Kız öğrencisini kaçıran okul müdürü bu kez tacizden gözaltında

Eskişehir’in Alpu ilçesinde Alpu Orta Okulu ve Alpu Ertuğrulgazi İmam Hatip Okulu müdürlüğü görevini yürüten Mustafa K. ‘kız öğrencileri taciz ettiği’ iddiası ile gözaltına alındı.

DAHA ÖNCE DE KIZ ÖĞRENCİSİNİ KAÇIRMIŞ

Sözcü’den Kemal Atlan’ın haberine göre; Sivrihisar Dümrek Ortaokul müdürüyken, 2020 yılı Ocak ayında 19 yaşındaki eski kız öğrencisi İ.D.’yi kaçıran, Alpu ilçesi Alpu Orta Okulu ve Ertuğrulgazi İmam Hatip Okulu müdürlüğü görevini yapan Mustafa K. yeniden kız öğrencilerini taciz ettiği iddiası ile gözaltına alındı.

Eski kız öğrencisini kaçırdığı iddiasıyla hakkında ‘Cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ve ‘Nitelikli cinsel saldırı’ suçlamalarıyla hakkında suç duyurusu bulunan Mustafa K., İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından cezalandırılmak yerine mükafatlandırır gibi aynı anda iki okula birden okul müdürü yapılması ve kız öğrencilere yeniden tacizde bulunması tepki çekti.

Mustafa K.’nin hakkında açılan soruşturmalara rağmen görevinden alınmayarak, göstermelik soruşturmalarla verilen hafif disiplin cezaları ile olayın geçiştirildiği öne sürüldü.

Mustafa K.’nın olayın ardından Beylikova ilçesi İmam Hatip Lisesi Müdürlüğüne atandığı ve sonrasında da Alpu ilçesinde Alpu Orta Okulu ve İmam Hatip Okulu müdürlüğü görevine getirildiği öğrenildi.

TEKRAR GÖZALTINDA

Hafif disiplin soruşturmaları ile daha önceki suçları ört bas edildiği öne sürülen okul müdürü Mustafa K.’nin yeniden kız öğrencilerine uygunsuz davranışlarda bulunduğu ortaya çıktı.

Alpu Ortaokulu Rehberlik öğretmeninin geçtiğimiz ay kız öğrencileriyle yapmış olduğu öğrenci görüşmelerinde okul müdürü Mustafa K.’nin kız öğrencilere uygunsuz davranışlarda bulunduğu öne sürülmesi üzerine Alpu kaymakamlığı tarafından 5 Ocak tarihinde görevinden uzaklaştırıldı. İddialar üzerine Mustafa K. gözaltına alındı.

KAYMAKAM: “TEHLİKE ARZ ETMEKTEDİR"

Alpu Kaymakamı Kübra Karaalioğlu, Eskişehir Valiliğine yazdığı dilekçesinde okul müdürü Mustafa K.’nin tehlike arz ettiğini belirtti. Kaymakam Karaalioğlu dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:

“İlçemiz Alpu Ortaokulu olarak görev yapan M.T. hakkında Rehber Öğretmen F.G.’ye okul içerisinde yapmış olduğu öğrenci görüşmelerinde ortaya çıkan kız öğrencilere uygunsuz davaranışlarda bulunduğu iddiaları sebebiyle açılan soruşturma neticesinde soruşturma süresi boyunca soruşturma seyrini etkilememek adına 5 Ocak 2022 tarihinden görevden uzaklaştırılmıştır.

Okul müdürü olarak görevlendirilen M.K’nin sicili incelendiğinde 3 Mart 2020 tarihinde uyarma cezası, hizmet dışında devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak davranışlarda bulunmak, aylıktan ceza kesme, kınama cezası cezalarını aldığı ve adı geçen şahsın evli olduğu halde 19 yaşında biriyle kaçtığı hususundan kaynaklı görevden uzaklaştırıldığı görülmektedir.

Şahsın uygunsuz davranışları nedeniyle almış olduğu disiplin cezalarına rağmen halen okul müdürü olarak görev yapmaya devam etmekte öğrencilere tehlike arz etmektedir.”

