İşte Diyanet'in Sayıştay raporuna yansıyan usulsüzlüklerinin tamamı: Alımlar, kira giderleri, taşınmazlar, ihaleler...
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın birçok başlıktaki usulsüz ve mevzuata aykırı işlemleri Sayıştay'ın 2020 raporuna yansıdı.
NAZLI EDA PİYADE / GERÇEK GÜNDEM
2020 yılı Sayıştay raporları Meclis’e sunuldu. Dev bütçesi ve çeşitli açıklamalarıyla sık sık gündemde olan Diyanet İşleri Başkanlığı’na ait raporda da kurumun çeşitli usulsüzlükleri sıralandı.
Rapora göre; Diyanet; peşin ödenen kira gelirlerinden, çeşitli alım işlerine, açık ihale usulü yapılması gereken ihalelerin pazarlık usulüyle yapılmasından taşınır mal kayıtlarına birçok kalemde mevzuata ve yükümlülüklere aykırı davrandı. Raporda, Sayıştay’ın Diyanet’e sık sık mevzuat hatırlatması yaptığı görüldü.
Gerçek Gündem, Sayıştay’ın Diyanet için hazırladığı rapordaki usulsüzlükleri tek tek inceleyerek, sıraladı:
‘MEVZUATA UYGUN DAVRANMAMA’ UYARISI
Çoğunlukla fazla yapılan ek ders ücretlerinin bedelinin ‘kamu idareleri adına yapılan tahsilat hesabından’ ödendiği ortaya çıktı. Bu durum Sayıştay raporlarına da; “Kurum Kişilerden Alacaklar Hesabının konusunu oluşturan personele yapılan fazla ödeme kaydının; Fonlar veya Diğer Kamu İdareleri Adına Yapılan Tahsilat Hesabının kişilerden alacak hesabı ile karşılıklı çalıştırılması suretiyle kapatıldığı görülmüştür” şeklinde yansıdı.
Raporun ilgili bölümünde hesapların mevzuatta düzenlenen tanıma uygun olarak kullanılması uyarısı yapılarak şunlar kaydedildi:
“Söz konusu hükümler gereğince Kurumda çoğunlukla fazla yapılan ek ders ücreti bedelinden oluşan Kişilerden Alacaklar Hesabında kayıtlı olan alacakların tahsilinde bu hesaba alacak; Banka Hesabına da borç kaydedilmelidir. Kurumda tahsilatı yapılan bu alacaklar fonlar veya diğer kamu idareleri adına yapılan bir tahsilat kapsamında olmamasına rağmen bahse konu alacaklar için tahsilinde Kişilerden Alacaklar Hesabına alacak 362-Fonlar veya Diğer Kamu İdareleri Adına Yapılan Tahsilat Hesabına borç kaydı yapılmıştır. Kurum konu hakkında çalışmalar başlattığını belirtmiştir. Kurumda mevzuata uygunluğu sağlamak ve mali tabloların doğru ve gerçek bilgi üretmesini temin etmek için hesapların mevzuatta düzenlenen tanımına uygun olarak kullanılması gerekmektedir.”
PEŞİN ÖDENEN KİRA GELİRLERİNDE USULSÜZ İŞLEM
Bir başka usulsüzlük ise Diyanet’in peşin ödenen kira giderlerini, “Verilen depozito ve teminatlar” hesabına kaydetmesi oldu. Gelecek aylara ait gelir-gider hesabında gösterilmesi gereken bu kira giderlerinin farklı kaydedilmesi raporda, “Peşin ödenen kira giderlerinin Verilen Depozito ve Teminatlar Hesabında takip edilmesi kurum mali tablolarının doğru ve gerçek bilgi üretmesini engellemektedir” ifadeleriyle yer aldı.
Raporda; amortisman ( duran varlıkların yıpranma, aşınma ve eskime payı) hesabının eşit olmadığı vurgulanmıştır. Bunun sebebi olarak da Diyanet’in elden çıkaracağı varlıklarını yüzde 100 amortismana tabi tutması gösterildi. Sayıştay, bu bilgiye dayanarak da Diyanet’e mevzuat hatırlatması yaptı.
Sayıştay raporuna göre; Diyanet’in usulüne uygun olarak işletmediği bir diğer süreç ise televizyon programları, yayınlar gibi alımların önemli bir kısmını ‘haklar hesabına’ kaydetmesi gerekirken ‘proje kapsamında yapılan cari giderler hesabında’ göstermek oldu.
DİYANET SAVUNMASI: SEHVEN YAPILDI
Bu süreç, rapora şöyle yansıdı:
“İdare; TV programı, çeviri hak alımı, basılı eserlerin hak alımı gibi işlerin bir kısmını mevzuata uygun olarak 260-Haklar Hesabı’na kaydederken önemli bir kısmını da 630.30-Proje Kapsamında Yapılan Cari Giderler Hesabı’na kaydetmek suretiyle doğrudan giderleştirmiş ve amortisman ayırmamıştır.”
Diyanet bu usulsüzlüğün ‘sehven’ yapıldığını savundu.
