Metin Lokumcu’nun öldüğü gün polise talimat veren sivil giyimli kişi kim? Avukatlar o görüntüleri dakika dakika inceliyor
Metin Lokumcu'nun öldüğü günden paylaşılan yeni görüntülerde sivil giyimli bir kişinin direktifleri dikkat çekti. Dava dosyasındaki görüntüleri tek tek inceleyen avukatlar, ilk kez bu duruşmada sanıkları görecekler.
GERÇEK GÜNDEM/ NAZLI EDA PİYADE
31 Mayıs 2011’de; Artvin’in Hopa ilçesinde dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’ın mitingi öncesi basın açıklaması yapmak isteyen kitle polis müdahalesiyle karşılaştı.
Öğretmen Metin Lokumcu, yoğun gaz nedeniyle rahatsızlandı, hastaneye kaldırıldı ve hayatını kaybetti. Lokumcu’nun ölümüne sebep olduğu iddiasıyla 13 polisin yargılandığı dava ise 10 sene sonra açıldı. Hopa’da görülmesi beklenen mahkeme, bir son dakika kararıyla Trabzon’a götürüldü. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava; avukatların ısrarlı mücadelesiyle Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşındı. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşma ise 20 Aralık’ta Trabzon’da görülecek.
Duruşma öncesi Metin Lokumcu için açılan bir sayfadan yeni görüntüler paylaşıldı. Görüntülerde; sivil giyimli bir kişinin, “Sakin olun, birlik düzeninizi alın, gücümüzü gösterecek şekilde durun” dediği, gaz fişeğinin nasıl atılacağını göstererek "Hedef al" komutunu verdiği görüldü.
Bu yeni gelişmenin ardından dosyanın avukatlarından Sercan Aran ve o müdahale anlarına tanık olan bir Hopalıyla görüştük.
Avukat Sercan Aran, dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi için hukuki zeminde ciddi bir mücadele verdiklerini vurgulayarak başladı. Lokumcu’nun öldüğü gün; Hopa’ya 5 ilden yüzlerce kolluk görevlisinin taşındığını, yalnızca basın açıklamasına müdahale etmediklerini ve Lokumcu’nun ölümüyle sonuçlanan müdahalenin ‘kazaen’ olamayacağını söyleyen Aran, düzenlenen iddianameyi de kabul etmediklerini belirtti.
“Biz sanıkların olası kastla insan öldürmeden cezalandırılmalarını talep ediyoruz. Bir önceki mahkeme Türk Ceza Kanunu’nun 87. Maddesi bağlamında bir görevsizlik kararı verdi. Mahkemenin takdiri ise; neticesi itibariyle ağırlaşmış yaralama suçunun sonunda ölüm meydana gelmesi yönünde oldu. Mahkemenin görevsizlik vermesi tek başına kabul edebileceğimiz bir durum olmadığı gibi, dosyanın ACM’ye gitmiş olması küçük de olsa bir kazanımdır” dedi.
'SANIKLARI İLK KEZ BU DURUŞMADA GÖRECEĞİZ'
Dosyanın Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldüğü süreçte sanıkların duruşmada hazır edilmediğini söyleyen Aran, “Biz, sanıkların duruşmaya getirilmesi gerektiğini, sorularımızı burada soracağımızı söyledik ve sanıkların duruşmada hazır bulunmasını talep ettik ancak şu ana adar sanıkların hiçbirini görmedik. İlk kez önümüzdeki duruşma göreceğiz. Onda da SEGBİS ile bağlanacaklar” diye konuştu.
DAKİKA DAKİKA HER GÖRÜNTÜYÜ İNCELİYORLAR
Sosyal medyadan paylaşılan olay günü videolarını sorduğumuz Aran, dosyada yaklaşık 500 MG ve yüzlerce saatlik görüntü olduğunu ve kendilerinin dakika dakika her görüntüyü izlediklerini söyledi.
Söz konusu görüntülerin savcılığın daha öncelemediğini belirten Aran, “Savcılık bu anlamda bir inceleme yapmadığı için 8 yılın sonunda açılabildi bu dava. Biz burada Metin Lokumcu ailesinin avukatıyız ama maalesef bir yandan savcılık yapıyoruz, bir yandan hâkim gibi dosyanın suç mahiyetini anlatmaya çalışıyoruz” dedi.
