Konya'da Dedeoğlu ailesinden 7 kişi öldürülmüştü; olay yerine silah ve benzinle giden sanık, 'öldürme amacım yoktu' dedi
Konya'da aynı aileden 7 kişiyi öldüren 11 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması Konya 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Olay yerine benzin ve silahla giden tek tutuklu sanık Mehmet Altun, öldürme amacının olmadığını savundu.
Konya’nın Meram ilçesinde 30 Temmuz’da Dedeoğulları ailesinden 7 kişiyi öldüren Mehmet Altun ile Çalık ve Keleş aile fertlerinin yargılandığı davanın ilk duruşması, Konya 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
Duruşmaya, HDP milletvekilleri Züleyha Gülüm, Oya Ersoy, Mahmut Toğrul, Abdullah Koç, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrukulu, Levent Gök, HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu avukatları, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları, Ankara, Diyarbakır, Van ve Mardin, Şırnak, Urfa ve Batman baro başkanları ve temsilcileri, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) avukatları, Türkiye Barolar Birliği (TBB) temsilcileri ile Konya il ve ilçelerinde çok sayıda kişi katıldı.
İÇERİDE TELEFON, DIŞARIDA YAYIN YAPMAK YASAK
Duruşma öncesi giazetecilere ve izleyicilere bilgisayar ve telefon açma yasağı getirildi. Dışarıda bekleyen gazetecilerin de adliye bahçesinde yayın yapmasına izin verilmedi.
Davanın tek tutuklu sanığı Mehmet Altun'un bulunduğu cezaevinden Ses Görüntü ve Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) ile bağlandığı duruşmada 10 tutuksuz sanıktan 5'i de hazır bulundu.
BARO BAŞKANLARI: IRKÇI SALDIRILARIN YAŞANACAĞINI SÖYLEMİŞTİK
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada; baro başkanları, davaya müdahil olma talebinde bulundu ve, "Nefret söylemlerinden dolayı ırkçı saldırıların yaşanacağını söylemiştik ve bu korkunç tablo önümüze çıktı. Yaşam hakkı ihlalinin söz konusu olması nedeniyle katılma talebinde bulunuyoruz" dedi.
BAROLARIN KATILIM TALEBİ REDDEDİLDİ
TBB adına söz alan avukat Ali Bayram ise yeni seçilen barolar birliği yönetimi hiçbir baroyu yalnız bırakmamayı görev edindiğini söyleyerek, "Maddi gerçeğin açığa çıkması adına katılma talebinde bulunmak istiyoruz" ifadelerini kullandı. Baroların katılım talebi reddedildi.
Mezopotamya Ajansı'nın aktardığı bilgiye göre; duruşmaya biri Konya Cumhuriyet Başsavcısı olmak üzere 3 savcı katıldı. Baroların davaya müdahil olma talepleri ise reddedildi.
AVUKATLAR: USULE AYKIRI SORGULAMA YAPILIYOR
Mahkeme heyetinin sanık Altun'un ifadesini almadan sorguya başlamasına avukatlar itiraz etti. Dedeoğlu ailesinin avukatlarından Ali Bozan, "İfade alınmadan soru soruyorsunuz. Bu durumda yoruma dayalı beyanlar oluyor. Usule aykırı sorgulama yapılıyor. Olayı önce kendisi anlatsın sonra sorguya çekin. Mahkemenin sorduğu sorular olayı aydınlatmaya yönelik ama sanık ifade vermeden soru soruyorsunuz" tepkisini gösterdi.
'SORDUĞUNUZ SORULAR YÖNLENDİRİCİ'
Mahkeme başkanı ise, "Ama ben hep böyle alırım" yanıtını verdi. Avukat Bozan ise ifade alındıktan sonra soru sorulmasını gerektiğini yineleyerek, "Sanık ifade vermeden soru sordunuz. Sorduğunuz soruların bazıları da yönlendirici. Olay oldu sonra ortam gerildi herhalde şeklinde soru sordunuz. Tutanağa geçin sanık ifade vermeden mahkeme sorguya geçti bu konuda ara karar kurulmasını istiyoruz" dedi.
'AMACIM ÖLDÜRMEK DEĞİLDİ'
Avukatların itirazı üzerine sanık Altun’un ifadesi baştan alındı. Katliam öncesine kadar 3 ay işsiz olduğunu söyleyen Altun, daha önce asgari ücretle çalıştığını ve sonrasında bazı bankalardan para çektiğini söyledi. Olayda ırkçılığın söz konusu olmadığını savunan Altun, “Azmettirme söz konusu değildir. Çocukluğumdan beri aileyi tanıyordum. Amacım öldürmek değildi. Kasten öldürme değildir. Kasten öldürmek isteseydim konuşmak istemezdim ve silahı elimde taşırdım” dedi.
