Amiraller iddianamesinde dikkat çeken detay: Gözaltına aldıkları askerlerin telefonlarını dinlediler
Amiraller açıklamasına dair hazırlanan iddianamede, gözaltına alınan emekli askerlerin daha sonra telefonlarının dinlendiği belirtildi.
GERÇEK GÜNDEM - SAMİ MENTEŞ
Türkiye, 4 Nisan 2021’de Türk Deniz Kuvvetleri’nden emekli olmuş 104 amiralin ortak açıklamasıyla güne başladı.
Emekli amiraller yayımladıkları metinde, Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Kanal İstanbul projesi ve Atatürk ilke ve devrimlerine ikaz ve atıfta bulundu.
Amirallerin hazırladığı metnin geri planında Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yaşanılanlar ve hükümetin Montrö’ye yönelik açıklamalarının yarattığı endişe vardı.
24 Mart’ta bir gazeteci TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a "Bir gün bir Cumhurbaşkanı gelip ben Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden çekildim derse veya Montrö'yü tanımıyorum feshettim derse" diye sordu Şentop ise; "Teknik olarak yapabilir" yanıtını verdi.
Aynı gün subay ve astsubay yetiştiren Harp Okulları ile Astsubay Yüksekokullarına giriş şartlarında yer alan “irticai faaliyetlere karışmamış olma” şartı kaldırıldı.
25 Mart 2021’de ise Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı'nın gittiği bir tarikat evinde sarık ve cüppe ile fotoğrafları ortaya çıktı.
Yaşanan bu gelişmeler kamuoyunda ciddi sıkıntı yarattı.
104 emekli amiralin bu gelişmelerin ardından yaptığı açıklama kamuoyunda ciddi bir şekilde tartışıldı. Başta AKP ve MHP olmak üzere bazı siyasi partiler tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tartışmanın sebebi kesinlikle ifade özgürlüğü meselesi değildir. Buradakilerin bir kısmı (görüşlerini) çeşitli mecralarda dile getirmektedir. Hiçbirine yaptıkları açıklamalardan dolayı herhangi bir soruşturma açılmış değildir. Ama bir gece yarısı, 104 emekli amiralin böyle bir girişimde bulunması asla kabul edilemez” dedi.
Metne imza atan amirallerden bir kısmı gözaltına alındı. Gözaltına alınan amirallerin bir bölümünün daha önce FETÖ kumpaslarına hedef olan kişilerden olması tartışmayı alevlendirdi.
ŞİKAYETÇİLER
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın sonucunda Başsavcı Vekili Veysel Kaçmaz ve Cumhuriyet Savcısı Oktay Akkaya imzalı 181 sayfalı iddianame hazırlandı. Edinilen bilgilere göre; iddianamede Cumhurbaşkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı müşteki olarak yer alırken, emekli 103 asker sanık oldu. Şikayetçiler arasında yurdun farklı illerinden vatandaşlar ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Rektörlüğü olduğu belirtildi.
İddianamede, Raif Naldemir ve Orhun Özdemir hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilirken, amirallerin açıklamasında imzası olmayan TESUD Başkanı Namık Kemal Çalışkan da sanıklar arasında yer aldı.
İddianamenin henüz ilk sayfalarında, başta Erdoğan olmak üzere çeşitli siyasilerin amirallerin açıklamasına karşı tepkileri aktarıldı.
DARBE VE MUHTIRALAR ÖRNEK GÖSTERİLDİ
Amiraller hakkındaki iddianamede daha önce TSK’nın yaptığı müdahaleler ve yayımladığı muhtıralar hatırlatıldı. Ancak, savcıların hatırlattıkları olaylar, görevdeki askerler tarafından gerçekleştirilmişti. Emekli askerlerin görüşlerini açıklaması ve bazı politikalara tepki göstermesinin, Türkiye tarihindeki darbelerle eş tutulması dikkat çekti.
İddianameyi hazırlayan savcılar, metni imzalayan askerlerin emekli olduğunu yani TSK'ye dayanarak bir muhtıra verilmediğini görmezden geldi.
TELEFON DİNLEME KARARI
Amiraller bildirisi 4 Nisan’da yayımlandı ancak savcılık 1 Mayıs’tan itibaren bazı emekli amirallerin iki ay boyunca telefonlarının dinlenmesini istedi. Mahkeme telefon dinleme ve iletişim tespit taleplerini kabul etti. İddianamede dinlemeler sonucunda herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı belirtildi.
