Gezi davası başladı: 'Osman kavala serbest bırakılmalı'
Çarşı davası ile birleştirilen Gezi Parkı davasının ikinci duruşması öncesi Taksim Dayanışması açıklama yaptı. Basın açıklamasının ardından duruşma başladı.
FIRAT FISTIK / GERÇEK GÜNDEM
Yargıtay ile İstinaf Mahkemesi’nin kararı bozmasından sonra birleştirilen Gezi Davası, Beşiktaş taraftar grubu Çarşı üyelerinin yargılandığı dava ile birleştirilmişti. Osman Kavala’nın 1487 gündür tutuklu olduğu davanın ikinci duruşması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor.
Davanın ilk duruşmasında savunma yapan Kavala, “Sudan bahanelerle tutukluluğumun sürdürülmesi yargısız infazdır, algı yaratma çabasıdır. AİHM’in kararının etrafından dolanma girişimidir” demişti.
Kavala ile birlikte davada Taksim Dayanışması üyeleri Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay da yargılanıyor. Çağlayan’da duruşma öncesi Taksim Dayanışması bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
"GEZİ DİRENİŞİNİ KİRLETMENİZE İZİN VERMEYECEĞİZ"
Açıklamayı okuyan Esin Köymen şunları söyledi: “Onlarca insanın demokratik hak ve talepleri için parklarda, sokaklarda özgürlük, demokrasi ve insanca yaşam için ortaya koyduğu direnişi kirletmenize izin vermeyeceğiz. Bu ülkenin eşitlik, özgürlük ve adalet duygusunu kirletmenize izin vermeyeceğiz. Abdocan’ın, Mehmet’in, Ethem’in, Medeni’nin, Hasan Ferit’in, Ali İsmail’in, Ahmet’in ve Berkin’in düşlerinin kirletilmesine izin vermeyeceğiz.”
“Çünkü haklıyız, Gezi hep haklı” diyen Köymen, şöyle devam etti: “Gezi’de yaşam alanlarımızı savunurken ne kadar haklıysak bugün barınma hakkını savunurken o kadar haklıyız. Gezi’de meslek ilkelerini ve bilimsel doğruları savunurken ne kadar haklıysak bugün akıl dışı yönetimsel kararlarla afetlere mahkum edilen kentlerimiz için liyakatı savunmakta o kadar haklıyız. Gezi’ya faiz lobisi diyenlerin yüzüne gerçekleri haykırırken ne kadar haklıysak bugün yaşadığımız ekonomik çöküşün sorumlusu iktidarınızdır derken de o kadar haklıyız. Ama bugün tüm dünyada kabul gören bu haklılığa rağmen Taksim Dayanışması’ndan kent, demokrasi ve hukuk emekçisi arkadaşlarımız Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay’ın da aralarında yer aldığı itham edilenlerin şahsında ülkemizin 80 kentinde Gezi’ye katılarak anayasal haklarını kullanan, demokrasiye güç vermiş milyonlarca yurttaşımız bir kez daha haksızca yargılanmak isteniyor.”
"KAVALA DERHAL SERBEST BIRAKILMALI"
Taksim Dayanışması’nın talepleri Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılması, suçlamaların düşürülmesi ve davanın geri çekilmesi: “Mehmet Osman Kavala bir kez daha yargılanmak isteniyor. Yeryüzündeki tüm renklerine sahip çıkan, siyah ve beyazı olan Çarşı ailesi bir kez daha yargılanmak isteniyor. Bu beyhude çabanıza izin vermeyeceğiz. Çünkü haklıyız, dayanışma, paylaşma, emek yargılanamaz. Bu akıl ve hukuk dışı dava derhal geri çekilmeli, kurgu ithamlarla yargılanmak istenen arkadaşlarımız hakkındaki iddialar düşürülmeli, somut hiçbir delil olmadığı halde 1487 gündür siyasi bir tutsak olarak tutukluluğu devam eden Mehmet Osman Kavala serbest bırakılmalıdır. Biliyor ve inanıyoruz ki Gezi hep haklı. Gezi umuttur, umut yargılanamaz.”
DAVA BAŞLADI
Yargıtay ve İstinaf Mahkemelerinin bozma ilamından sonra birleşen ‘Gezi davası' ile ‘Çarşı Davası'nın ikinci duruşması bugün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı.
Gezi davasında Çarşı grubu avukatlarından Ersan Şen konuşması nedeniyle mahkeme başkanı tarafından uyarı aldı.
Şen ifadesinde "Hodri meydan. Bir tane delil, ses kaydı getirin biz de savunmamızı yapalım" dedi.
İtirazların ardından sanık savunmalarına geçildi. Can Atalay, “Bu dosyanın bir tutuklu sanığı var. Biz size uzun uzun Gezi’yi anlatmak istiyoruz. Bir sonraki duruşmada savunmamızı sunmak isteriz” dedi.
Çarşı'dan Ayhan Güner, “Biz evimizde oturuyorduk. Polis bizi aradı Etiler Karakolu’na gelir misiniz dediler. Bize yardımcı olun, koordinasyon sağlayın dediler. Yolları açtık, insanları sakinleştirdik. Polisler, boynumuza sarıldılar, teşekkür ettiler. Şimdi de buradayız" ifadelerini kullandı.
Osman Kavala’nın avukatlarından Deniz Tolga Aytöre: "Bu iddianame buram buram suç kokan bir iddianame. Çünkü ben gerekli yerlere başvurdum. Mahkeme yalan söylüyor bu iddianamede. Henry Barkey ile yoğun telefon konuşmaları oldu diyor. Hiçbir görüşme olmadığına dair rapor var. Bir tane görüşme içeriği gösterebilir misiniz? Tutukluluktan daha vahimi gerekçeleri. 8 Ekim ve 5 Kasım’daki kararların gerekçelerinden bahsediyorum. Bunlar Gezi dosyasının delili. Bu dosyaya ait olmayan, savunması alınmayan delilleri alıp casusluk dosyasının delili olarak gösterip tutukluluk veremezseniz. Zaten delil olsa Gezi dosyasından tutukluluk kararı verilirdi. İspat var mı yok, baz istasyon kayıdı var mı yok, rapor var mı yok. Siz bu tutuklamayı nereden çıkardınız? Tanıklar dinlendi. 7 ayda bir duruşma, ara karar yok. Tutukluluk gerekçelerinden birini neden sormadınız. ‘Henry Barkey ile neden görüştünüz, hangi ülke için casusluk yaptınız?’ demediniz. Bu yargılama bu kadar lakayit yapılamaz, bir insanın hürriyeti böyle gasp edilemez."