TAŞINMAZLAR BEDELİ ÜZERİNDE GÖSTERİLDİ
Önemli usulsüzlerden bir diğerinin ise ‘taşınır mal’ kayıtlarında yapıldığı ortaya çıktı. Rapora göre; Diyanet, muhasebe kayıtlarında Anadolu illerindeki taşınır malların bedelini sistemdeki bedelin üzerinde gösterdi. Bu durum rapora, şu ifadelerle yansıdı:
“Denetimler sırasında yapılan incelemeler ve elde edilen belgelerde birçok taşra biriminin yılsonu taşınır kayıtları ile muhasebe kayıtlarının birbirini tutmadığı görülmektedir. Birçok ilçe müftülüğünde taşınırların muhasebe bedeli taşınır sisteminde yer alan bedelden fazla gözükmektedir. Özellikle 150-İlk Madde ve Malzeme grubuna kaydedilen taşınırlardan tüketilenlerin muhasebeleştirilmediği anlaşılmaktadır. Bu durum da yılsonunda Bilançoda 150- İlk Madde ve Malzeme Hesabı’nı fazla, 630-Giderler Hesabı’nı ise eksik göstermektedir. Bunun dışında az sayıda olmakla birlikte 255-Demirbaşlar Hesabı için de aynı sorun mevcuttur. İdare tarafından denetim yılı sonuna doğru düzeltme çalışmaları yapılsa da tamamının düzeltilmesi mümkün olmamıştır.”
Taşınmazlara ilişkin usulsüzlükler bununla da bitmedi. Kayıtların eksiksiz tutulmaması nedeniyle mali tablonun güvenirliği de sarsıldı. Sayıştay raporu, “Kamu idarelerine ait taşınmazların yukarıda belirtilen çerçevede envanter ve değerlemesinin yapılarak muhasebeleştirilmemesi, kamu idarelerinin taşınmaz kayıtları ile mali tablolarının taşınmazlar hakkında doğru ve güvenilir bilgi sunmasını engellemektedir” dedi.
Mevzuata göre tüm nakit giriş ve çıkışlarını Merkez Bankası’nda açılan tek bir hesap üzerinden gerçekleştirmesi gereken Diyanet, (Tek Hazine Hesabı) cari hesabında bakiye verdi.
AÇIK İHALE USULÜ YERİNE PAZARLIK USÜLÜ İLE ALIM
Rapora göre; Diyanet’in önemli usulsüzlüklerin de biri de ‘açık ihale usulü’ yerine ‘pazarlık usulü’ ile alım yapması oldu.
2020’de iftar-sahur canlı yayın programı hizmet alımı işini pazarlık usulü ile yapan Diyanet, savunmasında, “programın yapılacağı mekânın ramazan ayına kısa bir süre kala belirlendiği ve vakit kalmadığını” söyledi.
SAYIŞTAY’DAN DİYANET’E KANUN HATIRLATMASI
Bu savunmaya karşılık, Ramazan ayının başlangıç tarihinin Diyanet tarafından bilindiğini belirten Sayıştay, alımların yasalara uygun yapılması gerektiğini vurguladı. Raporda; bir ihalenin pazarlık usulü ile yapılabilmesi için doğal afet, salgın hastalık, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen bir durum olması gerektiği de belirtildi.
Bir diğer usulsüzlük ise 4-6 yaş grubu çocukların Kuran kursu kitapları alımında yaşandı. Bu kitapları pazarlık usulüne göre alan Diyanet, ‘kitapların eylül ayında Kuran kurslarına başlayacak öğrencilerin kullanımına yetişmesi’ savunmasında bulundu.
Sayıştay ise Kuran kurslarının başlayacağı tarihin de önceden bilindiğini belirterek, “İdare tarafından rahatlıkla yıl başından itibaren bu ihalelerin planlanması mümkündür. Kullanılan pazarlık usulünde belirtildiği gibi bir ivedilik durumu mevcut değildir” değerlendirmesini yaptı.
Raporda; Diyanet’in bu usulsüzlükler için ‘pandemi’ savunmasında bulunduğu belirtilerek şöyle yanıt verildi:
“İdare ile yapılan görüşmelerde uygulayıcılar tarafından ihaleler pandemi dönemine denk geldiğin için salgın hastalık durumunda örnekleri verilen ihalelerin sözü edilen (b) bendi ile yapılabileceği sonucuna varıldığı anlaşılmıştır. Ancak bendin lafzından anlaşılacağı üzere salgın hastalık dahil bentte değinilen sebeplerle ivedilik durumu arasında bir illiyet bağının olması şarttır. Bir başka deyişle salgın hastalık koşullarının bulguda örneklenen alımların açık ihale usulü ile temin edilmesine engel olması gerekmektedir. Pandemi koşulları söz konusu hizmetlerin açık ihale ile temin edilmesine engel teşkil etmemektedir.”
Alımların kanuna aykırı yapıldığı vurgulanan raporda, şu ifade kullanıldı:
“İdarenin uygun olmayan ihale usulleri ile alımlarını gerçekleştirmesi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun rekabet, eşit muamele ilkelerine aykırıdır. İhalelerin zamanında ve uygun T.C. Sayıştay Başkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı 2020 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu 31 usullerle gerçekleştirilmesi, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanması gerekmektedir.”
DİYANET’İN YAPMADIKLARI DA RAPORDA
Sayıştay, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ‘doğrudan temin’ yoluyla yaptığı alımlarda yerine getirmediği birçok maddeyi de raporunda sıraladı. Rapora göre; Diyanet, alım yapacağı şirket ya da kişilerin ‘yasaklı’ listesinde olup olmadığını kontrol etmediği gibi piyasa fiyat araştırması da yapmadı.