Türkiye'de kalıcı yaz saati uygulaması: Tasarruf mu sağlanıyor, psikolojiyi mi bozuyor?
Türkiye'de yaz saati uygulamasının kalıcı olması tartışmalara yok açtı. Kalıcı yaz saati uygulamasının olumsuz etkilerine uzmanlar dikkat çekti.
Türkiye, 2016'da yaz-kış saati uygulamasını kaldırdı ve saat dilimini sabitledi.
Ancak sabitlerken bulunduğu meridyenlerdeki kış saatini değil, geçici olarak kullandığı yaz saatini tercih etti.
Karar, hem karanlıkta uyanıp okul veya işe gidenler hem de siyasiler arasında tartışılmaya devam ediyor.
Yaz saati uygulamasının amacı nedir? Dünyada neden birçok ülke yaz saati uygulamasından vazgeçiyor? Türkiye'de yaz saatinin kalıcı olması enerji tasarrufuna mı israfa mı yol açıyor?
Cambridge Üniversitesi'nden Dr. Sinan Küfeoğlu ve psikiyatrist Arzu Erkan Yüce, kalıcı yaz saati uygulamasını enerji kullanımı ve toplum-insan psikolojisi açısından değerlendirdi.
Konu ile ilgili BBC Türkçe’ye konuşan Cambridge Üniversitesi’nden Dr. Sinan Küfeoğlu, “Bizim bulduğumuz kadarıyla böyle bir tasarruf söz konusu değil. Yaz saatinden kış saatine geçmemenin elektrik tüketimi üzerinden ölçülebilir bir etkisi olmamış” ifadelerini kullandı.
Küfeoğlu’nun Energy Reports dergisinde yayımlanan “Yaz Saati Uygulaması politikası ve enerji tüketimi” makalesinde de 2012-2020 yılları arasındaki 8 yıllık enerji tüketimi ve temel atmosferik veriler incelendi. Bilimsel veriler ışığında, Türkiye’de beş yıldır uygulanmakta olan kalıcı yaz saati ile enerji tasarrufu sağlanmadığı gibi, günlük yük eğrisinde sürekli bir ötelemeye de sebep olmadığı açıkça ortaya konuldu.
Arzu Erkan Yüce, yaz saati uygulamasının gün içindeki etkilerinin biyolojik saat için olumsuz etkilerine vurgu yaptı. Yüce, çocuklar ve kadınlar için karanlık saatlerde yola çıkmanın yarattığı güvenlik sorununa ve kalıcı yaz saati uygulamasının yol açtığı psikolojik sorunlara dikkat çekti.
HABERİN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLATIN