Harp okullarında SADAT tartışması: 'AKP referanslı olmayan kimse subay, astsubay olamıyor'
15 Temmuz darbe girişiminin ardından harp okulları mülakatlarına SADAT’çıların katıldığı ortaya çıktı. Emekli Askeri Hakim Ahmet Zeki Üçok, bu süreçte “AKP referanslı olmayan kimse subay veya astsubay olmadı, olamadı” diyor.
GERÇEK GÜNDEM - FIRAT FISTIK/ 15 Temmuz darbe girişiminin ardından harp okulları mülakatlarına SADAT’çıların katıldığı ortaya çıktı.
Kurullardaki görevliler tamamen Milli Savunma Bakanlığı tarafından belirlenirken, Emekli Askeri Hakim Ahmet Zeki Üçok, bu süreçte “AKP referanslı olmayan kimse subay veya astsubay olmadı, olamadı” diyor.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından harp okulları mülakatlarına SADAT’çılar (Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.) katılmaya başladı.
SADAT kurucusu emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, mülakat iddiasını kabul ederken Oda TV’nin haberine göre Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı görevinden ayrılmasından sonra bu kararın alındığı iddiasını ise reddetti.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Harp Akademileri Komutanlığı, Milli Savunma Üniversitesi adını aldı. Hava, Kara, Deniz ve Harp Okulları ile birlikte aynı okulların meslek yüksekokullarında eğitim almak isteyen öğrenciler bu üniversiteye girdiler.
Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde kurulan üniversite, rektörlüğe bağlı olarak kurmay subay yetiştiriyor ve tüm bu işlemler Bakanlığa bağlı olarak rektörlük tarafından yerine getiriliyor.
Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı Milli Savunma Üniversitesi’nin Hava Harp Okulu mülakatlarında dört, Kara Harp Okulu’nda ise 5 kişi yer alıyor. Mülakatlarda bir subay bulunurken diğer üyeler siviller arasından seçiliyor.
Kurulları, tamamen Bakanlık belirliyor
15 Temmuz darbe girişiminin ardından KHK ile değiştirilen yönetmeliğe göre sivil kişilerin, Milli Savunma Bakanlığı’nda görev alınmasının önü açılmıştı. Emekli Askeri Hakim Ahmet Zeki Üçok, “Bu yönetmeliğe istinaden, bu kişilere para da verdiler.
Sadece SADAT da görev yapanlar değil daha önce Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayrılmış, 28 Şubat’ta ihraç edilmiş kişiler de alındı. Bu kişilere ‘emekli asker’ deniyor ama birçoğu emekli mi bilemiyorum. Fakat 28 Şubat’ta ihraç edilenlerin yoğun şekilde alındığına dair bilgiler duydum” diyor.
Hangi kişilerin alınıp, hangilerinin mülakatlarda görevlendirileceği ise tamamen Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı. İşlemlerin yürütülmesi de bakanlığa bağlı Personel Genel Müdürlüğü’ne ait.
15 Temmuz darbe girişiminden önce ise süreç farklı işliyordu. Mülakatlardaki kurullarda sivil kişiler yer alamıyor, yer alacak kişiler TSK’da görev yapan askerlerden seçiliyordu.
“AKP referanslı olmayan kimse subay, astsubay olamıyor”
Harp okullarına giriş için ise yazılı sınavın ardından hem fiziki mülakat hem de sözlü mülakat yapılıyor. Üçok, eskiden sağcı, solcu, zengin, fakir herkesin sınav ve mülakatı geçtikten sonra harp okuluna girebildiğini söylerken yeni durumu şöyle anlatıyor: “Darbe olunca hükümet, kendine savunma mekanizması geliştirdi. Yüksek Askeri Şura’nın yapısı değiştirildi, terfilere doğrudan müdahil olundu, atamaları Milli Savunma Bakanlığı yapar oldu. Tamamen kendi kontrolüne almak istedi. Bu süreçte AKP referanslı olmayan kimse subay veya astsubay olmadı, olamadı.”
SADAT’ın da katıldığı mülakatlarla subay, astsubay olmuş kişi sayısı 15 bine yakın. İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray da bu durumla birlikte topluma korku salınmaya çalışıldığını söyledi ve "Milletin ordusuyla milleti korkutmaya çalışıyorlar. Cumhurbaşkanı’nın ‘Paramiliter ordusu’ olduğu yönündeki tartışmaların öznesi olan SADAT, toplumda korku yaratıyor" dedi.
SADAT’ın geçmişi
SADAT, 28 Şubat 2012 tarihinde TSK’dan emekli olan 33 subay ve astsubayın girişimleriyle kuruldu. Şirketin kuruluş amaçları arasında askeri eğitim hizmetleri var.
Kurucusu ise 1996 yılında TSK’dan emekli edilen Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi. Tanrıverdi, Kara Kuvvetleri Sağlık Daire Başkanlığı’nda görev yapıyordu ve SADAT’ın kurulmasının ardından 2016 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı oldu.
Tanrıverdi, kamuoyunda birçok konuyla gündeme geldi. Yine kurucusu olduğu Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği’nin (ASSAM) organize ettiği ASSAM İslam Birliği Kongresi’nde yaptığı konuşma çok eleştirilmiş, bu konuşmanın ardından Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığı görevinden istifa etmişti.
İlgili konuşmada şunları söylemişti: “İslam birliği Mehdi hazretleri geldiği zaman olacak. Mehdi hazretleri ne zaman gelecek Allah bilir. Bizim bir işimiz yok mu? Ortamı hazırlamamız gerekmez mi? İşte aslen bunu yapıyoruz.”
Tanrıverdi, Afrin operasyonu öncesi düzenlenen Güvenlik Zirvesi’ne de katılmış, bu da eleştirilere neden olmuştu. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 2018 yılında SADAT’ı şu sözlerle eleştirmişti: “Tokat ve Konya’da silahlı eğitim kampları bulunduğunu duyuyoruz, bu iddialar söyleniyor. Araştırılsın ve bize bilgi verilsin. Bunların seçim döneminde rol alacakları, istenmeyen bir sonuç çıkması halinde karışıklık yaratacakları yolunda yoğun söylentiler var. Bunlardan birisi de SADAT diye bir yapı. İnanın SADAT da diğer yapılar da benim için toz zerresidir.”
SADAT, Libya’daki faaliyetlerini de sitesinde açıklamış, Somali’de de eğitim verildiği, askeri üs kurulması için kendilerinden talepte bulunulduğu duyurulmuştu.