Ömer Çelik: Din eğitimi hakkını gasp etmeye çalışmak demokrasiye ters
Partisinin MYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan AKP Sözcüsü Ömer Çelik, "Din eğitimi hakkını gasp etmeye çalışmak demokrasiye ters" dedi.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Çelik, okul öncesi, din eğitimi tartışmasına yönelik, "Din eğitimi hakkını gasp etmeye çalışmak demokrasiye ters" dedi.
Konuşmasına Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayarak başlayan Çelik, "İşini iyi yapan gerçek gazetecilerin demokrasiye olan katkılarının yanı sıra insanların yalan haberlere karşı korunması konusunda önemli olduğunu düşünüyoruz. Yalan haber koronavirüs kadar tehlikeli" diye konuştu.
"DİN EĞİTİMİ HAKKINI GASP ETMEK DEMOKRASİYE TERS"
Cumartesi günü Fatih Altaylı'nın Teke Tek programına konuk olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına değinen Çelik, "Siyasette rekabet olacaktır" dedi, CHP liderini AKP'ye oy veren meslek gruplarını hedef almak suçladı.
Çelik şunları kaydetti:
"Geçenlerde sayın Kılıçdaroğlu bir televizyon programında hükümetimiz, partimizle ilgili gerçekle alakası olmayan iftira niteliğinde iftirada bulundu. Ona hem TBMM Başkanımız hem de Ulaştırma Bakanımız gereken cevabı verdiler. Siyasette rekabet olacaktır. Demokratik rejimlerde tabii ki farklı görüşler olur. Fakat burada başka bir şey var siyasi rekabeti, siyasi husumete dönüştürmek, insanları hedef gösteren, çeşitli meslek gruplarını hedef göstermek anti demokratikliği besliyor."
Çelik, okul öncesi, din eğitimi tartışmasına yönelik ise, "Din eğitimi hakkını gasp etmeye çalışmak demokrasiye ters" ifadesini kullandı. Çelik, "CHP'deki arkadaşlarımızın düşünmesi gereken şey şu; insanların dini değerlerine saldırı sizden geliyor. Demokrasi dediğiniz halde terör örgütüyle dayanışık halde durursanız, demokratik düzene karşı bir tutum sergilemiş olursunuz. Dolayısıyla biraz daha sağduyulu, toplumun değerleriyle barışık bir siyasetin kurulmamasının bu kadar zor olmaması gerekir" dedi.
Eleştiri oklarını Kılıçdaroğlu'na yönelten AKP Sözcüsü, "Kılıçdaroğlu çıkıyor, devletin güvenlik güçlerinin kendisini dinlediğini iddia ediyor. Herhangi bir belge, herhangi bir tutum ortaya koyulamadı. Bizim yıkım dedediğimiz, kaos dediğimiz budur" diye kaydetti.
"KAZAKİSTAN'DAKİ DURUMU YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ"
Çelik, Kazakitan'daki olayları yakından takip ettiklerini söyledi. Çelik, "Temennimiz bu sıkıntılı günlerin geride bırakılması" dedi. Çelik'in gündeminde bu konuda dış basında yer alan haberler de vardı. AKP Sözcüsü, "İlk olaylar çıktığını Türk Devletleri Teşkilatı'nın çöküşü olarak yorumladılar ve "Erdoğan Kazakistan'da kaybetti" dedi. Bu kötü siyaset alışkanlığının ürünüdür. Bunlar provakatif yaklaşımlardır" diyerek tepki gösterdi.
Eski Avusturya Başbakanı Sebastian Kurtz'un Avrupa Hoşgörü ve Uzlaşma Konseyi başkanlığına getirileceğine dair söylentilere değinen Çelik, "Irkçılığı ve göçmen karşıtlığı ile tanınmış ve sonra yolsuzluk iddialarının ardından istifa etti. Bu şahsın Avrupa Uzlaşma Konseyi'nin başkanlığına geleceği konuşuluyor. Böyle bir şey herkese zarar verir" dedi.
Çelik, İsrail'de yerleşim yerleriyle sorunlara ilişkin olarak, "Olumsuz durumlar devam ediyor. Bunlar iki devletli çözüm perspektifini yok eden adımlardır. Bunu bir kere daha kınıyoruz.BM'nin buna daha güçlü ses çıkartması gerektiğine inanıyoruz. Biz bu doğrultudaki çalışmalarımızı devam ettireceğiz" diye konuştu.
Sözcü Çelik, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"MACRON'UN TÜM DIŞ POLİTİKASI ERDOĞAN KARŞITLIĞI ÜZERİNE"
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un "Türkiye'nin siyasal islamcılığı yaydığı" görüşlerinin sorulması üzerine Çelik, şunları kaydetti:
"Macron'un tüm dış politikası Erdoğan karşıtlığı üzerine. İkide bir Türkiye'nin siyasal islamı yaydığını söylüyor. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerinden dolayı iftira atıyor. Sayın Macron bizi medeni bulsun diye Doğu Akdeniz'deki haklarımızdan vaz mı geçelim. Gerçekten bir AB prensibinden, medeniyetinden bahsediyorsa bu zaten mahalle dayanışmasıyla olmaz. Sayın Macron'un Türkiye'yi medeni sayması için Karabağ'da Azetbaycan'a destek vermemiz gerekiyor. Bizim Sayın Macron'u medeni sayabilmemiz Libya'daki toplum mezarlardan özür dilemesi gerekiyor. Biz de onu o zaman medeni sayarız."
HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'in PKK terör örgütü üyeleriyle fotoğrafı olduğu iddiası üzerine TBMM Mustafa Şentop milletvekillerin dokunulmazlığı kaldırılsın açıklamasına yönelik sorulan soruya Çelik, "Milletvekili sıfatı taşıyan birisinin PKK'lı teröristle ortaya çıkan fotoğraflardan sonra sayın Meclis Başkanı gerekeni yapmıştır. Sayın Meclis Başkanımızı tebrik ediyoruz. Meclis bu çirkin görüntüyle yan yana gelmemeli. Meclisin imkanları terör propagandası için kullanıldı. Meclis Başkanımız yüze Meclis'in bir üyesi sıfatıyla terörle kirletmeye çalışanlara hukukla önüne geçileceğini ifade etti. Yüce Meclis'in saygınlığının korunması açısından önemlidir" dedi.
"ÖZKOÇ'UN MALINA, PARASINA KİMSENİN İHTİYACI YOK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Sen FETÖ’cünün Allah’ısın" dediği için 250 bin liralık tazminat davasıyla karşı karşıya kalan CHP Genel Başkan Yardımcısı Engin Özkoç'un sözlerine de yanıt veren Çelik, "Engin Özkoç'un parasına malına kimsenin ihtiyacı yok. Kendisine kalsın. FETÖ Türkiye Cumhuriyeti tarafından terör örgütü ilan edildikten sonra onlara destek veren kimdi? Bu arkadaşlarımızdı. Keşke hiçbir siyasi polemeliğin konusu olmasaydı FETÖ. Şimdi siz daha böylesine büyük bir darbe girişimini savuşturmuşsunuz, buna karşı bir takım kararlar alınmış, meşru çerçevede AİHSM cevaz verdiği istisnalara dayanarak bir takım kararlar alınmış. Ona darbe demezken devlete darbe yaptı diyorsunuz. 15 temmuz gecesi bunları öldürmek istediği kişi Cumhurbaşkanımızdı, tankların yol açtığı kişi ise bunların genel başkanıydı" diye kaydetti.