Yüz yıldır değişmedi... 'Yaşadığı devrin en şık lideri'

10 Kasım 1938 yılında ebediyete intikal eden Ulu Önder Atatürk, Türk vatandaşlarına her konuda olduğu gibi giyim ve moda konusunda da öncülük etti. Giydiği kıyafetlerle yaşadığı döneme damga vuran Atatürk'ün kıyafetleri bugün bile modaya uygun olarak tabir ediliyor.

Şık ceketleri, pantolonları, pelerinleri, frakları; şapka ve mendil gibi aksesuarlarıyla hafızalara kazınan Gazi Mustafa Kemal'in kıyafetlerinin bir bölümü Anıtkabir'de sergileniyor.

Modaya yön veren ve tarzıyla geniş kesimleri etkileyen Atatürk'ün moda anlayışını modacı Faruk Saraç ile konuştuk.

Saraç, "Yaşadığı devrin en şık lideri" diye bahsettiği Atatürk'ün siyasi ve askeri yönünün yanı sıra ayrıca stilist olduğunu söyledi. Atatürk'ün Fransız modasından etkilendiğini ve zaman zaman kendi kıyafetlerini tasarlayıp, terzilerine diktirdiğini kaydeden Saraç, "Bu kadar şık bir lider hala daha yok" dedi.

"BANA GÖRE BİR STİLİST"

Saraç, "1997-1998 yılında Dolmabahçe Koleksiyonu'nu yapma amacım; Atatürk'ün askeri politika, siyasi yönünü hepimiz biliyoruz ama bunların yanı sıra ne kadar şık giyindiğini göstermekti. 450 siyah beyaz fotoğraftan 1910 ile 1938 yılları arasında giymiş olduğu redingotları, frakları, günlük kıyafetleri hazırlayarak sunmuştum. Atatürk, siyasi ve askeri yönünün dışında bana göre bir stilist. Çünkü zaman zaman da kendisi çizip tasarlıyor. Hatta bir anısı var. 1938 yılında Savarona Yatı'nda İngilizlere bir yemek vermek istiyor. Sonra 'Bu seneki moda ne?' diyerek modayı soruyor. 'Marin modası' cevabını alınca da 'Ben İngiltere'deki misafirlerimi marin modasıyla karşılayacağım' diyecek kadar da modayı takip eden bir kişi." ifadelerini kullandı.

"Moda ikonu" olarak tanımladığı Atatürk'ün modaya yön verdiğini söyleyen Saraç, "Kendisi Coco Chanel'e Türk askerinin kıyafetlerinin komple tasarımını yaptırmış bir kişi. Yaşadığı devrin bana göre en şık giyinen liderlerinden bir tanesi. Yüz yıl içerisinde hala bu kadar şık giyinen bir lider yok. Ben de ne kadar şık giyindiğini genç nesile göstermek istedim." dedi.

RUGAN AYAKKABI İÇİNE BORDO ASTAR DETAYI

Anıtkabir'i kendisine açtıklarında, Atatürk'ün ölçülerinden kıyafetlerine kadar kalıp çalışması yaptığını kaydeden Saraç, etkilendiği bir anıyı şöyle anlattı:

"Beni etkileyen konulardan bir tanesi, 1923'te giymiş olduğu rugan ayakkabısının içerisinde bordo kadife astarı vardı. Bundan çok etkilenmiştim. Sene 1923, rugan ayakkabının içerisinde bordo astarı var. Gömleklerini incelediğimde de hepsi ipek gömlekti. Pantolonları da kemersiz ve bu sene yeniden moda. Pelerinli bir fotoğrafı var. O fotoğraf çok önemlidir. Bir insan bir şapkayı, fötrünü nasıl o şekilde dik tutabiliyor. Elindeki eldivenlerini tersten çevirmiş bir papatya gibi... Bunlar bizim bakış açımızda çok önemli noktalar."

AYAKKABISINDA TOZ DAHİ YOK

Atatürk'ün kıyafetleri konusunda çok titiz olduğunu ifade eden Saraç, "Hiçbir ayakkabısında bir toz göremiyorsunuz, buna askeri kıyafetleri de dahil. Baktığınız zaman çok güzel resim veren bir insan. 1,68 boyundaki bir insanın kıyafeti taşıması kolay olan bir şey değil. Bir de yakıştırıyor kendisine. Bir düğme pot bile yapmıyor, ayakkabısını atarken bi kötü bir fotoğrafı çıkmaz mı bir insanın..." dedi.

HİÇ LACİVERT ELBİSESİ YOK

Saraç, Atatürk'e ait 450 fotoğrafı incelediğini ve aralarında hiç lacivert kıyafet olmadığını söyledi. Bu ilginç detayı ilk fark eden kişi olan Saraç, "450 fotoğraf inceledim. Hiç lacivert elbisesi yok. Neden lacivert kullanmadığını da ben şöyle açıklıyorum; çünkü lacivert kurumsal bir renktir. Bankacı rengidir. Baktığınız zaman liderler esasında siyah giyer. Hiç lacivert elbise giymemiş. Bunu muhakkak bilerek tercih etmiştir." şeklinde konuştu.