TTB Başkanı Fincancı, Beyaz Yürüyüşü yazdı: Bu bir hürriyet mücadelesidir

Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) "Emek Bizim, Söz Bizim" sloganıyla 23 Kasım’da İstanbul'dan başlattığı “Beyaz Yürüyüş” Kocaeli, Bursa ve Eskişehir'in ardından geçen gün Ankara’ya ulaştı.

Doktorların yürüyüşüyle ilgili TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Evrensel Gazetesi’nde bir yazı kaleme aldı.

Korurcu, “Hürriyet mücadelesi” başlıklı yazısında yürüşün neden yapıldığını, neler yaşadıklarını anlattığı yazısında, “Bu mücadele hepimizin kötülüğe karşı iyilik, baskılara karşı özgürlük, karanlığa karşı aydınlık mücadelesidir. Bu bir HÜRRİYET mücadelesidir. Bu memleketin hekimleri, hekimlerin örgütü Türk Tabipleri Birliğinin dayanışması toplumla buluşup hepimizi yarınların kurucu öznesi kılacak, elbet karanlıkları yaracaktır” ifadelerini kullandı.

“MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Korurcu yazısında şu ifadeleri kullandı:

“Bizler bu memleketin hekimleri, bizler bu topraklarda yaşatmak için emek verenler son beş gündür yollardaydık. İstanbul’dan başlattığımız ‘Beyaz Yürüyüş’ Kocaeli’den, Bursa’dan, Eskişehir’den geçip her geçtiği yerde sarıp sarmalanarak, daha da çoğalarak Ankara’ya vardı ki, ne görsün! Yol boyu büyüttüğümüz coşku Ankara’ya sel olup akmış, hekimler memleketin her yerinden gelip bizi bekler.

Göğün delinip üzerimize bereketini yağdırdığı günde çıktığımız yolun sonunda da yağmur karşıladı bizi. Ne yola çıkarken ne de vardığımızda yağmur durdurabildi hekimleri. Coşkuyla uğurlandık yola, coşkuyla karşılandık.

‘Sağlığın piyasalaştırılması, emeğimizin değersizleştirilmesine karşı uzun soluklu, inişli çıkışlı mücadelelerden geçtik. Sağlığı çökerten dönüşümü tümüyle durduramasak da gerçek yüzünü en başından beri gösteren bir meslek örgütünün Türk Tabipleri Birliği’nin emekçileri olmaktan hep onur duyduk. Bu çöküşün önüne katıp bizden götürdüklerini görmek, göstermek de ona karşı mücadele etmek de hepimizin sorumluluğu oldu. Bugün mesleğimize, emeğimize yönelik saldırılara, bize dayatılan karanlığa karşı önlüğümüzün beyazına sahip çıkmak için yürüyüşümüzü başlatıyoruz.’, demiştik yola çıkarken.

Biz hekimler hiç susmadık, hiç durmadık. Sağlığı çökerten bu sisteme karşı en başından sözümüzü söyledik, söylemeye devam ettik. Hem Beyaz Yürüyüşümüz boyunca hem de “Beyaz Forum” da hekimlerle, tüm sağlık emekçileriyle, emek ve meslek örgütleriyle yeniden buluştuk. Tarihin çöplüğüne atacağımız bu sağlıkta çöküş projesinin yerine toplumcu bir bakışla hastalandırmayıp koruyan, adil, erişilebilir, her gün artan katkı katılım paylarıyla cebimizi delmeyecek ve hepimiz için ücretsiz, kendimizi ifade etmek için zorlanmayacağımız anadilimizde farklı bir sağlık sistemi, sağlık emekçileri için de emeğine yabancılaşmadığı insanca bir çalışma ortamı mümkün dedik. Emeğin değersizleştirilmediği güvenli bir gelecek istedik, bunun için de mücadeleye devam edeceğiz.”

“DAYANIŞMANIN BÜYÜDÜĞÜNÜ GÖRDÜK”

“Eskişehir ve Ankara’da iki kez önümüzü kesti polisler” diyen Korurcu şöyle devam etti:

“Pankartımızı istediler, vermedik. Emek bizim, söz bizim, pankart illaki hepimizin dedik. Slogan atmayın dediler, türküler söyleyerek ilerledik. Yeni Türkü’ye selamla, “...Yürüyelim şarkılarla/İsyan ederken/Yürüyelim alkışlarla/Meydan okurken” diyerek yürümeye devam ettik. Biz sizin haklarınız için de yürüyoruz deyince, genç memurlar mahcup gülümsedi, gülümseyen gözleri umudumuza ekledik.

İktidardakiler hariç tüm siyasi partileri ziyaret etmiş, dayanışmaya davet etmiştik yürüyüşümüze başlamadan. Dayanışmanın büyüdüğünü gördük. Her ilde bizleri karşılayanlar arasındaydılar, vekilleriyle, il örgütleriyle. İstanbul’da uğurladılar, Ankara’da karşıladılar. Toplumun sesini onlar da el birliğiyle bu “Beyaz Yürüyüş” e kattılar.”