Kadıköy Kaymakamı Özarslan, twetlerinin çevirisi için öğretmenleri görevlendirdi!

Eğitim Sen, karara tepki göstererek, "Mülki amirin görevi, Anayasa’da hükmün uygulanıp uygulanmadığını takip etmekle mükelleftir, kendisi bizzat bu ihlali gerçekleştiren kamu görevlisi olarak derhal bu girişimden vazgeçmeli" ifadelerini kullandı.

İstanbul Kadıköy Kaymakamı Dr. Mustafa Özarslan’ın sosyal medya hesabından İngilizce paylaşım yapılması için İngilizce öğretmenleri görevlendirildi. Özarslan’ın paylaşımları İngilizce öğretmeninden oluşan sosyal medya ekibi tarafından çevrilecek.

BirGün'den yaren Çolak'ın haberine göre, Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 2 Kasım’da okullara gönderilen yazıyla da komisyon toplantılarına giden öğretmenlerin idari izinli sayılacağı belirtildi.

Yazıda şu ifadeler kullanıldı: “Kaymakamlığımıza ve Sayın Kaymakamımız Mustafa Özarslan’a ait sosyal medya hesaplarından yayınlanan paylaşımların İngilizce dilinde oluşturulması ve yayımlanması amacıyla müdürlüğümüze bağlı okullarda çalışan adı soyadı ve görev yeri yazılı İngilizce öğretmenlerinden komisyon oluşturulması ve belirtilen tarihte görevli izinli sayılmaları…”Eğitim Sen İstanbul 2 No’lu Şube tarafından yapılan açıklamayla konuya tepki gösterildi.

"Hukuka aykırı"

Eğitimin sekteye uğradığına vurgu yapılan açıklamada, “Kaymakamlık makamının öğretmenlere dönük bu görevlendirmesi öğretmenlik mesleğiyle ilgili olmayan bir görevlendirme. Bu tür görevlendirmelerle kuralsız çalıştırmanın önünü açan mülki amirin, öğretmenler her işi yapar anlayışını, Eğitim Sen olarak kabul etmemiz mümkün değil” denildi.

Yapılan görevlendirmenin hukuka aykırı olduğu vurgulanan açıklamada, “Anayasa’nın ilgili hükümlerinde angarya çalıştırmak suç olmasına rağmen, Anayasal hükümler çerçevesinde görevini yapmakla sınırlı olan mülki amirin görevi, Anayasa’da hükmün uygulanıp uygulanmadığını takip etmekle mükelleftir, kendisi bizzat bu ihlali gerçekleştiren kamu görevlisi olarak derhal bu girişimden vazgeçmeli. Neoliberal ekonomik düzenin hedeflerinden olan kuralsız ve yoğunlaşmış emek sömürüsüne dayalı çalışma sistemi altında ezilen kamu emekçilerinin bu gidişata tahammülü kalmadı” ifadelerine yer verildi.