AKP’li Gökkuş kendi geçmişini unuttu, Türkan Saylan’ı hedef tahtasına koydu

GERÇEK GÜNDEM / SAMİ MENTEŞ

2009 yılı…

Ergenekon davasında, dalga dalga operasyonlar yapılıyordu. Gözaltına alınanlar arasında askerler, akademisyenler, gazeteciler, siyasiler vardı.

Nisan ayına gelindiğinde, ajanslara bir son dakika haberi düştü. Yeni bir dalga operasyon yapılıyordu ve evleri arananların listesi, Prof. Dr. Mehmet Haberal, ÇYDD Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, Prof. Dr. Erol Manisalı diye başlıyordu.

Ergenekon baskınlarıyla evinde yedi saate yakın arama yapıldığında, nükseden kanseri karaciğerini de vuran Saylan'ın tedavisi devam ediyordu.

Başında yazmasıyla evinin penceresinden el salladığı anlar, unutulmayacak bir kare olarak hafızalara kazındı.

Aramalarda bilgisayarlar, belgeler, ne bulunduysa alındı. Bu operasyonla, Ergenekon davasında yeni bir bölüm açılıyordu. Fakat, bilirkişi raporları CD’ler ve dijital belgelerle oynandığını, eklemeler yapıldığını saptadı. Operasyondaki ‘kötü niyet’ ortaya çıkmıştı; aralarında Türkan Saylan’ın da olduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin 13 yöneticisi hakkında dava açılmasına yer olmadığına karar verildi.

Türkan Saylan’ın ömrü, soruşturmanın sonucunu görmeye yetmedi. Evindeki aramadan bir ay sonra, 18 Mayıs 2009’da hayata gözlerini yumdu.

Son mesajı da "Bana düşen tüm görevleri yerine getirdim; ölüme hazırım" oldu.

Saylan’ın arkasında tedavi ettiği binlerce hasta, Çağdaş Yaşamı Destek Derneği ve hayatına dokunduğu binlerce öğrenci kaldı.

MALTEPE’DE KÜLTÜR MERKEZİNE İSMİ VERİLDİ

İstanbul’un Maltepe ilçesinde, büyük bir kültür merkezinin inşaatı devam ediyordu. 29 Mayıs 2009’da gerçekleşen yerel seçimlerde, Maltepe Belediyesi’ni CHP’li Prof. Dr. Mustafa Zengin kazandı.

CHP’li Zengin, AKP döneminde yapımına başlanan kültür merkezini hızla bitirdi ve 29 Ekim 2009’da açılışını yaptı. Adı Türkan Saylan Kültür Merkezi oldu.

Zengin’in bu hamlesi AKP’lilerin tepkisini çekti. Başta Fethullahçılar olmak üzere gericilerin hedefi haline gelen Saylan hakkında atılan iftiralar yeniden dillendirildi. Fethullahçılarla birlikte yol yürüyen AKP’liler, Fethullahçıların ürettiği iftiraları da sahiplenmekten geri durmuyordu.

İBB MECLİSİ’NDE SAYLAN GERGİNLİĞİ

AKP’nin, Fethullahçılara karşı mücadele ettiğini söylediği günlere geldik…

AKP’nin bu mücadelesinin de kendileri açısından pragmatik yanları var. Onların ürettiği kullanışlı iftiralara sarılırken, kendilerinin birlikte yürüdüğü geçmişi unutturmaya çalışıyorlar.

2021 yılının son günlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde Türkan Saylan tartışması yaşandı.

İBB’nin CHP’li Meclis Üyesi Murat Cirav, Türkan Saylan'ın isminin bir yıldır bekletilerek bir sokağa verilmemesini gündeme getirdi. Cirav, bunun nedenini sordu.

İBB Meclisi’nin AKP Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş, Saylan'ın toplumun ortak değerlerini böldüğünü öne sürerek "Türkan Saylan, toplumun çoğunluğunu teşkil eden insanların ortak değerlerine saygı duymayan biridir. Türkan Saylan bu milletin ortak değerlerine hakaret eden birisidir. AK Parti çoğunluğu burada olduğu sürece Türkan Saylan gibi bu toplumu bölen kişilerin isimleri bir yerlerde yaşatılmayacaktır" diye konuştu.

AKP’nin böyle bir kararı olsa gerek ki AKP’nin Grup Sözcüsü Gökkuş, bunu kesin bir dille söyleyebiliyor. Belki de AKP grubu Maltepe’deki Kültür Merkezi’nin intikamını almaya yemin etti…

KATLİAM DAVASINDA SANIK AVUKATLIĞINDAN AKP SÖZCÜLÜĞÜNE

AKP’li Gökkuş, Türkan Saylan ismine karşı çıkmalarını “bu toplumu bölen kişilerin isimleri bir yerlerde yaşatılmayacaktır” diye açıkladı. Kendisi için iddialı cümleler…

Binlerce insanın hayatını değiştiren Türkan Saylan’ı hedef alan Gökkuş’un kime ne faydası dokunduğu bilinmez ancak, toplumu bölme konusunda sicili o kadar da temiz değil.

Örnek verelim…

2 Temmuz 1993’de, 33 aydın Sivas’ta Madımak Oteli’nde yakılarak öldürüldü! 2 Temmuz, bir katliam tarihi olarak hafızalara kazındı. Yaşananlar, toplumdaki bir kesimin diğerine olan nefretinin yansıması gibiydi adeta. O günden sonra insanlar birbirine “Yakanlardan mısın, yakılanlardan mısın” diye sormaya başladı.

