Cumartesi Anneleri ‘yargılanıyor’
Cumartesi Anneleri’nin 700. haftasında dövülerek gözaltına alınan 48 kişi bugün üçüncü kez hakim karşısına çıkacak.
GERÇEK GÜNDEM
Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için her cumartesi günü Galatasaray’da oturma eylemi ve basın açıklaması yapan Cumartesi Anneleri’nin 25 Ağustos 2018’deki 700. hafta buluşmasına polis müdahale etmişti.
Polisin sert müdahalesi sonucu gözaltına alınan 48 kayıp yakını ve insan hakları savunucusu hakkında “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan iddianame düzenlendi ve İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde haklarında aynı suçtan yargılanmak üzere dava açıldı.
Davanın ilk duruşması 25 Mart 2021 günü yapıldı. Duruşmada kayıp yakınları kendilerinin değil, yakınlarını gözaltında kaybedenlerin yargılanması gerektiğini söyledi. Avukatlar ise derhal beraat talep etti.
12 Temmuz 2021’deki ikinci duruşmada ise hakimin avukat ve sanıkların sözlerini kesmesi üzerine gerginlik çıktı. Duruşmayı izleyen CHP Milletvekili Mahmut Tanal’ın duruma tepki göstermesi üzerine hakim duruşmaya ara verdi ve Tanal’ın tekrar salona girmesini engelledi. Hakimin avukatların reddi hakim talebini reddetmesi üzerine, sanıklar, avukatlar ve izleyiciler duruşmayı terk etti.
Bugün görülecek üçüncü duruşmada sanık ifadelerinin alınmasına devam edilmesi bekleniyor.
1995’TEN BU YANA SÜREN EYLEM
Gözaltında kayıp vakalarının hızla sürdüğü 90’lı yıllarda, Hasan Ocak’ın kaybedilmesi bir dönüm noktası oldu. Ocak ailesi ve insan hakları savunucuları büyük bir mücadeleye girişti. Genç bir sosyalist olan Hasan Ocak’ın cesedi 55 gün sonra kimsesizler mezarlığında bulundu. Cesette bariz işkence izleri, parmağında ise parmak izi alındığını gösteren mürekkepler bulunuyordu.
Bu olay Türkiye’de gözaltında kayıplara karşı mücadelede yeni bir dönem başlattı. Mayıs 1995’te kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları Galatasaray Lisesi önünde oturarak adalet talep etmeye başladı. Büyük baskılar görmelerine karşın Cumartesi Anneleri olarak anılan grubun eylemi kamuoyunda yankı bulmaya başladı. Aydınlar, sanatçılar, sivil toplum örgütleri, siyasi partiler eyleme destek vermeye başladı.
Polisin ağır şiddeti üzerine 1999 yılında eyleme ara verildi. 2009’dan itibaren eylemlere yeniden başlandı. 700. hafta eylemin Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından yasaklandığı duyuruldu. Polisin biber gazı ve plastik mermi kullandığı sert müdahalesinden milletvekilleri, yoldan geçen yurttaşlar da etkilendi. 50’ye yakın kayıp yakını ve insan hakları savunucusu gözaltına alındı.
İçişleri Bakanı Süleyman soylu sert müdahaleyi “İzin vermedik çünkü artık bu istismarın ve kandırmacanın son bulmasını istedik. Anneliğin terör örgütünce istismar edilmesine, teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık” diye savundu.
ABLUKA ALTINDAKİ MEYDAN
Galatasaray Meydanı bu tarihten sonra polis bariyerleriyle çevrildi. İçinde zırhlı araçlar ve otomatik silahlı polislerin bulunduğu alana sadece Cumartesi Anneleri değil, kimsenin girmesine izin verilmiyor.
Cumartesi Anneleri ise eylemlerini İHD İstanbul Şubesi önünde sürdürüyordu.Annelerin “Kayıplarımızın akıbeti açıklansın, failler yargılansın” talebine Galatasaray Meydanı’na dönme talebi de eklendi.
Eylemler Covid 19 salgını başladığından bu yana sosyal medya üzerinden sürüyor.