Altun, mahkemenin, "Silahı neden taşıyordun" sorusuna, "Hırsızlık meseleleri oluyordu korumak amaçlı aldım" yanıtını verdi. Altun'un katliamdan önce Eskişehir, İstanbul ve Bursa'ya gittiğini söylemesi üzerine mahkeme,"İşin yok neden oralara gittin" sorusunu yöneltti. Altun ise, "Kafamı toparlamak için gittim, ne işler yapabilirim diye gittim ve orada otellerde kaldım" dedi.
'BENZİNİ NİYE ALDIĞIMI BİLMİYORUM'
Mahkemenin, "Dedeoğulları ailesinin evine ne zaman neden gittin" sorusuna ise Altun'un yanıtı, "Daha önce de yaşanan olaylar vardı onun için gittim neden böyle yaptıklarını soracaktım" şeklinde oldu. Dedeoğulları ailesinin yanına giderken kimsenin haberi olmadığını ileri süren Altun, yanında taşıdığı silah ve şarjörleri de, “Kendimi korumak için aldım, benzini de ne için aldığımı bilmiyorum ama kötü bişey olursa diye aldım yakma niyetiyle değil. Aracı da iki gün önce kiraladım, kiralama sebebim gidip onlarla konuşmak içindi” diye konuştu.
Sanık Altun, Dedeoğulları ailesi ile aralarında geçen konuşmayı da anlattı. Altun'un kendisinden maskesini çıkarması istenince silahını çıkardığını söylemesi üzerine ailenin yakınlarından tepki geldi. Bunun üzerine aile yakınları salondan çıkarıldı.
'KAÇANLARA DA ATEŞ ETTİM'
Mahkeme başkanı, Altun'a "Kaç kere ateş ettin" diye sordu. Altun, "Hatırlamıyorum ama sanırım iki kere şarjör değiştirdim. Evden direk dolu şekilde aldım. Kaçanlara da ateş ettim" yanıtını verdi.
'BENİ ARAMASINLAR DİYE TELEFONUMU KAPATTIM'
Altun, mahkeme başkanının sorusu üzerine, kamera delillerini yok etmek için benzin alıp geldiğini ve eve döktüğünü anlattı. Kiraladığı araçla tek başına olay yerinden Bozkır’a gittiğini belirten Altun telefonun açık olduğunu söyledi. Kendisinin sadece aracı kiraladığı yerin aradığını ve çok hızlı gittiğini söylediğini belirten Altun, “Ailem beni aramadı. Çünkü Bozkır’a gittiğimde telefonu kapattım. Beni aramasınlar diye” yanıtını verdi.
AZMETTİRİCİ OLMADIĞINI SÖYLEDİ
Mahkeme kendisini azmettiren kimsenin olup olmadığını sordu. Altun, “Hayır kesinlikle öyle birşey yok. Söz konusu bile olamaz. Olayın bu kadar büyüyeceğini bile düşünmedim. Ben aileye kin duymuyordum ama sürekli konuşmak istiyordum onlarla” ifadelerini kullandı. Ardından söz alan fail Altun’un avukatı, “Olay öncesi aileyle bir tartışma oldu mu” sorusuna Altun, “Evet oldu. Saldırmaları için yoldan geçmemiz yeterliydi. Böyle olmasını da istemedim pişmanım” diye konuştu.
KALDIĞI OTELLERİN İSİMLERİNİ HATIRLAMADI
Sanık Altun, mahkeme heyetinin ardından avukatların sorularını da yanıtladı. "Olay sonrası neden telefonunu resetledin" sorusuna yanıt veren Altun, "Telefonum kaybolur ne olur ne olmaz diye resetledim. Olaydan 13 gün önce de resetledim. Arada resetlerim” dedi. Avukatların “Olaydan 6-7 saat önce Kent plazada sürekli telefonla meşgul kiminle konuşuyorsun ikinci bir telefonun var mı” sorusuna fail Altun, “Herhangi kimseyle iletişimim olmadı” dedi. “Olaydan birkaç ay sonra kredi çekiyordun ne amaçla çektin nereye harcıyordun. Dönem dönem sıklıkla bin TL çekiyorsun neden” sorusuna Altun, “İhtiyacım vardı çekiyordum” dedi. Katliamdan önce gittiği illerde kaldığı otelleri ise Altun isimlerini hatırlamadığını söyledi.
