediklerini söylerken şeriatın nasıl geldiğini şu cümlelerle ifade etti:
“Böyle bir grubu önceden hiç görmemiş ve fark etmemiştik. Adı, soyadı hiç belli değil. Kimdir, nereden çıktı, meçhul. Afganistan’da cihat boyunca böyle bir grup ortada yoktu. Hemen hemen bir yıl önce Kandar’da ortaya çıktılar. Sanki yer açıldı, böyle bir grup Pakistan’dan içeriye girdi. Barış isteyen bir grup olarak Kandar’a girdiler. Savaşa böylece yavaş yavaş başladılar. ‘Barış gücüyüz’ sözleriyle devlet yanıldı ve bunların söylediklerine inandı. Bunların hakikaten barışı getireceklerini düşünüyorduk. Bu gruplar yavaş yavaş bazı bölgelere el koymaya başladılar. Kabil’in çevresine girdiler. Buraları ele geçirdikten sonra ‘Biz hükümet istiyoruz’ dediler. Hükümet buna karşı çıkınca savaş başladı. Birkaç günlük savaştan sonra tekrar kaçtılar. Bir zaman için Kandar ve diğer bazı şehirlere gizlendiler. Sonra da birden bire Pakistan’ın silahları ve yardımıyla işgale başladılar. Önce Celalabat’a, sonra da yavaş yavaş Kabil’e girdiler, işte şeriat böyle geldi.”
Kabil’i ele geçiren şeriatçı Taliban güçlerinin, hiçbir zaman Afganistan’da devlet kuramayacaklarını söyleyen Şah, şöyle devam etti:
“Hiç kimse bunları devlet olarak kabul etmez. Halkın seçtiği, insan haklarına saygılı, barış getiren bir devlet istiyoruz. Üniversiteleri açsın, eğitim şartlarını ayarlasın ve BM’nin kanunlarına saygı duysun istiyoruz. Yabancı bir ülkede eğitim görmüş insanların devletini istemiyoruz. Bunlar, asla Afganistan halkının devleti olamazlar. Ben buradan ilan ediyorum. Afganistan halkı adına şu anda Kabil’de olan gruplar, Benazir Butto’nun gönderdiği devlettir. Bu devlet, Pakistan’ın içinden çıkmış bir devlettir. Bu hükümetin hiçbir emrini kabul edemem, etmem. Dinci bir devleti, insan haklarına ve BM’nin kanunlarına karşı olan bir devleti kabul etmiyorum. Afganistan halkı, tarih boyunca böyle bir zulmü kabul etmemiştir, kabul etmeyecektir de.”
– TÜRKİYE’YE ÇAĞRI
Büyükelçi Şah, kendisinin böyle bir devleti kabul etmediğini belirterek Milliyet aracılığıyla şu çağrıyı yaptı:
“Ben böyle bir devleti kabul etmiyorum. Ben Afganistan halkının büyükelçisiyim. Ve halk istemezse ben hiçbir zaman görevimi teslim etmem. Halkım için sonuna kadar çalışacağım. Türkiye Cumhuriyeti, bu devleti resmen tanımadan ayrılmam. Böyle bir şeyi arzulamıyorum. Türkiye, umarım yabancı bir ülkenin desteğindeki bir devleti kabul etmeyecektir. Zaten Kabil’deki Türk Büyükelçisi de orayı terk edip Pakistan’a gitti. Türkiye, nasıl böyle bir devleti ‘devlet ‘olarak kabul eder. Milliyet aracılığıyla bir mesaj göndermek istiyorum; Avrupa ülkeleri ve Amerika, bize cihad boyunca ve Ruslara karşı mücadelede çok yardım etti. Amerika’ya ve demokrat Avrupa ülkelerine, BM’ye sesleniyoruz. Böyle bir hükümete, böyle bir devlete izin vermesinler. Demokrasiye, insanlığa, medeniyete karşı olan böyle bir hükümete izin vermesinler. 21. yüzyıla uygun bir hükümet getirsinler. Türk hükümeti ve devletinden, Meclisi’nden, ordusundan ricam böyle.”
★★★
İlgili fotoğraflardaki tüm benzerlikleri bulmakta sizlere kalsın… İş işten geçince fark edemedik diye dövünmek boş oluyor!..