Özer bakanlıkta altıncı ayını doldurdu; Milli Eğitim'deki kavgayı kim kazanacak?

Ziya Selçuk’la başlayan Saray-Bakanlık kavgasında Selçuk kaybetmişti. Aynı kavga devam ediyor ancak bu kez koltukta Mahmut Özer var.

Özer bakanlıkta altıncı ayını doldurdu; Milli Eğitim'deki kavgayı kim kazanacak?

GERÇEK GÜNDEM - SAMİ MENTEŞ

Başkanlık sistemine geçildiği 2018 yılında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni kabineyi herkesin yakından takip ettiği bir törenle duyurdu. Yeni sistemin ilk Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk oldu. Selçuk ismi birçok kişi tarafından olumlu karşılandı. Eğitimde atacağı adımlarla biriken sorunlara bir çare bulacağı konusunda umut verenler vardı. Ancak, Selçuk’un bakanlık süreci hayal kırıklığıyla sonuçlandı.

2021’in Ağustos ayında Resmi Gazete’de yayımlanan kararla Selçuk, bakanlık görevini bıraktı. Ardından çok iddia vardı. Eğitimde çift başlılık olduğunu ve bu durumun Selçuk’u iş yapamaz hale getirdiği söylendi.

Beştepe’de bulunan Cumhurbaşkanlığı Eğitim Politikaları Kurulu’nun eğitim politikalarında tek söz sahibi olmak istediği sır değil. Keza, Ziya Selçuk ile bazı kurul üyelerinin anlaşmazlıkları son dönemde sosyal medya aracılığıyla da kamuoyuna yansımıştı. Kurul üyesi Ömer Özyılmaz Twitter hesabından Selçuk'u "beceriksizlikle" suçlamış ancak basına yansıması üzerine yazdıklarını silmişti.

Ziya Selçuk'un açıklamaları ile Kurul tarafından farklı bilgilendirilen Erdoğan'ın açıklamalarının zaman zaman karşıt düşmesi de arada sorun olduğunun bir başka göstergesiydi.

Bir örnek verelim; Selçuk, "öğretmen açığımız var" derken, Erdoğan'ın öğretmen açığının değil hatta fazlasının bulunduğunu belirtmesi iki tarafta da sıkıntı yaratmıştı.

Kavganın galibi, Beştepe’deki kurul olmuş, Ziya Selçuk istifasını vererek kenara çekilmişti. Selçuk’un yerine, Bakan Yardımcısı olan Mahmut Özer bakan olarak atandı.

“KİMSE BİZDEN REFORM BEKLEMESİN”

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Bakanlık koltuğunda altıncı ayını doldurdu. Pandemi koşullarında oturduğu koltukta, kendisini önce okulların durumu sonra da yıllara yayılan sorunlar yumağı karşıladı.

Peki Özer, bu altı aylık süreçte eğitim alanında neler yaptı?

Bakan Ziya Selçuk’u makamından uğurlayan Bakan Yardımcısı olarak tarihe geçti. Okulları açık tutma inadı kısmen işe yaradı. Bu konuda Ziya Selçuk’tan daha cesur olduğu ortaya çıktı. Ancak bu sürece kadar sadece eğitimi stabil bir halde tuttu.

Bakanlığının ilk günlerinde “Kimse bizden reform beklemesin” çıkışı ile hali hazırda devam eden sorunların çözüleceğine yönelik beklentilerin önünü kesti.

BAKANLIKTAKİ KOLTUKLARA ZONGULDAK VE RİZELİLER GELDİ

Özer, ilk icraat olarak bir hafta içerisinde neredeyse tüm üst düzey bürokratları görevden aldı. Bunların yerine Zonguldak’tan eski mesai arkadaşlarını ve Rize doğumlu bürokratları getirdi.

Bürokratları görevden alma süreci de sıkıntılı geçti. Bakan koltuğuna oturan Özer, eğitimde tek patron olmak istiyor ancak Beştepe’deki kurul, varlığını ona sürekli hissettiriyordu.

Mahmut Özer’in yaptığı bazı atamalara, Kurul üyeleri engel olmaya çalıştı. Milli Eğitim’de atanan ancak görevine başlayamayan İl Milli Eğitim Müdürlerinin varlığı konuşuldu.

İTİRAF KONUŞMALARI

Mahmut Özer, TBMM’de bütçe görüşmeleri esnasında 20 yıllık AKP iktidarının başarısızlığını başörtüsü meselesine bağladı. Öte yandan Bakan Özer’in “LGS ve YKS sınavı, yerleştirme için yapılan bir sıralama sınavıdır, bir eğitim sisteminin performansını göstermez” ifadesi tarihi bir itiraf niteliğindeydi.

