Sosyal medyada Abdullah Çatlı sansürü
Balıkesir’in Susurluk ilçesinde 3 Kasım 1996 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden Abdullah Çatlı’nın ailesi, evlatları, yakınları ve sevenleri ölüm yıl dönümünde sosyal medya tarafından uygulanan sansüre tepki gösterdi.
Sosyal medya hesapları instagram, twitter ve facebook sayfalarında Abdullah Çatlı ile ilgili yapılan tüm paylaşımların sosyal medya hesaplarından silinmesi veya paylaşanların engellenmesi Çatlı ailesinin tepkisine neden oldu.
Çatlı’nın ölüm yıl dönümünde ailesi tarafından sosyal medyanın sansürüne tepki geldi. Sosyal medyanın babasının ismine açtığı savaş ile ilgili açıklamalarda bulunan Abdullah Çatlı’nın kızı Dr. Gökçen Çatlı, bu durumun bir lobi faaliyeti olduğunu söyledi.
Dr. Gökçen Çatlı şu ifadeleri kullandı:
“Yaklaşık 3 yıldır instagram, twitter ve facebook babam Abdullah Çatlı’nın ismini, fotoğrafını, videosunu paylaşınca, paylaşım sahiplerine süreli veya süresiz paylaşım yasağı getirmektedir. Kimi sayfalar ise tümüyle kapatılmakta.
"BABA-KIZ FOTOĞRAFI BİLE PAYLAŞAMIYORUZ"
Aslında bu durum 5 yıl önce benim sosyal medya hesaplarımın kapatılmasıyla başladı. Bizler bu konuda bir çok girişimde bulunduk, bulunmaya da devam edeceğiz. Ben ve kardeşim evlatları olarak babamızla ilgili bırakın siyasi bir paylaşımını, baba kız fotoğrafı bile paylaşamıyoruz. Bunun altını çiziyorum. Evlatları olarak onunla ilgili paylaşım yapma hakkımıza sansür uygulanıyor. Bunu şiddetle kınıyoruz ve insan haklarına aykırı olduğunu biliyoruz.
"BABAM BİZLER İÇİN YİĞİT BİR KAHRAMANDIR"
Açıkçası babamla ilgili paylaşım engelinin altında lobi faaliyeti olduğunu ve bunların mahiyetini biliyoruz. Babam bizler için yiğit bir kahramandır. Diyelim ki bu lobiler için kendisi tehlike oluşturmaktadır. Kime göre? Neye göre? Türkiye düşmanı olan ve Türk dünyasına karşı yıkıcı emelleri olanların gözünde, babam tehlikeli görülmüşse ve gerisinde bıraktıkları halen korku oluşturuyorsa ne mutlu bize. Bu da bizler için ayrı bir sevinçtir. Bu arada suç bireyseldir. Evrensel hukukta bizlere uygulanan bu durumun mantıklı bir izahı yoktur"
