Prof. Dr. Doğanay Tolunay'dan yangın bölgeleri için yeni felaket uyarısı!
Prof. Dr. Doğanay Tolunay, önümüzdeki aylarda yağışlarla birlikte yanan bölgelerde sel ve heyelanların yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangını felaketi diye nitelendirilen Ege ve Akdeniz yangınlarının üzerinden yaklaşık 25 gün geçti.
Birgün'den Dilara Şimşek'in haberine göre; on binlerce hektarlık alan küle dönerken şimdi yanan bölgelerde yeni felaketler kapıda. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Doğanay Tolunay, önümüzdeki aylarda yağışlarla birlikte yanan bölgelerde sel ve heyelanların yaşanabileceğine dikkat çekti.
Ağaçlar yandığı için toprak yüzeyine inen yağış miktarının artacağını kaydeden Prof. Dr. Tolunay, “Sel oluşma riski oldukça yüksek. Toprağın üstü yangından etkilendiği için suyun toprağın içine sızması yavaşlayacak gecikecek” dedi.
Prof. Dr. Tolunay, yanan alanlarda yeni felaketleri engellemek için çalışmalar yapılması gerektiğine dikkat çekti: “Eğimli alanlarda ve derelerin bitişiğinde yerleşim alanı olan yerlerde sel riskinden bahsetmemiz mümkün. Muğla’yı incelediğimde özellikle İçmeler bölgesinin üstündeki havzada, Muğla il merkezinin bulunduğu vadilerde sel riski olabileceğini düşünüyorum. Muğla Büyükşehir Belediyesi, Devlet Su İşleri, Orman Bölge Müdürlüğü bir çalışma yaparak buralarda sel kapanları yapılmasına yönelik kararlar aldılar. Aynı uygulamalar diğer yanan bölgeler için de yapılmalı.”
AĞAÇ KESİMİNE DİKKAT
Prof. Dr. Tolunay’a göre sel riskinin aza indirgenmesi için dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli nokta ise ‘yanan ağaçların kesilmesi.’ Ağaçların kesiminde acele edilmemesine vurgu yapan Prof. Dr. Tolunay, şöyle konuştu:
“Sel kapanlarına ek olarak yanan ağaçların kesilmesi sırasında yine dikkatli olunması, hızlı davranılmaması, sel riski düşünülerek yanan ağaçların kesilmesi planlanmalı. Alt yamaçlardan başlanılmalı. Çok dik, eğimli yamaçlarda ağaçların kesilmesinin ilkbahar sonrasına yani yağışların kesilmesinden sonrasına bırakılmalı. Gerekirse eğimli alanlarda teras gibi bazı suyu akışını azaltacak önlemler alınmalı.”
Öte yandan Prof. Dr. Tolunay, küllerin olası yağışlarla derelere, su kaynaklarına taşınarak denizleri geçici kirleteceğini dile getirerek buna yönelik çalışmaların da yapılması gerektiğinin altını çizdi.