YARGILAMA HENÜZ ÇOK YOLUN BAŞINDA
İddianamenin yalnızca bir kağıttan ibaret olduğunu, sanık görüntülerinin yer almadığını kaydeden Aran, dava dosyasındaki sivil giyimli kişiyi de bu sebeple henüz teşhis edemediklerini söyledi. Aran, “İddianemede; çevik kuvvet amirlerinden, ilçe emniyet müdürlerine isimler var. Sanıklar duruşmaya SEGBİS’le bağlandığında görüntülerde yer alan kimlerin sanık olduğunu görebileceğiz” diye ekledi. Aran, aradan geçen 10 yıla rağmen yargılamada henüz çok yolun başında olunduğunu belirterek, “Dosyanın, Trabzon’da Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesiyle aslında dava yeni başlıyor” şeklinde konuştu.
'HENÜZ TOPLANMALAR DEVAM EDİYORKEN POLİS MÜDAHALESİ BAŞLADI
Hopa’da, Metin Lokumcu’nun öldüğü gün basın açıklamasına katılan ve olaylara birebir tanık olan bir Hopalı ise o güne dair şu bilgileri verdi:
“Erdoğan’ın miting yapacağı gün, tüm Türkiye’nin gözü Hopa’da olacak, biz de basına taleplerimizi iletebileceğiz diyerek bir basın açıklaması yapma kararı alındı. Erdoğan’ın miting yapacağı alanla basın açıklaması arasındaki alan arasından 3 tane uluslararası yol geçiyor; yani birbirine oldukça uzak olmasına rağmen henüz toplanmalar devam ediyorken polis müdahalesi başladı. Hiçbir uyarıda bulunmayan polis, tazyikli su ve gaz ile müdahale etti. İnsanlar dükkanlara sığınınca; polis bu kez esnafın camlarını kırdı. Hopa’da o gün daha önce Türkiye’de kullanılmadığı kadar gaz kullanıldığına tanık olduk. İlçe, bir uçtan bir uca biber gazına boğuldu. Metin Hoca’nın rahatsızlandığını duyunca hastaneye gitmek istedik, polis burada da müdahale etti.”
ERDOĞAN'IN İDDİASI DOĞRUYU YANSITMIYOR
Metin Lokumcu’nun hastanede olduğu sırada tutulan tutanakların daha sonra kaybedildiğini söyleyen tanık, “Metin Hoca’nın yoğun gaza ve polis kalkanıyla darbeye maruz kaldığını gördük. Tüm bunlar olduğunda henüz Erdoğan, ilçeye gelmemişti” dedi.
Dönemin başbakanı şimdinin AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın daha önce katıldığı bir programda, kendisine taş atıldığını iddia ettiğini ancak bu iddianın gerçek olmadığını söyleyen tanık, “Metin Hoca hastaneye kaldırıldığında saat 12.20-12.30 sıralarıydı. Erdoğan, Hopa’ya geldiğinde saat 14.30’du. Yani iddiası doğru değil” diye konuştu.
'HOPALILAR DAVALARINA TRABZON'DA DA SAHİP ÇIKIYOR'
Davanın, “Hop’da toplumsal hassasiyet yüksek, güvenlik önlemi alamayız” denilerek Hopa’dan Trabzon’a kaçırıldığını belirten tanık, “Hopalılar, davalarına Trabzon’da da sahip çıktı” dedi.
ULAŞ LOKUMCU: ORADA NE OLDUĞUNU 10 YILDIR ANLATTIK
Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu ise, “Biz 10 yıldır o gün Hopa'da neler yapıldığını da Hopa halkının ve babamın nelere maruz kaldığını anlattık. Şimdiyse o günden bazı görüntüler yayınladık” dedi.
Metin Lokumcu davasının tüm Türkiye’yi ilgilendirdiğini vurgulayan Ulaş Lokumcu, “Türkiye’de adalet mücadelesi gündeme gelmedikçe maalesef zamanla unutuluyor, unutulunca da cezasızlıklarla karşılaşılıyor. Bu dava sayesinde belki de ileride böyle ölümlerin yaşanmamasını sağlayacağız” dedi.
“10 yıldır hep söylüyoruz; siz varsanız çoğuz, siz yoksanız yokuz” diyen Ulaş Lokumcu, 20 Aralık’ta Trabzon’da görülecek duruşmaya da çağrı yaptı.
Mahkemenin grörevsizlik kararı verdiği gün bu görüntüler girdi dosyaya. Bu kişilerin sanık sıralarında olup olmadığı henüz bilinmiyor...