“HUKUKA TAKLA ATTIRILMIŞTIR”

Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan, yaptığı açıklamada adı geçen okul müdürünün iddialara rağmen tekrar müdür olarak atanmış olmasının kabul edilebilir olmadığını söyledi.

Burada hukuka resmen takla arttırıldığını ifade eden Alkan, “Sivrihisar ilçe milli eğitim müdürlüğü gerekli işlemleri yapmış, açığa almış. Fakat disiplin cezalarının hafifliği nedeniyle ataması Alpu'ya yapılmış. Şu an işleyen hukuksal süreçte bir sıkıntı yok. Burada temel soru, adı geçen müdürü durumunu MEB, her türlü istihbaratı değerlendirirken nasıl gözden kaçırdı? Bu konuda Eskişehir kamuoyu cevap beklemektedir” dedi.

“ÖDÜLLENDİRİLMESİNİ KABUL EDİLEBİLİR DEĞİLDİR”

Eğitim İş Eskişehir Şube Başkanı Hüseyin Yurtman da yaşanan olaya tepki gösterdi. Yurtman, “İlimizde görev yapan bir eğitimcinin hakkında ki bu skandal suç ve iddiaları büyük kaygı ile karşılıyorum. Geçmişinde böyle bir yüz kızartıcı olaydan basit bir disiplin cezası ile kurtulması bir yana daha sonrasında ödüllendirir gibi okul müdürü olarak atanmasını kabul edilebilir bulmuyorum. En değerli varlıklarımız olan çocuklarımızı bu sakıncalı kişilere emanet edenler de bunun hesabını vermelidir. Eğitim iş sendikası olarak eğitim kurumlarına yapılan idareci atamalarında liyakatin dikkate alınması için yıllardır mücadele etmekteyiz. Gelinen duruma bakıldığında bu mücadelemizde ne kadar haklı olduğumuz görülmektedir” şeklinde konuştu.

“BU SİCİLLE NASIL BU GÖREVLERE GETİRİLDİ”

Yaşanan olaya bir tepki de CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’den geldi. Çakırözer şunları söyledi:

“Eskişehir'deki bu üzücü olayla ilgili adli sürecin yanı sıra üzerinde durulması gereken en önemli konu bu kişinin bugüne kadar kimler tarafından ve hangi gerekçelerle korunarak müdürlük koltuğunda tutulduğudur.

Bakıyorsunuz evli olmasına rağmen iki yıl önce müdürken, eski öğrencisini kaçırmaktan soruşturma geçirmiş ve görevinden alınmış. Ardından 3 kez ‘devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak davranışta bulunmaktan' disiplin cezası almış.

Ama tüm bunların üstüne ödül gibi yeniden müdür yapılmış. Hem de Alpu'da bir değil, iki okula birden müdür atanmış! İşte bu müdürlük yaptığı okullarda da şimdi çok sayıda evladımıza taciz suçlamasıyla göz altında!

Milli Eğitim Bakanına soruyorum: Bu öğretmen bu sicille nasıl bu görevlere getirildi? Bugüne kadar bu kişiyi kim, hangi özellikleri nedeniyle korudu?

Hayatını bu kutsal mesleğe adayan dört dörtlük namuslu dürüst eğitim emekçilerini müdür yapmamak için yedi sülalesini araştıran, gözünün üstünde kaşın var diye bahaneler uyduranlar böyle bir sicili nasıl ve kimin etkisiyle görmezden geldiler?

Bugün yavrularımızın yaşadığı tacizlerin sorumlusu sadece bu kişi değil, onu tüm bu kötü siciline rağmen koruyup yükseltenlerdir.

Geçmişte de benzer olaylar gerçekleştiren bir kişinin öğrenciler ve çocukların bulunduğu ortamdan uzaklaştırılması gerekirken, onu tekrar öğrencilerin arasına koymak ve okula müdür yapmak öğrencileri ateşe atmaktır.

Soruşturma mutlaka genişletilmeli ve bu kişiyi bu sicille ısrarla müdürlük koltuğunda tutanların hepsi hem idari olarak hem de yargı önünde hesap vermelidir.”