20. Millî Eğitim Şurası'nın ana temasının "Eğitimde Fırsat Eşitliği" olarak belirlemesi eğitim kamuoyu tarafından tartışılmasa da “20 yıllık süreçte ne yaptınız” sorusunu akıllara getirdi. Aslında bu başlık bile başarısızlığın aleni ilanıydı. Çünkü, AKP hükümetleri döneminde defalarca eğitim sisteminde irili ufaklı değişiklikler yapılmış, özel okulların önü açılıp, teşvik paketleri sunulmuştu. AKP, eşitlik sorununu daha da içinden çıkılmaz bir hale getirdi.

Eğitim politikaları cemaat ve AKP’ye yakın bazı vakıfların beklentileri üzerine dizayn edilme çabası, var olan sorunlara yenilerini ekledi.

MESLEK KANUNU AÇIKLAMALARI

Son dönemeçte Öğretmenlik Meslek Kanunu ile eğitim gündemi yeniden ısındı. Geçen gün, Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Kanun aslında kariyer basamaklarını düzenlemekten öteye gitmedi. 1995 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan 150 maddelik Milli Eğitim Bakanlığı Personel Kanununun yanına bile yaklaşamadı.

Ancak, Milli Eğitim Bakanı Özer, yaptığı açıklamada “Kanun’un 1960’lı yıllardan, 7. Millî Eğitim Şurası’ndan itibaren, öğretmenlerin ve eğitim camiasının 60 yıllık, en büyük özlemi olduğunu, Türkiye’nin eğitimde son 20 yılda gelmiş olduğu noktayı öğretmenlere has bir kanunla da taçlandırılmış olduğunu, bunun Türkiye’de eğitim tarihinde önemli bir kırılma noktası ve çok önemli bir tarihî adım olduğunu ve böylece Türkiye, öğretmenlerine yönelik özel kanunu olan OECD ülkeleri arasına da girdiğini” söyledi.

Ayrıca Bakan Özer, “Şu anda bizim eğitim sistemimizde 75 bin 669 uzman öğretmen, 88 başöğretmen var. Kanun’da da ifade edildiği üzere bu uzman öğretmenlerimiz ile başöğretmenlerimiz, Kanun’un vermiş olduğu tüm hakları bugünden itibaren almaya başlayacaklar” ifadelerini kullandı.

BAKAN KANUNUN İÇERİĞİNİ BİLMİYOR

Bu açıklamalara baktığımızda Mahmut Özer’in kanunun içeriğine tam hakim olmadığı görülüyor. Öncelikli olarak Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren kanuna “meslek kanunu” demek birçok eğitim uzmanına göre mümkün değil. Ayrıca uzman ve başöğretmenler verilen yeni hakların yürürlük tarihi 15 Ocak 2023… Yani mevcut uzman ve başöğretmenler en erken 15 Ocak 2023’te yeni haklardan yararlanacak.

BARAJ SUSKUNLUĞU

Diğer taraftan Bakan Özer, üniversite giriş sınavlarında barajın kaldırılması ile ilgili henüz bir açıklama yapmadı. Burada akla gelen ilk soru; baraj meselesi eğitimin sistemimizin en tepesindeki isme sorulmadan mı hayata geçirildi?

Keza; YÖK üyelerinin de online toplantıdan hemen önce barajın kaldırılacağını öğrendiği ortaya çıkmıştı.

Bu suskunluk ister istemez, barajın kaldırılmasını planlayanın Cumhurbaşkanlığı Eğitim Politikaları olabileceği ihtimalini düşündürüyor.

KAVGANIN KAYBEDENİ KİM OLACAK

Türkiye’nin hemen her dönem üzerinde tartıştığı eğitim sistemi, AKP iktidarında çok sayıda bakan değişikliği yaşadı. Sorunların çözülmesi bir yana, eğitimdeki durum her geçen yıl daha da kötüye gitti. Mahmut Özer, artık koltuğunu ısıtan birisi değil. Sorunlar çözüm bekliyor ancak Özer’in yaptığı açıklamalar hiç kimseye umut kırıntısı dahi vermiyor.

Ziya Selçuk’la başlayan Saray-Bakanlık kavgasında bu kez kim galip gelir bilinmez. Ancak görünen o ki; yukarıdaki beyler kayıkçı kavgasına tutuşmuşken, eğitimdeki sorunlar bir kuşağın daha geleceğini etkileyecek.

Etiketler
Bakanlık Kavga Mahmut Özer Saray