Soner Yalçın Adnan Menderes'i yazdı: O da bir beyaz Türk'tü!
Adnan Menderes'i yazısında konu alan Sözcü yazarı Soner Yalçın, "Son dönem aşağılama ifadesi olarak ‘Beyaz Türkler’ deyimini kullanan Erdoğan'a, bir beyaz Türk'ün müzesini açtığını hatırlatırım" dedi.
Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın, “O müzede olmayanlar” başlıklı yazısında, son günlerde siyasetin gündeminde olan Adnan Menderes tartışmasını ele aldı.
Adnan Menderes’in 10 yıl boyunca Başbakanlık yaptığını ve bu döneme ilişkin eleştiri getirenlerin bazı çevrelerce ‘darbeci’ ilan edildiğini söyleyen Soner Yalçın, “’darbeci’ damgası yemeden Menderes döneminin ekonomi-politiğini yazamayacak mıyız? O dönemden çıkarılacak olumlu-olumsuz dersler yok mu?” diye sordu.
“ERDOĞAN'A, BİR BEYAZ TÜRK'ÜN MÜZESİNİ AÇTIĞINI HATIRLATIRIM”
“Adnan Menderes hayatı üzerine benim kadar okuma yapan-yazan az gazeteci var” diyen Yalçın sözlerini şöyle sürdürdü:
“Başta Aydın Menderes olmak üzere aileden kimi isimler ile yakınlığım oldu. Ailenin kapsamlı biyografisini oluşturan ‘EFENDİ/ Beyaz Türklerin Büyük Sırrı’ kitabını yazdım.
Şunu da belirtmek isterim: Son dönem aşağılama ifadesi olarak ‘Beyaz Türkler’ deyimini kullanan Erdoğan'a, bir beyaz Türk'ün müzesini açtığını hatırlatırım! Olumsuz anlamda ‘Beyaz Türk’ genellemesi yapmak doğru değil…
Keza:
‘Tam bağımsızlık’ hedefi Erdoğan'ın son dönemde dilinde düşmüyor. Bu söz Atatürk'ün ekonomiden dış politikaya bağımsızlık şiarıdır; ‘İstiklal-i tam.’
Peki, bu Atatürk öğretisini yok eden kimdi? Ekonomiden dış politikaya ülkeyi ABD'ye tam bağlı yapan kimdi? Örneğin: “ABD istedi” diye Kore'ye Mehmetçik gönderen kimdi? 721 ölüm, 175 kayıp, 234 esir ve 2147 yaralanmayla zayiat oranında ikinci sırada yer aldık!
1954 itibariyle açılan ABD üslerini de tartışmayalım mı? Ya savunma sanayinin tamamen ABD eline bırakılmasını?
Menderes'in artılarını- eksilerini konuşalım. Mesela:
“Kulüp” dizisi nedeniyle 6-7 Eylül 1955 olayları gündemde. Menderes'in bu acı olaylardaki (İngiliz istihbaratı eliyle) parmağı olup olmadığını da tartışmayalım mı? Bu olayın sorumlusu gösterip Aziz Nesin, Hasan İzzettin Dinamo, Kemal Tahir gibi masum solcuları, kumpasla hapse sokan kimdi? Fethullah Gülen kumpas yapmayı 1956 yılında kurulan Komünizmle Mücadele Derneği'nde öğrenmedi mi?”
“MENDERES'İN BAŞINI ÇEKTİĞİ TOPRAK AĞALARI ‘ÇİFTÇİYİ TOPRAKLANDIRMA KANUNU’NA KARŞI ÇIKIP CHP'DEN İSTİFA ETTİ”
“DP iktidar olur olmaz Dünya Bankası'ndan James M. Barker başkanlığındaki heyetin Türk tarımını nasıl çökerttiğini tartışmayalım mı?” diye soran Soner Yalçın yazısını şöyle sürdürdü:
“Yabancı Sermaye Yatırımlarını Teşvik Kanunu'nun zarar mı, yarar mı getirdiğini tartışmayalım mı? Sahi… Kaldırılması için bin bir mücadele verdiğimiz kapitülasyonları ülkeye tekrar kim soktu?
Kitaplar yazdım bu konularda, buraya hangisini koyayım:
Ana vatanı Anadolu zeytinyağını sağlık düşmanı gösterip, ABD'den getirilen asıl sağlık düşmanı margarin yağlarını mutfaklara kim soktu? Üstelik… Gümrük vergisi vd. muaf tutarak…
Tüm tarım alanlarını kimyasallar ile zehirlediler. Öyle propagandalar yapıldı ki; İkinci Dünya Savaşı ABD tarım stokları “gıda yardımı” maskesiyle ülkemize sokuldu. Örneğin, “PL. 480” kodlu sağlıksız süt tozu “Barış İçin Yiyecek” yalanıyla çocuklara içirildi.
ABD'den Türkiye'ye öğretim müfredatları dayatıldı. Kim eliyle; Nelson Rockefeller! İlk yaptıkları Köy Enstitüleri'ni 1954'de tamamen yıkmak oldu.
Uzatmak istemiyorum.
Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, baldızının damadı Adnan Menderes'i Tarım Bakanı yapmak için çok kulis yaptı. Atatürk istemedi. Oysa Atatürk, “köylü topraksız bırakılmamalıdır” anlayışını hayata geçirecek/ toprak reformu yapacak Tarım Bakanı arıyordu. Menderes'i neden istemedi?
Benzerini İnönü yapmak istedi; o da başaramadı. Adnan Menderes'in başını çektiği toprak ağaları, “Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu”na karşı çıkıp CHP'den istifa etti.
İşte… Menderes'in sahibi olduğu Çakırbeyli Çiftliği'nde açıldı o müze!
Tartışalım; karşı karşıya gelinmeden ilerleme olamaz çünkü…”