DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Gerçek Gündem için yazdı: 55. yılda, 'Emeğin Türkiyesi' için omuz omuza

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK'in kuruluşunun 55. yıldönümünde Gerçek Gündem için bir yazı kaleme aldı.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Gerçek Gündem için yazdı: 55. yılda, 'Emeğin Türkiyesi' için omuz omuza

Bugün 55'inci kuruluş yıldönümünü kutladığımız DİSK, Türkiye işçi sınıfının yüz yıllık mücadelesine yaslanarak kurulan kökleri derinde bir çınardır.

1872 grevcileri, 1946 sendikacılığı, sosyal adalet ve grev hakkı için 1961'deki Saraçhane mitingi ve emek mücadelesine dair bu topraklarda biriken ne varsa DİSK'in temellerine harç oldu.

13 Şubat 1967'de Kemal Türkler, Rıza Kuas, İbrahim Güzelce, Kemal Nebioğlu ve Mehmet Alpdündar DİSK'in kuruluş dilekçesini İstanbul Valiliğine vermişlerdi. Bu dilekçe sadece bir resmi evrak değildi. Tarihin o anında sermayeye ve sarı sendikacılığa karşı bir irade beyanıydı. Sınıf ve kitle sendikacılığının Türkiye'deki ilk ve tek temsilcisi olan DİSK, devletten ve sermayeden bağımsızlığı ve sendika içi demokrasiyi temel ilkeleri olarak belirledi.

DİSK'in kuruluş dilekçesinin arkasında "Bizleri kurtaracak olan kendi kollarımızdır" iddiası yatmaktaydı. Kurtuluşun kendi kollarında olduğunu, mücadelenin içine, kavganın içinde gören, yaşayan, bilince çıkaran işçiler, bu düzen için en büyük tehdit olarak algılandı her zaman. İşçiler direne direne kazanıyor, sadece ekmeğine değil onuruna da sahip çıkıyor, artık fabrikalarda üstünü aratmıyordu.

DİSK'e bağlı sendikaların kazanımları işçi sınıfının DİSK'e ilgisini artırmasıyla beraber DİSK'in kapısına kilit vurmaya dönük girişimler başladı. 15-16 Haziran 1970'de işçi sınıfı DİSK'i yok etmek isteyenlere anladığı dilden cevabı verdi. İşçiler durdu, hayat da durdu, DİSK yoluna devam etti.

DİSK, kuruluşunun ardından sadece kendi üyelerinin değil tüm ezilen ve sömürülen kesimlerin hakları için mücadele etmeyi kendine görev bildi. 1 Mayıslar, DGM Direnişi, 16 Mart Faşizme İhtar Eylemi ve Demokrasi Mitingleri nedeniyle her zaman hedefte oldu. 1 Mayıs 1977 Taksim Mitingi kontrgerillanın saldırısına uğradı, onlarca kişi katledildi. Kurucu Genel Başkanımız Kemal Türkler faşistler tarafından öldürüldü. 1970'lerde nice DİSK'li öldürüldü, tutuklandı, göz altına alındı ama DİSK yoluna devam etti.

Sonra generalleri ile geldiler DİSK’i yok etmek için. 12 Eylül askeri darbesi sonrası DİSK'in yöneticileri ve üyeleri hapishanelere atıldı, işkencelerden geçirildi, öldürüldü, faaliyetleri yasaklandı ve mal varlığına el konuldu. DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk'ün ve 51 DİSK'linin idamını istediler. DİSK'in 261 yöneticisi ve 3 uzmanı cunta mahkemelerinde toplam 2053 yıl hapis cezası aldı ancak DİSK teslim alınamadı.

DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk’ün savunması darbecilere tokat gibi çaktı "Eğer suçumuz emperyalizme ve faşizme karşı çıkmak ise, eğer suçumuz, kimsenin kimseyi sömürmediği, kimsenin kimseye kul olmadığı güzel günler için mücadele etmek ise, biz bu "suç"ları kabul ediyoruz.”

1991′de mahkemenin kararının bozulmasının ve beraata karar verilmesinin ardından 1992'de DİSK'in faaliyetleri yeniden başladı. O tarihten bugüne emek ve demokrasi mücadelesini büyüten DİSK, bugün 22 sendikasıyla yoluna devam ediyor.

İşçilerin çalışma ve yaşam koşullarının giderek zorlaştığı, milyonların her gün yoksullaştığı, örgütlenme hakkı başta olmak üzere tüm demokratik hak arama yollarının tıkanmak istendiği, halk "geçinemiyoruz” diye haykırırken ülkenin tüm kaynaklarının bir avuç sermaye ve iktidar sahibine aktarıldığı bir ortamda yeni bir Türkiye için, "Emeğin Türkiyesi” için omuz omuza mücadeleyi büyütmek gerekiyor.

Bugün nüfusunun dörtte üçü ücret gelirleriyle yaşayan, bir ücretliler toplumu haline gelmiş olan Türkiye'de, demokrasinin, eşitlik, özgürlüğün, kardeşliğin, barışın egemen olduğu bir ülke ancak ve ancak Emeğin Türkiye'si olarak kurulabilir.

Emeğin Türkiye'si sadece bir slogan değil, bugün gücünü işyerlerindeki, sokaklardaki, meydanlardaki taleplerden alan somut bir mücadele programıdır. İşyerlerinde, sokaklarda, meydanlarda işçiler baskılara meydan okuyarak Emeğin Türkiyesi'ne dair umudu büyütürken, DİSK bu mücadelelerin birliğini ve dayanışmasını güçlendirme kararlılığındadır.

Etiketler
DİSK Türkiye