Türkiye’nin uyuşturucu gerçeği: 'Hızla yayılıyor. Mersin yeni rota arayışı, lüks yatlara da bakmak lazım'

Türkiye’de uyuşturucunun yayılması hakkında rakamlar endişelendirirken gazeteci Cengiz Erdinç çarpıcı gelişmeleri Gerçek Gündem'den Fırat Fıstık'a anlattı.

Türkiye’nin uyuşturucu gerçeği: 'Hızla yayılıyor. Mersin yeni rota arayışı, lüks yatlara da bakmak lazım'

GERÇEK GÜNDEM - FIRAT FISTIK/ Rakamlar, Türkiye’de uyuşturucunun yayıldığını açıkça gösteriyor. Bir yılda yakalanan toplam miktar, Mersin’de haziran ayında bir haftada ele geçirildi. Ele geçirilen kokain miktarı son 5 yılda yüzde 89 artmış durumda. Kokain için dünyada da 40-50 milyar dolarlık bir pazardan söz ediliyor.

Mersin Limanı’nda 16-23 Haziran 2021 tarihleri arasında bir hafta içerisinde Türkiye’de bir yılda yakalanan kokain miktarından fazlası, 1,7 ton kokain yakalandı. 9 Haziran 2020’de Kolombiya’da Türkiye’ye gönderilmek üzereyken 4,9 ton kokain ele geçirildi. Ne göndericisi ne de alıcısı hala bilinmiyor. göndericisi ve alıcı firmasını halen öğrenemedik. Yılda 3 bin operasyonla yakalanan toplam kokain miktarı ise 1,6 ton civarında.

Avrupa 2020 uyuşturucu raporuna göre de Türkiye’de yakalanan uyuşturucu miktarı Avrupa genelinin çok üzerinde. Avrupa’da yakalanan 200 ton esrarın 50 tonu Türkiye’den. Captagon logolu amfetaminlere dair en büyük ele geçirme operasyonları Türkiye ve Yunanistan’da yapıldı. Türkiye'de 2018'de 5,7 ton amfetamin ele geçirildi. Türkiye’de 2018’de 564 kilo metamfetamin ele geçirildi. Bu miktar, Avrupa Birliği’nde ele geçirilen miktara (646 kilo) neredeyse eşit.

Uyuşturucu hızla yayılıyor

Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın verilerine baktığımızda 2016'dan bugüne kadar müdahale edilen uyuşturucu olayı yüzde 55, yakalanan şüpheli sayısı da yüzde 44 arttı. Ele geçirilen kokain miktarı da yüzde 89 artmış durumda.

İşte yıllara göre yakalanan kokain miktarı:

Türkiye’nin uyuşturucu gerçeği: 'Hızla yayılıyor. Mersin yeni rota arayışı, lüks yatlara da bakmak lazım' - Resim : 1

Veriler ve yaşananlar büyük bir tehlikeye işaret ediyor. Türkiye, transit bir ülke olmanın ötesine geçmiş durumda. Fakat durum Türkiye ile de sınırlı değil. Konuyu uzun yıllardır araştıran gazeteci Cengiz Erdinç ile konuştuk.

“Mersin Limanı, yeni bir rota arayışı”

Yılda 1.5 ton kokain yakalanırken haziran ayında Mersin’de 4,9 ton kokain ele geçirildi.. Tek bu sayı bile onun üç katı. Bu artışın temel sebebi ne?

Türkiye’de Güney Amerika kökenli kokain yakalanmaları 1996 yılına kadar uzanıyor. Mersin’de 1996 yılında 700 kilo civarında yakalanmıştı. Buenaventura’da yakalanan 4.9 ton tek başına bir anlam taşımıyor. Büyük bir miktar ve kauçuk granüller içine yedirilmiş. Ondan önce 2010 yılından başlayarak kokain yakalanmalarında bir artış var. Bu da Türkiye’ye yönelik toptan kaçakçılığın arttığını gösteriyor. Bunun asıl nedeni Türkiye’deki rotalara ve Avrupa pazarına hakim olan yapı. 2018 yılından itibaren Güney Amerika’dan İspanya, İtalya Hollanda ve Almanya’ya gelen yollarda, büyük miktarlarda kokain yakalandı. Türkiye, özellikle de Mersin limanı bu anlamda yeni bir rota arayışı. Bu Türkiye’deki kaçakçılığın sahip olduğu güzergahın ve yolların bir sonucu. Aynı dönemde Afganistan’da yaşanan afyon ve dolayısıyla eroin üretimi patlaması eroin kaçakçılığındaki kar marjlarını da düşürdü. Bu yüzden Güney Amerikalılar Türkiye’den geçen yolları da kullanmaya başladılar.

Türkiye’de bir yılda yakalanan kokainden fazlası Mersin Limanı’nda 16-23 Haziran 2021 tarihleri arasında yani bir hafta içinde ele geçirildi. Mersin Limanı’nın özelliği ne?

