Bosna’da bölünme ve savaş riski mi var? 'Türkiye'nin arabuluculuk konularına eğilmesi gerekiyor'
Karar yazarı Akgün, "Bosna’da bölünme ve belki de savaş riski…" başlıklı yazısında Sırbistan ve Bosna-Hersek ilişkilerine değindi.
Karar yazarı Mensur Akgün, Bosna'da olası bir bölünme ve savaş riskinin olduğunu dile getirerek, "Türkiye’nin hezeyana kapılmadan gelişmeleri yakından takip etmesi, Bosna ve Sırbistan’la olan özel ilişkileri üstünden arabuluculuk, kolaylaştırıcılık gibi konulara eğilmesi gerekiyor" dedi.
Karar yazarı Akgün, "Bosna’da bölünme ve belki de savaş riski…" başlıklı yazısında Sırbistan ve Bosna-Hersek ilişkilerine değindi. "Sırplar hala Bosna-Hersek’ten ayrılmak, mümkünse Sırbistan’la birleşmek istiyor. Dönüşümlü başkanlık sistemi ve antlaşmayla kurulan pek çok yapı da ne yazık ki öngörüldüğü gibi çalışmıyor" diyen Akgün'ün değerlendirmesi şöyle oldu:
'BOSNA SIRPLARININ LİDERİ RUSYA VE SIRBİSTAN'A GÜVENİYOR'
"Sırplar artık kendilerine ait bir ordu kurmak, milli orduyu ikiye bölmek peşinde. Zaten daha iki yıl öncesinden ağır silahlar edindiklerine ilişkin haberler çıkmıştı. Şimdi barışın korunmasından ve Dayton düzeninin bekasından uluslararası toplum adına sorumlu Yüksek Temsilci Christian Schmidt bile açık açık ülkenin ikiye bölünmek üzere olduğunu söylüyor, çatışmaların tekrar başlama riskinin çok güçlü olduğunu vurguluyor.
Dünkü Guardian’a yansıyan talebi Bosna’daki barışı korumakla görevli Eurofor ve NATO güçlerinin sayısının acil olarak arttırılması. Schmidt Bosna’nın devlet olarak varoluşunun tehlikede olduğundan söz ediyor. Bosna-Hersek Cumhuriyeti için harekete geçmesi gereken BM Güvenlik Konseyi’ni ise Rusya kilitliyor. Rusya Güvenlik Konseyi ile Yüksek Temsilci arasındaki bağı gevşetmeyi, Dayton Antlaşması’nın uygulanmasını belli ki tarafların tercihlerine bırakmayı planlıyor.
Zaten Bosna Sırplarının lideri Milorad Dodik de Rusya’ya ve Sırbistan’a güveniyor. Talebi Republika Srpska topraklarındaki tüm diğer güçlerin, daha doğrusu ordunun çekilmesi, kendilerini bu bölgeyi kontrol etmeleri. 14 Ekim’de yaptığı bir açıklamada eğer Boşnaklar çıkmazlarsa zorla çıkartılacaklarını, Batı müdahale ederse de sorunun büyüyeceğini, çünkü onları koruyacak dostlarının olduğunu söylemiş.
Dodik’in istediği muhtemelen çatışma değil, geçici bir düzenleme olarak gördükleri Bosna-Hersek Cumhuriyeti’nin mümkün olduğunca barışçıl yollardan sonunun getirilmesi, Dayton yerine geçecek yeni bir anlaşmayla bağların kopartılması. Bu yüzden Amerika’nın Ortadoğu’dan dahi çekilmeye çalıştığı, AB’nin kendi sorunlarıyla haşır-neşir olduğu bir dönemde tehdidi araçsallaştırarak Bosna-Hersek’le olan ilişkisini bitirmek istiyor."
'TÜRKİYE'NİN ARABULUCULUK KONULARINA GİRMESİ GEREKİYOR'
Akgün, Türkiye'nin 'arabulucu' konumunda olması gerektiğini de söyleyerek, şöyle bir çağrıda bulundu:
"Ve bence Türkiye’nin hezeyana kapılmadan gelişmeleri yakından takip etmesi, Bosna ve Sırbistan’la olan özel ilişkileri üstünden arabuluculuk, kolaylaştırıcılık gibi konulara eğilmesi gerekiyor."