Meltem Goncagül, avukatlık ofisinde dövülerek öldürülmüştü: O avukat sessizliğini bozdu!
Avukatlık ofisinde dövülerek öldürülen Meltem Goncagül, tüm Türkiye'yi yasa boğmuş ve yaşanan olay herkesi dehşete düşürmüştü. Olayın yaşandığı ofisin sahibi olan avukat, olayla ilgili sessizliğini bozdu.
Adını gizleyerek Twitter hesabından bir açıklama yapan avukat, şunları söyledi:
1-Ben Osmaniye Barosu avukatlarından S.Ö.E. Size eşi tarafından katledilen Meltem Goncagül'ün başından geçenleri anlatmak istiyorum. İstiyorum çünkü hadisenin üzerinden 10 gün geçmesine rağmen kanallarına sansasyon malzemesi çıkarabilme gayesi dışındaki kimseden açıklama gelmiyor.
2- Kadın cinayetlerinden prim kasmaya çalışan avukat yaftası yememek için kimliğimi gizleme zorunluluğu hissediyorum. Malumunuz söz konusu kadın cinayeti olunca, diğer bütün toplumsal yaralarımız gibi "haksızlık" dışındaki her şey didik didik ediliyor.
3-Meltem, 29 Eylül günü Osmaniye Barosu Adli Yardım Bürosu tarafından bana yönlendirildi. Telefonda kısa bir görüşmeden sonra büroma davet ettim. Geldiğinde bana eşiyle boşanma konusunda anlaştığını ve boşanmak istediğini söyledi, yardımcı olmaya çalışacağımı söyledim.
4-Beş dakika sonra eşi de büromun kapısındaydı, meğer yanıma geleceğini haber vermiş. Buluşmak için sözleşmiş. Anlaştıklarını düşündüğüm için onu da içeri aldım (lanet olsun ki aldım). Çünkü Meltem neden öldürüleceğini düşünsündü ki, çünkü anlaştıklarını düşünüyor.
5-Çünkü ben neden Meltem'i öldürebileceğini düşüneyim ki? Neden acaba "bu adam bu kadını öldürecek mi" diye düşünelim? Adamla birlikte kadının yenge, adamın abla diye hitap ettiği kadın da bizimle birlikte odamdaydı ve ne yazık ki ofiste bizden başka kimse yoktu.
6-Görüşme devam ederken kocası olan erkek bir anda Meltem'e saldırdı. İki metre boyunda yüz küsur ağırlığında bir adamdan bahsediyoruz. Meltem desen elli kilo ufak tefek bir kadın, ben altmış beş. Toplasan o kadar ağırlığımız yok. Gücümüz yetmiyor allah kahretsin ki...
7-Abla dedikleri kadın zaten yok, çığlık çığlığa bağırarak çıkıp gitti odadan. Kocası olan erkek Meltem'i önce döverek bayılttı. Gücüm yetmedi üzerinden çekmeye, bağırdım, yalvardım. Onlar da yetmedi. Meltem hareketsiz kalınca diğer odaya geçtim ambulansı ve polisi aramak için.
8-Meltem o sırada baygın olduğu halde dayak yedi. Odaya döndüğümde Meltem kafasına aldığı şiddetli tekme darbelerinin hiçbirine tepki vermiyordu artık "öldü" dedim aklım oynadı yerinden ama darbeler bitmedi.
9-Küt Küt sesler, Meltem'den ses yok, tepki yok, bir "ıh" bile yok yine de öldüresiye tekmelendi. Bina kapısını açıp bağırdım, "ölüyor gelin nolur" Bir yandan adresi bulmaya çalışan ambulans arıyor bir yandan kadın ölüyor bir yandan tüm bina ofise toplanıyor.
10-Birkaç insan görünce "hadi" dedim içimden "hadi çekin alın" ama dışımdan sadece "öldü" diye bağırabildim. Kimse Meltem'i çekip alamadı, birkaç kadın yeltendi, erkekler "abi yapma etme" kafasında... "abi"...
11-Ambulans beni tekrar yer sormak için arayınca yine uzaklaştım odadan (ambulans ne kadar çok aradı değil mi? adres açık, şehrin ortası). Döndüğümde Meltem'in katili odanın kapısını kilitlemişti kimse girmesin diye. Küt küt sesler bitmiyor. Küt küt... Meltem'in kafasının sesi.
12-Yirmi kişi var belki yirmi... Dilim dimağım tutuldu, tutuldu ne yapayım, tutuldu ikna edemedim kimseyi, "ölüyor" diye bağırmak dışında bir şey diyemedim. Yirmi utanç heykeli öylece durduk, ben anlatamadım, onlar anlayamadı.
13-Kocası olan erkek odadan çıktı, ofisten çıkarır çıkarmaz da odaya koştuk, Meltem'in yanına. 5-6 kadındık. Koridorda 10-12 erkek. Kocayı uğurladılar. O ara bir erkeğin adamın sırtını sıvazladığını gördüm. Sakinleştirmek için... Bu görüntüyü hiç unutmayacağım.
14-Sonra olay yerine ambulans, bir süre sonra da polis geldi. Osmaniye'de bir yerde durup 360 derece dönerseniz mutlaka birden fazla polis görürsünüz. En son geldiler. Öylesine geldiler, geçerken bir uğradılar, iki polis memuru, Allah var ama geldiler!
15-Bana bir şey sormadan aynen geri döndüler. Bu arada Meltem hastaneye kaldırıldı yoğun bakıma alındı, on gün kaldı. Kocası olan erkek aynı gün gidip teslim oldu. Tutuklandı. Meltem dün akşam öldü. Öldü.
16-Daha anlatmadığım şeyler var, avukat refleksi mi dersiniz artık ne dersiniz, bir ara kısa, belli belirsiz, katilin yüzünü bile almayı başaramadığım bir görüntü aldım. Diğer bazı avukat arkadaşlarla tutuklanması için "ne yapabiliriz?" çabamız var.
17-O sırada Meltem hayatta olduğu için salıverilme ihtimali de var çünkü... Bu yüzden adı "çaba". Bir de baromuzun tüm komisyonları ile başlamış müthiş bir telefon trafiği var. Fakat hala açıklama yok. Avukatı hedef haline getiren haberlere rağmen de yok.
18-Dedim ya anlatmayacağım. Konumuz Meltem'in nasıl öldürüldüğü.