İddianamenin büyük bir bölümünü, amirallerin kurduğu Whatsapp grubundaki konuşmalar oluşturdu. Konuşmalarda emekli amirallerin metin hakkındaki görüşleri, metin hazırlanırken yaşanan tartışmalar yer aldı.
EMEKLİLER ARASINDA EMİR KOMUTA VAR İDDİASI
İddianamede savcılar “kamuoyuna yansıtılan metnin başlangıç cümlesinin maksatlı olarak ‘Yüce Türk Milleti.....’ şeklinde başlatıldığı” değerlendirmesinde bulundu.
Savcılık metnin muhtıra niteliği taşımasını ise amirallerin emekli dahi olsalar bir emir-komuta içinde olmalarına bağladı! Metnin gece saatlerinde yayımlanması ise savcılara göre muhtıra niteliğini oluşturdu.
İddianamede şu satırlar yer aldı:
“Olaylar zinciri içerisinde şüphelilerin de; söz konusu duyuru adını verdikleri (ama whatsapp grubundaki yazışmalarından anlaşıldığı ve pek çoğunun da nitelendirmelerine göre BİLDİRİ olarak ortaya çıkan) suça konu metnin dili, temas ettiği konular, yayımlandığı saat itibariyle gece vakti dolaşıma sokulması, en üst rütbede emekli amirallerin imzalamaları/onaylamaları, bir başka deyişle isimlerinin metin altına geçirilmesine rıza göstererek geçmişteki emir-komuta etkisini kullanma niyetlerinin varlığı, şüphelilerin toplumdaki karşılıkları, meslek geçmişleri, emekli olmadan önceki rütbeleri, askeri kültür ve gelenekten gelen otoriteleri nazara alındığında; AMİRAL BİLDİRİSİ olarak kamuoyuna yansıyan metnin yasal olarak kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti Hükumetine karşı geçmiş yıllarda olduğu gibi muhtıra metni tarzında toplu bir bildiri ile muvazzaf Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını hükümete karşı illegal bir şekilde harekete geçirmeye çalışma amacı güttüğü…”
AMİRALLERİN "AMACI"
İddianamede emekli amirallerin amacının muvazzaf askeri personelle muhalifleri birleştirmek olduğu ileri sürüldü:
“Şüphelilerin seçilmiş hükümeti hedef aldıkları ve muvazzaf askeri personel ile toplumun muhalif kesimlerini birlikte harekete geçirmek üzere anlaştıkları, bildiride geçen Montrö vurgusunun araç olarak kullanıldığı hususunun da aynı whatsapp grubunda yer alan şüpheliler tarafından açıkça anlaşılabileceği bildiriyle, bir kısım muvazzaf Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını da etkilemeyi hedefleyerek Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü ve Beşinci Bölümlerinde yer alan suçlardan özellikle 312. maddede düzenlenen Hükumete Karşı Suçu işlemek için anlaştıklarının sabit olduğu…”
12 YILA KADAR HAPİS TALEBİ
Emekli 103 asker için savcılar, Türk Ceza Kanununun “suç için anlaşma” suçunu düzenleyen 316/1. Maddesi gereğince 3 yıldan 12 yıla kadar hapı̇s cezası ı̇le ayrı ayrı cezalandırılmalarını talep etti.
AVUKAT ERSÖZ’DEN TEPKİ: HAYATIMDA GÖRDÜĞÜM İÇİ EN BOŞ METİN
Amirallerin avukatlarından Hüseyin Ersöz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada iddianameye tepki gösterdi. Ersöz, şu ifadeleri kullandı:
“Emekli Amiraller Basın Açıklaması İdddianamesi, hayatımda gördüğüm içi en boş metin olabilir. Her şey “kopyala-yapıştırdan” ibaret. Hukuki değerlendirmenin kırıntısı yok! Ve bir kez daha kanaat getirdim mi “Balyoz Davası Bozma Kararı” bu soruşturmaya zemin oluşturmak için alınmış!
Hukuk Sistemi içinde “birilerinin”, bu tür davalarla Adil Yargılanma Hakkı’na olan inanca ve Hukuk Güvenliği İlkesine darbe vurduğunu düşünüyorum. İfade Hürriyeti ihlali olduğu açık olan bu süreçle ilgili Anayasa Mahkemesi önündeki bireysel başvurularda öncelikli karar vermeli.”