İlk yardımda doğru bilinen yanlışlara dikkat
İlk yardımda doğru bilinen yanlışlar sebebiyle birçok insan tedavi olmak isterken zarar görebiliyor.
Acil Servis Hekimi Dr. Firdavs Ahmedov, acil müdahale edilmesi gereken durumlarda yaygın şekilde yapılan hangi uygulamaların yanlış, hangilerinin doğru olduğunu örneklerle anlattı.
İlk yardıma muhtaç biriyle karşılaşıldığında hemen herkesin ister istemez paniğe kapıldığını ifade eden Medicana Kadıköy Hastanesi Acil Servis Hekimi Dr. Firdavs Ahmedov, acil müdahale edilmesi gereken durumlarda yapılan yanlışların, hayat kurtarmanın aksine hayati tehlikeyi artırabileceğine dikkat çekti. İlk yardımı “herhangi bir kaza ya da hayati tehlike anında sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar ilaçsız olarak yapılan uygulamalar” olarak tanımlayan Ahmedov, “ilk yardımda öncelikli amaç hayat kurtarmak, vakanın durumunu stabil tutmak ve iyileşmeyi desteklemektir” dedi. En sık karşılaşılan kazalar ve sağlık sorunlarında başvurulan ilk yardım uygulamalarını, yapılması ve yapılmaması gerekenleri örneklerle şöyle açıkladı:
"BAYILAN KİŞİYİ TOKATLAMAYIN"
Bayılan kişiye ayılması için tokat atmak, sarsmak, su dökmek, alkol ya da kolonya koklatmak gibi hareketlerden kaçınılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Firdavs Ahmedov, "Hasta ya da yaralıyı sırt üstü yatırın ve ayaklarını 30 santimetre yukarı kaldırın. Solunum yolu açıklığını kontrol edin, üzerini sıkan giysilerini gevşetin. Kusuyorsa başını yan pozisyonda tutun. Hastanın bilinci açık değilse derhal ambulans çağırın" dedi.
"YANAN BÖLGEYE YOĞURT SÜRMEK DOĞRU DEĞİL"
Yanık anında derhal ambulans çağırılması gerektiğini ifade eden Dr. Firdavs Ahmedov, "Yanık bölgesini tazyiksiz akan su altında tutun. Şişliğe karşı saat, yüzük, bilezik vb. takıları çıkarın. Yanan bölge genişse veya derinse, olası bir şok tablosunu önlemek için 1 litre suya 1 çay kaşığı tuz katıp içirin ya da maden suyu içirin. Yanan yere dış macunu, yoğurt, işe yarayacağını düşündüğünüz kremler sürmeyin. Aksi halde yanan bölge enfeksiyon kaparak daha fazla zarar görebilir. Sıcak gibi aşırı soğuk da yanığa sebep olacağından yanık bölgesine doğrudan buz uygulamayın" diye konuştu.
"KALP KRİZİ ANINDA DİKKAT"
Kalp krizi anında hastanın derhal en yakın sağlık kuruluşuna götürülmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Ahmedov, "Ambulans gelinceye kadar hareketsiz kalmasını sağlayın. Giysilerini gevşetin ve sakinleştirin. Bilinci açıksa hastayı ‘yarı oturur’ pozisyonda bekletin. Ortam havadar değilse camları açın. Bilinç kapalı, nabız alınamıyor veya solunum durmuşsa; sadece ilkyardımcı sertifikası olan kişiler temel yaşam desteğine başlayabilir. Hastayı sırt üstü yatırmayın, efor harcatmayın, öksürtmeye çalışmayın. Kalp krizinde ilk yardım rehberlerinde öksürtmenin yeri yoktur. Çünkü öksürtme, kalp krizi şüpheli hasta için kanama vb. istenmeyen sonuçlar doğurabilir" dedi.
