Aile Bakanı intihara 'iletişimsizlik' dedi: Cemaatin adı bile geçmedi!
Aile Bakanı Yanık, Enes’in ölümünü, cemaat ve tarikatlardan söz etmeden ‘İletişim problemi’ ile açıklamaya çalıştı. Dilara Yıldız’ın öldürülmesiyle ilgili de “Kadınların daha dikkatli olması gerektiği” yorumunu yaptı.
Elazığ’da kaldığı cemaat yurdunda gördüğü baskıları, gelecek kaygısını anlatan ve yaşamına son veren Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın ölümünün ardından tepkiler sürüyor. Yurttaşlar, ‘cemaat ve tarikatların kapatılmasını’ isterken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, ailesinin zoruyla kaldığı Nur Cemaati’ne ait olduğu belirtilen yurttaki baskıdan şikâyet eden Enes Kara’nın ölümüyle ilgili konuştu.
75’inci Yıl Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde gazetecilerle bir araya gelen Bakan Yanık, Enes Kara’nın ölümüyle ilgili konuşurken cemaat ve tarikatlara değinmedi. Enes’in aile bağlarına dikkat çeken Yanık, “Tipik bir iletişimsizlik sıkıntısını görüyoruz” dedi.
BirGün'den Mustafa Bildircin'in haberine göre Enes’in, “Çok yetenekli bir genç” olduğunu ifade eden Yanık, “Çok üzgünüm. Orada şuna dikkat etmemiz lazım. Gençlerimiz ya da herhangi bir birey için intiharın bir sorun çözme biçimi olmadığını altını çizerek ifade etmemiz lazım. Bizim çalışmalarımız maalesef intiharın örneksenen bir davranış biçimi olduğunu da gösteriyor. O yüzden Enes Kara’nın vefatından sonra onunla ilgili yapılan yorumlara bakınca açıkçası bir ‘Öykünme tetiklemesi yapar mı?’ diye endişe etmedim değil” ifadelerini kullandı.
'KADINLAR DAHA DİKKATLİ OLMALI'
Yanık, Avukat Dilara Yıldız’ın eski nişanlısı tarafından öldürülmesine yönelik de değerlendirmelerde bulundu. Yıldız’ın katile ilişkin uzaklaştırma kararı olduğunu belirten Bakan Yanık, şunları söyledi: “Taraflar bir araya gelirken, özellikle kadınlar açısından bir parça daha dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyorum. O yüzden kadınların özellikle kendilerine uzaklaştırma kararı almaya mecbur kılacak kadar tehdit eden bir süreçte daha dikkatli olmaları gerekiyor.”
‘CEMAAT YURDU ARAMIZDAN ALDI’
TTB Tıp Öğrencileri Kolu (TÖK), Enes Kara’ya ilişkin açıklama yaptı. “Geleceksizlik çemberinde bir arkadaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüz yok” diyen TTB Tıp Öğrencileri Kolu MYK üyesi Dilay Salman, devletin tüm öğrencilerin barınma, beslenme, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarını ücretsiz karşılamasını öğrencilerin de dâhil olduğu bir süreçle yeniden değerlendirilmesini talep etti.
Dilay Salman, “Tıp eğitiminin zorlukları bir yana yok edilen umutların, geleceğimizin giderek artan karanlığının, tarikatlara teslim edilen hayatların gün yüzüne çıkmış halidir aslında Enes’in isyanı. Cemaat yurtlarında dayatılan yaşam şekli yine bir arkadaşımızı aramızdan aldı” dedi. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri de Enes Kara için dekanlık önünde açıklama yaptı. Öğrenciler “Yaşam alanlarımızı terk etmeyeceğiz, üniversiteleri tarikatlara bırakmayacağız” dedi.
'BU KABA SANSÜR GAZETECİLİK ADINA UTANÇ VERİCİ'
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Enes Kara’nın çektiği videoya yayın yasağı getirildiğini açıklarken Elazığ Valiliği ise soruşturmanın devam ettiğini bildirdi. Enes Kara’nın, cemaat yurdunda gördüğü baskıları anlatmasının ardından yaşamına son vermesini haberleştiren yerel gazeteci Faik Akgün’ün Günışığı gazetesinde yazı işlerindeki görevinden alınıp haberin yayından kaldırılmasına Basın Konseyi’nden tepki geldi. Basın Konseyi açıklamasında şöyle denildi: “Hele medya sahibinin baskı ve tehditlere boyun eğerek yazı işleri müdürünü görevden alması, haberi yayından kaldırması kaba sansürdür, gazetecilik adına utanç vericidir.”
Yeni Akit’e konuşan baba Mehmet Kara, oğlunun ölümüne ilişkin ‘ateistleri’ suçladı. Enes’in annesi Hatice Kara ise “Siyasi malzeme konusu edildik” dedi. Ailenin avukatı Ömer Faruk Ceylan ise Enes Kara’nın yaşadığı bunalım neticesinde intihar ettiğini iddia ederek “Enes Kara’yı alet ederek prim elde etmeye çalışanlara müsaade edilmeyecek" diye konuştu.