Kokain ticareti bütün dünyada konteyner ticaretiyle birlikte gelişti ve büyüdü. Mersin limanı da bu ticarette önemli bir noktada. Güney Amerika’da “kurşun ya da gümüş” diye bir kavram var. Kaçakçılığın önünde duran kamu güçleriyle kurşunla ya da parayla mücadele anlamına geliyor. Konteyner ticareti uyuşturucuyu bir kez yüklediğinizde dünyanın her yanına pek de iz bırakmadan gönderebileceğiniz olanağa sahip. Mersin limanı hem Avrupa’ya yönelik kokain kaçakçılığında hem de Ortadoğu’ya yönelik kaçakçılıkta bir merkez olarak kullanılıyor. Antwerp, Rotterdam ve Hamburg gibi limanlarda yapılan sıkça yakalanmalara karşı bir rota değişikliği.

Sedat Peker ifşalarından ve çıkan haberlerden sonra bir engelleme veya tereddüt söz konusu mu?

Gümrüklerde 2020 yılından beri uygulanan AB projesi olarak İspanya ve İtalya gibi ülke polisleriyle birlikte geliştirilen bir algoritma var. Bu algoritmanın yakalanmalarda etkili olduğunu düşünüyorum. Derince’de aranan bir konteynerin tekrar aranması bu algoritmanın ısrarı üzerine yapılmıştı. O da şu, Avrupa’nın deneyimi kokain ticaretinin belli işaretleri olduğunu gösteriyor. Örneğin muz yükü, kalkış limanı, varış limanı, yollayan şirket, alıcı şirket, taşıyıcı, gemi, hareket saati vs. gibi belki yüzlerce parametre. Diyelim ki daha önce kaçakçılıkta dünyanın herhangi bir yerinde yakalanan bir aracı şirketin malı burada anında risk bayrağı kaldırıyor.

Ankara’da gümrük muhafaza, içinde bir komuta kontrol merkezi var onun içinde yapay zeka kullanan bir analiz merkezi var. Konteynerlerin xray görüntüleri de dahil pek çok parametreyi işliyor ve risk belirliyor. Yakalamalardaki artışın bununla ilgili olduğunu düşünüyorum çünkü polis değil gümrük idaresi yakalıyor. Elbette bu organize bir iş. Örneğin Mersin’de yakalanan 1.3 ton kokain, muz sevkiyatı içinde. Muz, paletsiz yükleniyor. Her bir konteynere 1.180-1.200 kutu konuyor. Bu 1.3 tonluk parti de aslında 125 konteynerlik bir parti içinde yakalanıyor. Ayırıcı özelliği kokain bulunan muz kutularının konteynerlere paletli olarak yerleştirilmesi. 1.080 kutu ve orta paletlere, iç kısımlarda paletlerle bitişik muz kutularına konmuş. Hem xray cihazını atlatacak bir önlem (ortadaki yoğunluk) hem de alıcının kolayca ayrıştıracağı bir teknik. Çünkü alıcının bu kadar büyük parti içinde kokainli paketleri kolayca bulması lazım. Bulamadıkları zaman Çekya, Polonya ve Almanya’da yaşandığı gibi marketlerdeki muz kutularında kokain çıkabiliyor. Bu şunu gösteriyor, bu işin alıcısı da kaçakçılıktan haberdar. Kokainin nerede olduğunu biliyor. Yani muzu alacak olan kokaini de biliyor anlamına geliyor bu.

Dünyada da durum aynı

5 ülkenin ortak operasyonuyla Atlas Okyanusu'nda seyir halinde olan bir yelkenli teknede, 5 ton 200 kilogram kokain ele geçirildi. Dünyada da durum benzer mi?

Evet, Avrupa’da neredeyse bir gizlenme, yakalanma savaşı yaşanıyor. Bu büyüklükte yelkenli tekneler dikkat çekici. Bu yelkenlinin iki önemi var, birincisi gemi dışında tıpkı jetler gibi, büyük bir partinin lüks bir yelkenlide yakalanması; ki değeri 900 bin Euro’nun üzerinde deniyor tekne için. İkincisi de kaynağın Venezuela olması. Venezuella hep kokain ticaretinde yer almakla suçlandı. El Sol karteli var bu ülkede. Avrupa’ya yönelik büyük bir partisi bildiğim ilk kez açığa çıkıyor. Ve daha önemlisi bu malın sahibi Hollanda vatandaşı ve Türk asıllı, ancak isim bilgisi henüz ortada yok. Peker’in açıklamalarında geçen “lüks yatları” ete kemiğe büründüren bir olay. Belki bu noktada Güney Amerika ile Türkiye arasındaki lüks yat trafiğine de bakmak, Türkiye’deki marinalara gelip giden büyük teknelerin Güney Amerika hatta Avrupa limanlarıyla olan bağlantılarını analiz etmek gerekir.

​​Bütün dünyada eroin ve kokain üretimi tarihin en yüksek seviyesinde. Buna bağlı olarak ticaret, bağımlılık ve ölümler artıyor. Kokainde şöyle bir ilginç denge var, 1800 ton yıllık üretimin 1400 tonu yakalanıyor, kalanan 350-450 ton bütün dünyadaki ticareti oluşturuyor ve yakalananın maliyetine karşı bunun geliri inanılmaz. Yakalanan kokainin kilo maliyeti en fazla 1500 dolar, satılanın en ucuz 50 bin dolar ki ortalama 100 bin dolar. 40-50 milyar dolarlık bir pazar bu.

Etiketler
Mersin Lüks Türkiye Uyuşturucu