Gençlik araştırması: Her 3 gençten 1'i seçimlere katılmayabilir
İstanbul Ekonomi Araştırma tarafından Friedrich Naumann Vakfı'nın desteğiyle hazırlanan "Türkiye'nin Geleceğine Genç Bakış" raporu, gençlerin siyasi eğilimlerinden gündelik hayata bakışlarına geniş bir resim çiziyor.
İstanbul Ekonomi Araştırma tarafından Friedrich Naumann Vakfı’nın desteğiyle hazırlanan ‘Türkiye’nin Geleceğine Genç Bakış’ raporuna katılan gençlerin yüzde 36’sı için ‘geçim sıkıntısı’ günlük hayatlarının bir parçası. 18-30 yaş arası gençler arasında en yaygın hedeflerden biri, kendi işini kurmak. ‘Gelecekte daha iyi bir toplumda yaşamak adına’ göç etmeyi düşünenlerin oranı yüzde 61 iken ‘kişisel gelişim ve yatırım’ı önceleyenlerin oranı yüzde 81.
DW Türkçe’den Burcu Karakaş’ın aktardığı araştırmaya göre işsizlik ve finansal güvenlik aile ilişkilerine de doğrudan etki ediyor. Aile içi gerginlikle en az karşılaşanların çalışanlar veya iş aramaktan ümidini kesmiş olanlar olduğunun belirtildiği raporda, “Devam etmekte olan beklentiler, geçim sıkıntısı, sosyal güvencesizlik aile içi gerginliği artıran unsurlar diyebiliriz” ifadesi kullanıldı.
Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 22’si, kendini siyasi partilere yakın hissetmiyor ve seçimlerin işlevselliğine inanmıyor. 18-30 yaş arası seçmen arasında bu pazar seçim olması halinde kararsız olacağını dile getirenlerin oranı yüzde 19’ken, oy kullanmamakta karar kılmış olanların oranı yüzde 14.
İstanbul Ekonomi Araştırma’nın Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki, bu sonuçlardan yola çıkarak “Her üç gençten biri önümüzdeki seçimlere katılmayabilir” tahmininde bulundu.
Eğitim seviyesi düştükçe TikTok’dan gündem takibi artıyor
Politika ve gündem hakkında bilgi sahibi olmak isteyen gençlerin en fazla hangi mecrada zaman harcadığı sorusuna verilen yanıtlar, raporun çarpıcı sonuçlarından birini oluşturuyor. Gençler gündem takibi için sırasıyla Instagram, WhatsApp, Twitter ve Youtube’da en çok zaman harcıyor.
Rapora göre Instagram tüm eğitim seviyesi gruplarında genel olarak en çok kullanılan sosyal medya platformu. Eğitim seviyesi düştükçe TikTok üzerinden politika ve gündem takibi artarken Youtube kullanımı azalıyor. Sonuçlara göre, gençlerin gündem takibi için en az zaman harcadığı mecra ise gazeteler.
Gençlerin uluslarası alanda işbirliğine bakışı da araştırma sonuçları arasında. Araştırmaya katılan 18-30 yaş arası gençlerin çoğu yakın gelecekte ABD-NATO ve Avrupa Birliği ile işbirliğine olumlu, büyük çoğunluk ise Ortadoğu, Rusya ve Çin’le işbirliğine olumsuz bakıyor.
Dindar gençlerin yüzde 72’si tarikatlara güven duymuyor
Bir diğer sonuç ise güven duyulan kurumlara ait.
Rapora göre, gençler siyasi partileri ‘anlamını yitirme seviyesinde’ güvenilmez buluyor. Siyasete ve siyasetçilere büyük oranda güvenilmezken en güvenilir kurumlar Türk Silahlı Kuvvetleri ve sivil toplum olarak ön plana çıkıyor. Kurumlara güven konusunda bankalar, orta sıralarda yer alıyor.
İstanbul Ekonomi Araştırma Genel Müdürü Can Selçuki, bu sonuca asker-sivil çelişkisi yerine ‘en güvenilir kurumlar silah ve insan gücü bulunduran kurumlar’ açısından bakılırsa daha anlamlı olacağı kanaatinde.
Kendilerini ‘oldukça dindar’ olarak tanımlayan gençlerin yüzde 72’si tarikatlara güven duymuyor. Diğer yandan oldukça dindar olan genç katılımcıların yüzde 31’i Diyanet İşleri Başkanlığı’na ‘çok güveniyor.’
Raporda, bu durumla ilgili şu tespit yer aldı: “Kendilerini oldukça dindar olarak tanımlayan gençler Diyanet’e güven konusunda kendi içlerinde gruplaşmış durumda. Bir grup hiç güvenmezken, bir grup kararsız, bir grup da çok güveniyor. Bu üç grup arasındaki oranlar birbirine çok yakın ama Diyanet’e hiç güvenmeyenler çoğunlukta.”
Dindarlık seviyesi azaldıkça otoriter tercihi azalıyor
Gençler arasında demokrasi talebi ‘oldukça güçlü.’ Yüzde 66’sının katılımcı demokrasiyi tercih etmesi nedeniyle mevcut başkanlık sisteminin Türkiye’nin gelecek vizyonu olmadığını gösterdiği, araştırma tespitlerinden bir diğeri.
Araştırmaya katılan gençlerin “Cumhurbaşkanlığı yetkili otoriteler tarafından daha sıkı bir şekilde denetlenmelidir” seçeneğine yüzde 37’si ‘katılıyorum’ yanıtını verirken yüzde 31’i ‘kesinlikle katılıyorum’ dedi.
AKP’ye destek veren gençlerin yüzde 65’i de “Cumhurbaşkanlığı yetkili otoriteler tarafından daha sıkı bir şekilde denetlenmelidir” görüşünü dile getirdi.
Rapor, dindarlık seviyesinin azalmasıyla güçlü ve otoriter liderlik tercih edenlerin oranının hızla azaldığını da ortaya koyuyor.
Gençler eşcinsel evliliği ve göçmen karşıtı
Raporda, toplumsal cinsiyet konusuna bakış hakkında da tespitler var. Farklı cinsel yönelime sahip olmanın doğal bir durum olduğunu kabul edenlerin oranı yüzde 52 olsa da LGBTİ+’ların evlenme hakkına karşı olanlar yüzde 62. Eşcinsel evliliklerini destekleyenlerin oranı ise yüzde 30’larda kalıyor. Kadınlar açısından da durum parlak değil. Her dört genç kadından biri, Türkiye’de kadın olması sebebiyle hiçbir zaman güvende hissetmiyor.
Suriyeli mülteciler konusu da araştırmaya katılan gençlere sorulan sorular arasında yer alıyor. Güvenlik güçlerinin Suriyeli göçmenlere karşı daha sert tavır almasını onaylayanların oranı, yüzde 61.
Raporda, şu tespite yer verildi: “Dindar olup olmamaktan bağımsız olarak, çoğunluk Suriyelilerin topluma olumlu katkısı olmadığı görüşünde. Geçim sıkıntısı arttıkça güvenlik güçlerinin Suriyelilere karşı sert tavır göstermesini onaylayanların oranı da artıyor. Eğitim seviyesi yükseldikçe Suriyelilerin topluma olumlu katkı yaptığını düşünenlerin oranı azalıyor.”
Araştırmada 18-30 yaş grubuna mensup 3 bin kişiyle görüşüldü.