Türkiye’de kapanmaz bir yara olan Sivas Katliamı’nın yargı süreci de yakından takip edildi. Katliam sanıkların avukatları bugün önemli mevkilere gelmiş durumdalar… O avukatlardan birisi de Türkan Saylan’ı “toplumun değerlerine saygı duymamakla” itham eden Faruk Gökkuş’tu. Sivas katliamı davasında yargılanan 3 sanığın avukatlığını yapıyordu. AKP’de ilçe kuruculuğu, İl Genel Meclis Üyeliği, İlçe Başkanlığı, İBB Meclis Üyeliği gibi farklı konumlarda görev aldı.

BURSLARA KARŞI

AKP’li Faruk Gökkuş, aynı zamanda Fatih Belediyesi’nde Belediye Meclisi Başkan Vekili…

Fatih Belediye Meclisi’nde CHP Grubu’nun “Üniversite öğrencilerine eğitim yardımı yapılsın” teklifi Meclisi Başkan Vekili Faruk Gökkuş tarafından "bütçeye yük olur" denilerek gündeme bile alınmadan reddedildi.

Hayatını, imkanı olmayan öğrencilere yardım etmekle geçiren Türkan Saylan’ı hedef alan Gökkuş’un, burslara karşı çıkması çok da şaşırtıcı olmadı…

TARİKAT SAVUNUSU

Cemaat ve tarikatlara ait yurtlarda yaşananlar herkesin malumu… Her yeni gün, yurtlardan yeni bir skandal haberi geliyor. Ne Aladağ’da yaşananlar unutuldu ne Ensar’daki çocuklara tecavüz olayı…

Prof. Dr. Türkan Saylan 90’lı yılların sonunda cemaat ve tarikatlara dair uyarılarda bulunmuştu. Cemaatin çocukluktan itibaren insanların beynini yıkayarak devlet kadrolarına, eğitime, askeri kadrolara nasıl sızdığını ve kimliklerini nasıl gizlediklerini anlatan Saylan, “Bu konuşmamın sonunda benim de başıma ne gelecek bilinmez” demişti.

Saylan’ın dikkat çektiği tehlikelerin sonuçlarını bir bir yaşadık. Kendisine dair ön görüsü de gerçekleşti ve Ergenekon’un kumpas davalarına dahil edilmek istendi.

Ülke, AKP’nin örgütlenmesine göz yumduğu FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimiyle sarsıldı.

Faruk Gökkuş ise tarikatlarla ilgili farklı düşünceye sahip… İBB Meclisi’nde tarikat yurtlarıyla ilgili bir tartışmada söz alıp, “Tarikat yurtlarında üniversite öğrencilerine kaliteli yurt hizmeti veriliyor. Sana ne benim hangi yurda gireceğimden, sana ne benim hangi dini inançta olduğumdan, sana ne benim hangi tarikata girip girmeyeceğimden” sözleriyle tarikat yurtlarını savundu.

“GAZETECİLER DE ÖLDÜRÜLÜR, POLİTİKACILAR DA ÖLDÜRÜLÜR”

Yine İBB Meclisi’ndeyiz…

Gündemde gazetecilere yönelik saldırılar vardı. İYİ Parti ve CHP’den hükümete yönelik eleştiriler yükselince, AKP’li Faruk Gökkuş söz aldı. Onun için gazetecilere, politikacılara saldırılar normaldi.

AKP Grup Sözcüsü Gökkuş, “Dünyanın her yerinde suç işlenir. Gazeteci de öldürülür, politikacılar da öldürülür, asker de öldürülür, polis de öldürülür. Demokratik bir ülkede hukuk bunları yakalar. O dediğiniz gazetecinin dövülmesi olayında da failler yakalanmıştır, hukuk gereğini yapacaktır” dedi.

GERÇEKLE BAĞ KOPARSA

Faruk Gökkuş, İBB’de AKP’nin yılmaz savunucu konumunda. Her eleştiriye verecek bir yanıtı var. Beyin göçünün tartışıldığı günlerde yaptığı konuşma da buna örnek. Gökkuş’a göre, tersine göç var, insanlar Türkiye’ye akın ediyor:

“Gençlere sorarsanız, gençler hep 'Yurt dışında yaşamak istiyoruz' derler ama son zamanlarda Amerika ve Avrupa'dan Türkiye'ye insanlar göç ediyor. Gavur aşıklığınız buradan. Onu da izah edeceğim o lafı bana söylediniz. Orada artık bilimsel gelişmeler, fikir özgürlüğü yok. Orada faşizan duygular yükselmekte. Oradaki insanlar buraya göç etmekteler."

TÜRKİYE’NİN ÖZETİ

Size sunduğumuz küçük bir özet aslında. Bundan çok daha fazlası var.

Yaşamı büyük başarılarla geçmiş, insanların hayatına dokunan Türkan Saylan’ın ismini yaşatmama üzerine yemin eden Faruk Akkuş’un küçük bir portresiydi bu yazıda yer alanlar.

Cüzzamlı hastaları yaşatmak, okuyamayan öğrencileri okutmaya çalışmakla geçen bir hayata karşı, katliam sanıklarını, isimleri pek çok taciz, tecavüz olayına karışan, bir türlü denetlenemeyen tarikat yurtlarını savunanların karşı karşıya geldiği bir tablo.

Adeta ülkenin de bir özeti.