AVUKATLARIN SORULARINA, 'BİLMİYORUM, HATIRLAMIYORUM' YANITI
Altun yakalandığında telefonun şarjının olduğunu hatırlatan müşteki avukatlar, “Telefonunuzu nasıl şarj ettin” sorusuna Altun, “Şarj etmedim” dedi. Avukat, “Android telefonun 4 gün şarjsız olması imkansız” demesine Altun, “Sürekli kapalıydı” dedi. Avukatların “Tasarlayarak olay yerine gitmedin dedin ama silah götürdün benzin götürdün şarjör götürdün” Altun, “evet” dedi. Avukat “Sürekli arabanda benzin taşıyor musun benzini neden aldın“ sorusuna Altun” “bilmiyorum” yanıtını verdi. Evde kameranın olup olmadığını bilmediğini belirten Altun, avukatların sorusu üzerine “Hatırlamıyorum” dedi. Avukatların “önceki olaylardan haberin var mıydı” sorusuna Altun, “Duydum” dedi. Avukatın tekrar sorması üzerine “bilmiyorum” dedi.
Askerliğini ne zaman ve nerede yaptığına dair sorulan soruya Altun, “2008 de Ankara’da yaptım Anıtkabir’de yaptım askerliğimi. Her gün piyade silahı yanımızdaydı. Silahı sadece acemi birliğinde kullandım. Acemi birliğinden sonra sadece babamın av tüfeğini kullandım. Uzak mesafeden ateş etmeyi askerlikten öğrendim. Silah eğitimini sadece askerde aldım” dedi.
KONAKLADIĞI LÜKS OTELLERİN ÜCRETİNİ KENDİSİ ÖDEMİŞ
Avukat Ali Bozan, sanık Altun’un katliam öncesi gittiği 4 ilde kaldığı otellerin isimlerini sayarak, “İstanbul’da Hilton’da, Eskişehir’de Rixsos gibi lüks otellerde kalmışsın. Ücretini kim ödedi, nasıl ödedin” sorusuna Altun, otellerde kaç gün kaldığını hatırlamadığını ama ücretlerini kendisinin ödediğini belirtin. Altun, otel ücretini nakit mi kartla mı ödediğini ise tam olarak hatırlamadığını söyledi. Avukatların, “Bu lüks otellerde daha önce kaldın mı” sorusuna Altun, önce “Kalmadım” dedi, ardından “Hatırlamıyorum” şeklinde değiştirdi. Avukatların, “Katliamdan iki hafta önce Ankara’dan Konya’ya dönüyorsunuz, gelir gelmez ablanız Ayşe Keleş’in evine gidiyorsun, neden” sorusuna Altun, “Gelir gelmez direk aileme gittim ablama değil” yanıtını verdi.
'KÜRTLER USLANDI MI?' SORUSU HATIRLATILDI
Altun'un ardından sanık Ali Keleş ve Lütfi Keleş duruşmaya SEGBİS’le bağlanarak ifade verdi. Ali Keleş, hiçbir olaya karışmadığını ileri sürerek, “Sadece 2010 yılında yaşanan bir olay vardı onu duydum. Mehmet Altun’la da samimi değilim” dedi.
Lütfi Keleş ise, “12 Mayıs’ta yaşanan saldırıya dair suçu üstlendim çünkü eşim de tutukluydu biz tarımla uğraşıyorduk işler kalmıştı bu yüzden üstlendim” ifadelerini kullandı. Oğluyla yaptığı telefon görüşmesinde sarfettiği, “Kürtler uslandı mı” sözlerine dair ses kaydını hatırlatan avukat Abdurrahman Karabulut’a Keleş, “Öyle bir şey yok sadece ben oğluma dikkat etmelerini söyledim” dedi.
Ardından duruşma salonunda hazır bulunan sanık Veli Keleş’in sorgusuna geçildi. 12 Mayıs saldırısında yer aldığını ifade eden Keleş, serbest bırakıldıktan sonra bir kere eline silah aldığını ama ateş etmediğini ileri sürdü. Keleş, “Bir yıldır hiç ateş etmedim. Av tüfeği babama ait. Bazen araciye götürürüz ve orada ateş eden olur. Ama en son kaç gün önce o tüfekle ateş edildi biliyorum. Olay günü de sabah dükkanımı açmaya gittim. Pazara gittim kimseyi görmedim. Beni Ali Çalık aradı. Silah sesleri geliyor dedi. Ben de olabilir köpeğe falan ateş etmişlerdir dedim. Polis de akşam geldi” dedi.
Duruşmaya bir buçuk saat ara verildi.
İDDİANAMEDEN
Dedeoğulları ailesinden 7 kişinin öldürülmesine ilişkin hazırlanan iddianamede, katil zanlısı Altun’un da aralarında bulunduğu Keleş ve Çalık ailelerinden 11 kişi hakkında, 'Canavarca hisle tasarlayarak yedi kişiyi kasten öldürme', 'Azmettirme', 'Yakarak mala zarar vermeye azmettirme' suçlarından hapis cezası isteniyor.