"ZEHİRLENMEDE TEMİZ HAVA"
Sindirim yolu ile zehirlenmede sadece ağız zehirli maddeyle temas etmişse su ile çalkalayın uyarısında bulunan Ahmedov, "Zehirli madde el ile temas etmişse sabunlu suyla yıkayın. Acil ambulans çağırın. Solunum yolu ile zehirlenmede, cam, kapı vb. açarak ortamı havalandırın ya da hastayı temiz havaya çıkarın. Rahat nefes alabilmesi için yarı oturur pozisyonda tutun. Acil ambulans çağırın. Özellikle yakıcı maddenin alındığı ve hasta, yaralının ne yiyip ne içtiğinin bilinmediği durumlarda hastayı kusturmayın. Kimyasal maddelerde kusturma geçtiği yollarda tahribat yaratabiliyor" ifadelerini kullandı.
"KAN ŞEKERİ DÜŞMESİNE KARŞI KESME ŞEKER"
Kan şekerinin ani düşmesi sonucu kişide soğuk terleme, çarpıntı, titreme, yorgunluk, bulantı, sersemlik hissi ortaya çıktığının vurgulayan Ahmedov, "Hastanın bilinci yerindeyse şeker içeren içecekler veya 1-2 adet kesme şeker verin. 10-15 dakikada düzelmez ise sırt üstü yatırarak ayaklarını 30 cm. kaldırın ve derhal ambulans çağırın. Hastanın bilinci yutamayacak kadar veya komutlarınıza yanıt veremeyecek kadar karışık ya da kapalı ise ağız yoluyla bir şey vermeye çalışmayın" uyarısında bulundu.
"HAVALE ANINDA SOĞUK SUYA BAŞVURMAYIN"
Yüksek ateşte çocukların her zaman havale geçirme riski olduğunun altını çizen Ahmedov, "Çocuğun koltuk altını, kasıklarını, el bileğinin içleri gibi eklemlerini ılık suyla ıslatılmış bezle silin. Hastayı ılık suyla ıslatılmış havlu ya da çarşafa sarın. Ateş bu yöntemle düşmüyorsa oda sıcaklığında küvete sokun ve duş almasını sağlayın. Ateş düşmezse tıbbi yardım isteyin. Çocuğu soğuk suyun altına tutmayın. Titrediği veya üşüdüğünü söylediği için ateşli çocukları sıkı giydirmek, kalın örtülerle örtmek ciddi sağlık sonuçları doğurabilir" şeklinde konuştu.
BOĞAZA KAÇAN CİSMİ KARŞISINDA NE YAPILMALI?
Boğaza cisim kaçmasının da tehlikeli bir durum olduğuna dikkat çeken Ahmedov, şu uyarılarda bulundu:
"Bilinci açıksa da kapalıysa da hemen mutlaka ambulans çağırın. Bu arada kişi nefes alabiliyorsa ve bilinci açıksa öksürtün. Sırtına iki kürek kemiği arasına 5-7 kez vurun. Bilinç kapalıysa ambulans gelene kadar temel yaşam desteği uygulaması yapın. Temel yaşam desteği uygulamasını sadece ilkyardımcı sertifikası olan kişiler yapabilir. Kişinin boğazına kaçan cismi elinizle çıkarmaya çalışmayın. Aksi takdirde cismi daha ileri itip solunum yollarını kapatmanıza neden olabilir."
SOĞAN KOKLATMAK NE KADAR DOĞRU?
Epilepsi nöbeti geçiren kişiye soğan koklatılmasının doğru olmadığını belirten Ahmedov şöyle devam etti:
"Hastaları bayıldığı zaman, kendine zarar vermesini engellemek gerekmektedir. En önemli tavsiye, kasılmalar sebebiyle kendine o anda zarar verecek pozisyonlardan kurtarmak için çaba sarf etmektir. Eğer varsa etraftaki tehlikeli cisimleri yanından uzaklaştırmak ve hastayı kendi haline bırakmaktır. Başının herhangi bir yere çarpmamasına engel olarak, kişinin dilini ısırmasını önlemek için dişlerinin arasına bir mendil ya da kravat konabilir. Çoğu nöbet genellikle 1-2 dk.içinde kendi kendine durur, bunu beklemek ve sağlık ekiplerini çağırmak gerekir. Epilepsi nöbetindeki hastaya soğan koklatmaya çalışmak ya da bayılan birine kolonya koklatmaya çalışmak gibi uyaranlar epilepsi krizinin geçmesine etkisi olmamaktadır. Hatta kolonyalı mendil ile ağzını kapatmak gibi hareketler hastanın nefes almasını engel olabilir. "