Kazakistan’dan kargo uçağıyla kaçan THY Yönetim Kurulu Başkanı Aycı’ya kumpas mı kuruldu?
airporthaber.com yazarı Murat Herdem: İlker Aycı'nın, Kazakistan'dan THY kargo uçağına bindiği anda haberin servis edilmesi, onun hata yapmasını kollayanların da zaferiydi.
Airporthaber.com. yazarı Murat Herdem, bugünkü yazısında Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı’nın iç karışıklık yaşanan Kırgızistan’dan kargo uçağı ile kaçışına ilişkin yeni iddialar gündeme getirdi.
''UÇUŞ EKİPLERİNİ KAOS İÇİNDE BIRAKARAK ÜLKEYİ TERK ETTİ''
Herdem, THY çalışanlarına yüzde 60 zam vererek "iyi anılan yönetim kurulu başkanı" olmayı hedefleyen Aycı için, “Kazakistan'da çıkan olaylar dolayısıyla Almatı'da mahsur kalan uçuş ekiplerini kaosun ortasında bırakarak arkasına bile bakmadan uçağa bindi ve ülkeyi terketti.” değerlendirmesini yaptı.
''EN FAZLA İŞTEN ÇIKARAN YÖNETİM KURULU BAŞKANI''
Aycı’nın bir TV programındaki, " Son 30 yılda en uzun süre görevde kalan yönetim kurulu başkanıyım" açıklamalarını hatırlatan Herdem, “Aycı'nın aynı zamanda "çalışanlardan en uzun süre ve oranda maaş kesen, en fazla çalışanı işten çıkaran, en çok uçağı yere indiren" yönetim kurulu başkanı olma gibi sıfatları ve ünvanları olduğunu da hatırlatayım... Şimdi onların yanına, "Aileyiz" dediği mesai arkadaşlarını bırakıp kaçan yönetim kurulu başkanı olma ünvanını da eklemiş oldu!” dedi.
Herdem yazısında Aycı’nın Kazakistan’ı terk edişine dair şu iddiaları gündeme getirdi:
“Kırmızı halılarla, business class koltuklarda en lezzetli ikramlar eşliğinde gidilen seyahatlerden, kargo uçağının alelade bir koltuğunda Türkiye'ye dönüş, İlker Aycı'nın başrolünü üstlendiği dizinin de sezon finali gibiydi...
Oysa İlker Aycı, eşini yollasa ve kendisi orada kalsa, bir zamanlar apronda çalışanlarla birlikte bagaj atan eski mevkidaşları gibi yıllar sonra o hikayelerle anılır, kahraman olabilirdi. Ama o seçeneği gözardı etti, fırsat tepti. Tebdili kıyafetle Atatürk Havalimanı'nda uçak temizleyen, sahur programlarına katılan İlker Aycı, bu görüntüleri verirken samimi olmuş olsa idi, Almatı'yı da terketmezdi.
İşin kolayını ve kendisi için en risksiz olanını seçti. Kim bilir belki, kimsenin haberi olmadan sıvışırım diye düşündü. Ancak İlker Aycı, bir zamanlar güvendiği kendi yakınındakiler tarafından adım adım takip edilip en küçük bir hatasında bunu değerlendirmek isteyenler tarafından üzerine çullanılacağını ve ifşa edilme olasılığını hiç aklına getirmedi...
İlker Aycı'nın, Kazakistan'dan THY kargo uçağına bindiği anda haberin servis edilmesi, onun hata yapmasını kollayanların da zaferiydi.
Aslında Aycı, THY uçağı ile değil özel jet ile dönmek için epey çaba sarfetmişti. Ancak oradaki koşullardan dolayı bunu başaramadığı için tek tercihi THY kargo uçağıydı. O uçağa bindiği an ise, onun en savunmasız anıydı.
Öyle ya da böyle, İlker Aycı'nın kırmızı halıda başlayan THY serüveni, resmi olarak değil ama vicdanen kargo uçağında son bulmuş oldu.”
Herdem’in yazısının tamamını okumak için tıklayın.