Taha Akyol'dan 'dış politikada İslam faktörü' değerlendirmesi: Kurulu düzenler Türkiye'nin aleyhine döndü
'Dış politikada İslam faktörü' başlıklı bir yazı kaleme alan Taha Akyol, AKP iktidarının Arap dünyasıyla olan ilişkilerini değerlendirdi.
Karar gazetesi yazarı Taha Akyol, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliahd Prensi Bin Zayid'in AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la yaptığı görüşmenin ardından İslam dünyasıyla olan ilişkileri değerlendirdi.
"Sorun, ekonomideki zikzaklar gibi dış politikada da zikzaklar çizilmesidir" diyen Akyol, Erdoğan'ın geçmiş dönemdeki açıklamalarından örnekler sıraladı.
'KURULU DÜZENLER TÜRKİYE'NİN ALEYHİNE DÖNDÜ'
Erdoğan'ın Mısır'la olan ilişkilerinde 2013'teki askeri darbenin etkisine değinen Akyol, "Erdoğan yönetimi darbeyi protesto etmekle yetinmedi. Yedi yıl sürecek sert bir kampanya yürüttü. Arap dünyasındaki ‘kurulu düzen’ler Türkiye’nin aleyhine döndü" değerlendirmesinde bulundu.
Akyol, "Bütün Arap Birliği toplantılarında Türkiye’yi, Suriye ve Irak’taki güvenlik operasyonları sebebiyle 'işgalci' diye suçladılar. Türk mallarına boykot kararları aldılar" dedi.
'DIŞ POLİTİKA HEYECAN VE ÖFKE ALANI DEĞİLDİR'
"Tecrübeler gösteriyor ki, dış politika heyecan ve öfke alanı değildir. 'Monşer'lerin tarzıyla ve diliyle diplomasi yapılmalıdır" diyen Akyol'un konuya ilişkin değerlendirmeleri özetle şöyle oldu:
"Türkiye Cumhuriyeti hiçbir dönemde, bu ‘dindar’ iktidar zamanındaki kadar İslam dünyasında yalnızlaşmamıştı.
Ümmet itikadi bir kavramdır. Devletler hukukunda ve dış politikada temel aktör 'milli devlet'tir, yeni deyişle ulus devlet.
Son yılların hasarı ekonomide de dış politikada da çok ağır oldu. Türkiye, geleneksel dış politikasına dönmelidir."
