Mahkeme başkanından cinsel istismara maruz bırakıldığını söyleyen çocuğa 'Neden bağırmadın' sorusu
Cinsel istismar suçundan tutuklanan ve ilk duruşmada tahliye edilen erkek, mahkeme kapısında davul zurnayla karşılanmıştı.
Mardin'in Kızıltepe ilçesinde 17 yaşındaki yeğenine cinsel istismar suçundan hakkında dava açılan Osman Ç.,'nin tutuksuz yargılanmasına devam edildi. Mahkeme başkanı, cinsel istismara maruz bırakıldığını beyan eden Z.Ç.,'ye, "Neden bağırmadın, neden ses çıkarmadın?" diye sordu. Avukatlar, mahkeme başkanına sert tepki gösterdi.
Kızıltepe'de yaşanan cinsel istismar vakasında; Osman Ç., isimli erkek İsviçre'den tatil için gelen 17 yaşındaki yeğeni Z.Ç.,'yi cinsel istismara maruz bıraktığı suçlamasıyla gözaltına alınıp serbest bırakıldı. İki ay sonra gelen adli tıp raporunda, Osman Ç.’nin odasında sperm örnekleri ve mendilde de Z.Ç.’ye ait kan örnekleri tespit edilmesinin ardından Eylül 2020’de yeniden gözaltına alınan Osman Ç., bu kez tutuklandı.
İLK DURUŞMADA SERBEST BIRAKILDI, DAVUL ZURNAYLA KARŞILANDI
Osman Ç. hakkında Mardin 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan dava açıldı. Yaklaşık 4 ay tutuklu kalan Osman Ç., davanın 13 Ocak 2021 tarihinde görülen ilk duruşmasında, savcının mağdur lehine mütalaa vermesine rağmen serbest bırakıldı. Osman Ç.’nin, cezaevi kapısında davullu zurnalı kutlamayla karşılanması ise kamuoyunda tepki çekti.
Osman Ç.’nin yargılanmasına bugün devam edildi. Osman Ç.'nin katılmadığı duruşmayı Şahmaran Kadın Platformu, Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) ve Mardin Barosu Kadın Hakları Merkezi de takip etti. Sanık avukatının duruşmanın izleyiciye kapalı yapılması talebi, mahkeme tarafından reddedildi.
'NEDEN BAĞIRMADIN' SORUSU
İsviçre'den gelerek duruşmaya katılan Z.Ç., Fransızca tercümanı aracılığıyla yaşadıklarını anlattı. Z.Ç., sanığın cezalandırılmasını istedi. Mahkeme başkanının, "Neden bağırmadın, neden ses çıkarmadın?" sorusuna Z.Ç., olay sırasında şoka girdiğini söyledi.
SANIĞIN TUTUKLANMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Tanıkların dinlenmesinin ardından duruşma, avukat savunmaları ile devam etti. Z.Ç.'nin avukatları yeni raporlar sunarak, sanığın öncelikle tutuklanmasını, mahkeme aksi kanaatte ise adli kontrol altına alınmasını ve cezalandırılmasını istedi. Sanık avukatı ise dosyada somut hiçbir delil olmadığını savunarak, müvekkilinin beraatine karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, savcıdan mütalaasını sunması istedi. Savcı, mütalaa için süre talebinde bulundu. Mahkeme ara kararını açıklamak için duruşmaya kısa bir ara verdi. Aranın ardından karanını açıklayan mahkeme, Z.Ç.’nin avukatlarının taleplerinin reddine karar vererek, duruşmayı 27 Ekim’e erteledi.
AVUKATLARINDAN MAHKEME BAŞKANININ SORULARINA TEPKİ
Z.Ç. için duruşmaya katılan 5 avukat adına Dilan Koç, adliye önünde basın açıklaması yaptı. Koç, şunları söyledi:
“Kamuoyunda geniş yankı bulan mağdurun Z.Ç., sanığın da O.Ç. olduğu yargılamanın bugün 2’nci duruşma görüldü. Yine duruşma 27 Ekim'e ertelendi. Bizim tutuklama taleplerimiz, sanığa adli kontrol uygulanması taleplerimiz reddedildi. Burada belirtmek istediğimiz husus şudur ki, maalesef 21’inci yüzyılda ve bu ülkede hala bir mağdura ‘Neden bağırmadın, bu olay gerçekleştiğinde neden ses çıkartmadın’ şeklinde müvekkilimize, mağdur müvekkilimize bu şekilde sorular yönetildi. ‘Neden bedeninde değişikler olmadı’ şeklinde sanki müvekkilimiz sanıkmış gibi kendisine sorular yöneltildi. Ve bunun cevapları alınmaya çalışıldı. Biz bu yargılamalarda artık mağdurun suçlanmamasını, mağdurun kendisi yapmış gibi veya bir iftira atmış gibi gösterilmesini artık kabullenemiyoruz. Ve yargılanma makamlarından da talebimiz bir mağdurun hayatına bu şekilde kolay bir şekilde etki edecek olan kararları vermemeleri. Eğer bugün tutuklanma verilmeyecekse en azından sanık elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşmasın en azından haftada bir kere imza uygulanmasını talep ettik. Bu talepte bulunduk. Ancak bu talebiz dahi reddedildi. Bu kadar önemli bir olayda bir insanın hayatının mahvedildiği, bir insanın haytanın yok edildiği bir olayda bu kadar kolay sadece sanık için, sanığın tek hükümlü olduğu şey yurt dışına çıkmamak. Bu kadar kolay tedbirlerin uygulanmamasını biz artık kabullenemiyoruz."