'Turizm şehirlerinde vaka sayıları mucizevi şekilde düşük'
Halk sağlığı uzmanı Nuriye Ortaylı, Koronavirüs delta varyantının hastaneye yatış sayısını artırdığını hatırlattı. Ortaylı, " Yaygın delta varyantı, az aşı, eşittir felaket" değerlendirmesini yaptı.
Halk sağlığı uzmanı Nuriye Ortaylı, Koronavirüs delta varyantının hastaneye yatış sayısını artırdığını hatırlattı. Ortaylı, " Yaygın delta varyantı, az aşı, eşittir felaket" değerlendirmesini yaptı.
Ortaylı Yetkin Report'ta kaleme aldığı yazıda, "Delta varyantıyla enfekte olan Covid hastalarının hastane yatışları (yani hastalığı ağır geçirme riskleri) daha önce sık görülen Alfa varyantıyla enfekte olanların hastaneye yatışlarına göre iki kat daha fazla (tam olarak 2.26 katı). Günlük resmi rakamlara göre vakalar 20 binlerde, ölümler 250 civarında seyrediyor. Turizm açısından önemli şehirlerde (Muğla, Antalya, İzmir vb) mucizevi bir şekilde resmi vaka sayıları düşük. Tabloyu yakından izleyen birçok insan, tutarsızlıklardan dem vuruyor. Geçen sene bugünlerde yaşadığımıza benzer bir durum." ifadesini kullandı.
Ortaylı şunları kaydetti:
"Resmi sayılar ne kadar tutarlı tartışmasını bir yana bırakalım. Resmi sayılarla oluşturulan tabloda dahi Rize, Bingöl, Batman, Bayburt gibi illerde 7 günlük vaka ortalaması yüz binde 400’ün üzerinde. Rize hariç diğerlerinde aşılama oranları da Türkiye ortalamasının çok altında. Bu illerin yoğun bakım kapasiteleri de düşük. Hiçbir yerde olmasa bile, hiç olmazsa bu illerde çok acil ve sıkı tedbirlere, toplumun mobilize edilmesine, tedbirlere uyumun ve aşılamanın hızlanmasına ihtiyaç var. Gerçi buna bütün ülkede ihtiyaç var, ama her şey normalmiş gibi yapılıyor.
Biz aşılıyız diyenlere hatırlatmak istiyorum, hastalığı alma riskiniz sıfır değil, hastaneye yatma riskiniz düşük ama sıfır değil. Kimse için dilemem ama trafik kazası ya da beyin kanaması nedeniyle yoğun bakımlara gittiğinizde kapıda kalma riskiniz yüzde yüz. Kısacası bu virüsün önünü kesmeliyiz, salgını kontrol altına almalıyız. Başka çare yok. Ortalığa yayılan rehavetten, en çok bizi yönetenler, ama hepimiz bir miktar sorumluyuz. Pandemiden çıkıp çıkamayacağımız silkinip kendimize gelip gelemeyeğimizle, dahası bunu ne kadar erken ya da geç yapacağımızla ilgili."