Prof. Dr. Ali İhsan Ökten'den pik uyarısı! 'Felaket tablosuna çok daha erken getirdi'
TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Ökten, koronavirüste vaka ve ölüm artışlarına dikkat çektiği açıklamasında uyarılarda bulundu.
Koronavirüs salgınında yaşamını yitirenlerin sayısı hızla artıyor. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, 1 Eylül’de 290 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Salgında bugüne dek yaşamını yitirenlerin sayısı ise 57 bini aştı.
Geride bıraktığımız ağustos ayı, 5 bin 378 ölümle, salgınla geçen 18 ayın içinde en çok can kaybının yaşandığı 4’üncü ay oldu. Geçen yılın ağustos ayında 679 ölüm meydana gelmişti. Buna göre, geçen ay Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı, Ağustos 2020’deki sayının neredeyse 8 katı.
Bunun yanında geçen ay, salgının başından bu yana vaka sayısının en yüksek olduğu 3’üncü ay olarak kayıtlara geçti. Bu yılın ilk ayında yüzde 5,24 olan vaka-test oranı da geçen ay yüzde 7,72 olarak saptandı.
Tüm bu veriler, salgında gidişatın iyi olmadığını açıkça ortaya koyuyor. Buna karşın uzmanlar, ülkede salgın bitmiş gibi bir havanın yaratıldığına, artık insanların maske-mesafe gibi kişisel önlemlere bile yeterince uymadığına dikkat çekiyor. Aşılama oranlarında istenilen düzeye bir türlü gelinememesi, endişeleri daha da artırıyor.
BİZİ DAHA KÖTÜ GÜNLER BEKLİYOR
Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Ökten, “Bu veriler bize kötü gidişin başlangıç habercisi. Bizi daha kötü günler bekliyor” dedi. Vefat sayılarının geçen ay, bir önceki yılın ağustos ayına göre 8 kat fazla olmasının çok üzücü bir durum olduğunu dile getiren Ökten, şöyle konuştu:
“Eğer biz zamanında ve yeterli tedbirler alsaydık, açılma veya normalleşmeyi şartlar oluşmadan yapmasaydık, aşı alımı için daha erken davranabilseydik, birden fazla firmadan aşı tedarikimiz olsaydı, aşılama hız ve oranımız daha yüksek olsaydı, aşıya kampanya vs. yaparak çok daha fazla önem verseydik ölüm oranlarımız bu kadar yüksek olmazdı. Çünkü bu ölümlerin çok büyük kısmı önlenebilir ölümler.”
PİKİ SONBAHARDA BEKLİYORDUK
Temmuz ayından bu yana yeni pik uyarısında bulunduklarına dikkat çeken Ökten, “Bu birinci dalganın dördüncü piki. Biz aslında yeni yükselişi sonbaharda bekliyorduk. Ancak normalleşme şartları oluşmadan normalleşmeye geçilmesi, ekonomi ve turizm uğruna özellikle Delta varyantının çok yüksek olduğu Rusya’dan turistlerin fazla sayıda gelmesi, onları karantinaya almak gibi bir önlem almamamız, bayramda her şey normalmiş gibi tedbirlerin elden bırakılması ve sosyal hareketliliğin çok artması bizi bu felaket tablosuna çok daha erken getirdi” ifadelerini kullandı.
AŞI OLMAK OLDUKÇA ÖNEMLİ
Prof. Dr. Ökten’e göre, ölümlerin bu kadar artmasının nedeni, aşılama sürecinin yönetilemeyişi. Şu anda yoğun bakımda olanların ve ölenlerin yüzde 90’ından fazlasının aşı olmayanlar veya tek doz aşı olanlardan oluştuğuna dikkat çeken Ökten, “Çok az bir kısmı da iki doz aşı olup üçüncü dozu tamamlamayanlar. Bu nedenle aşı olmak çok önemli. Aşı bizi bu salgından hastalanmamamızı veya ölmememizi sağlayacak tek araç” dedi.
Toplumsal bağışıklığın sağlanması için toplumun en az yüzde 85’inin aşılanması gerektiğini belirten Ökten, alınması gereken diğer önlemleri ise şöyle sıraladı:
AŞI TEK BAŞINA GÜVENCE SAĞLAMIYOR
“Aşı olsak bile maske-mesafe-hijyen önlemlerinden vazgeçmememiz gerekir. Sosyal ve ekonomik destek paketli kısıtlamalar getirilmeli. AVM, sinema, tiyatro, stadyum, toplu taşıma araçları gibi alanlara girişler çok sınırlı sayıda olmalı, aşı olmayanlar bu alanlara alınmamalı. Yurtdışından gelen turistlere PCR testi negatif olsa bile 14 gün karantina uygulanmalı. Özellikle Delta varyantının görülme oranının yüksek olduğu Rusya gibi ülkelere uçuşlar ve sınır geçişleri yasaklanmalı. Turizm ve ekonomi, insan sağlığı ve bilimin önüne geçmemeli.”