Yüzbinlerce çalışan Erdoğan'ın sözünü tutmasını bekliyor

Türkiye’de halen 500 binin üzerinde sözleşmeli personel var. Yıllardır kadro bekliyorlar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in kısa süre önce memur toplu sözleşme görüşmelerinin ilk toplantısında sözleşmeli personelin hakları konusunun bu sözleşme süreci içerisinde çözüleceğini belirtmesi ise yüz binlerce sözleşmeli personeli umutlandırdı. Ancak kesin bir tarih verilmemesi belirsizlik yarattı.

KPSS ile atanıp, kadrolu memurlar ile aynı işi yapan “süresiz sözleşmeli memurlar”, ailelerinden ayrı, kamuda kariyer planı yapamadan mutsuz bir şekilde çalışma hayatını devam ettiriyor. En son Haziran 2013’te kadroya alınan 4B sözleşmeli memurlarla ilgili yıllar sonra ilk defa iktidar kanadından olumlu bir yaklaşım olmasına karşın belirsizliğin devam etmesi ailelerine kavuşmayı bekleyen sözleşmelileri endişelendirdi.

663 sayılı KHK ile ilk önce “4+2” olarak getirilen daha sonra “3+1” olarak revize edilen sisteme göre birçok kurumda 29 Ekim 2016 tarihinden önceki sözleşmeli personeller “süresiz sözleşmeli”, bu tarihten sonraki sözleşmeli personeller ise “3+1” sistemine dahil edildi.

29 Ekim 2016 tarihinden önce işe başlayan bir hemşire süresiz sözleşmeli olarak çalışırken, bu tarihten sonra aynı şartlarla işe alınan başka bir hemşire ise 3 yıl çalışarak kadroya geçip, 1 yıl sonra da tayin isteme hakkına sahip olabiliyor. Kamuda ortaya çıkartılan aynı statüye çok farklı uygulamalar, çalışanlar arasında eşitsizliklere yol açıyor.

‘HAKEM’E KALMASIN

Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'a ulaşan sözleşmeliler, “Kadro istiyoruz. Kadrolu memurlarla aynı işi yapıyoruz ancak tayin hakkımız yok. Görevde yükselme yok. Maaşlarımız daha düşük. Oysa hepimiz aynı işi yapıyoruz. Sorunun çözülmesini, kesin tarih verilmesini istiyoruz. Süreç hakeme kalırsa yine kadro alamayacağımız endişesini taşıyoruz. Bu kez verilen sözün tutulmasını, sesimizin duyulmasını istiyoruz” diyerek taleplerini dile getirdi.