AYM altı gazetecinin 'hak ihlali' başvurusunu reddetti: 'Daha da fazla adalet dağıtamaz hale geldiler'

Anayasa Mahkemesi, "Libya'daki MİT şehidi" haberi nedeniyle gazeteciler Barış Pehlivan ve Murat Ağırel'in arasında bulunduğu beş gazetecinin tutuklanmasına ilişkin yapılan bireysel başvuruyu "kabul edilemez" buldu. Mahkeme, gazeteci Müyesser Yıldız'ın ise Ankara'da Libya haberleri nedeniyle tutuklanmasında ise hak ihlali olmadığına hükmetti.

Anayasa Mahkkemesi, 7 Nisan'daki Genel Kurul toplantısında gazetecilerin hukuka aykırı tutuklandığı iddiasına ilişkin iki başvuruyu görüştü. "Libya'daki MİT şehidi" haber ve paylaşımı nedeniyle gazeteciler Murat Ağırel, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Ferhat Çelik ve Aydın Keser, "tutuklama tedbirinin hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği"ni iddia etmişti.

Başvurunun esasına girmeyen mahkeme, oyçokluğuyla iddiaların "açıkça dayanaktan yoksun olması" gerekçesiyle başvuruyu kabul edilemez buldu.

MÜYESSER YILDIZ'A HAK İHLALİ ÇIKMADI

DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın haberine göre; mahkeme, dünkü toplantısında gazeteci Müyesser Yıldız'ın da başvurusunu ele aldı. Yıldız başvurusunda "hakkında uygulanan tutuklama tedbiri nedeniyle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği"ni kaydetti.

Yıldız'ın başvurusunu "kabul edilebilir bulan" AYM; daha sonra başvurunun esasını görüştü. Mahkeme, oyçokluğuyla Yıldız'ın haklarının ihlal edilmediğine hükmetti.

AYM DAHA DA FAZLA 'ADALET DAĞITAMAZ' HALE GELDİ

Avukat Hüseyin Ersöz AYM’nin kararı üzerine Twitter hesabından açıklamalarda bulundu.

Ersöz açıklamasında şunları ifade etti:

“Sadece ‘adil olmak’ mı mesele, bence değil! Adil görünüp, adalet dağıtmamak sorun, aldatmak! Anayasa Mahkemesi her geçen gün daha da fazla ‘adalet dağıtamaz’ hale geldi! iddianamenin altında imzası olan Savcının görev yaptığı Mahkemeden adelet bekleyecek kadar saf değildik zaten. Red Kararı ‘oyçokluğu' ile verilmiş. Bu bize hukuku ‘karşı görüşlerde’ okuyacağımızı gösteriyor. Özgürlükler dağıtılacak meta değildir; aksine herkesin doğuştan sahip olduğu haklardır. Er yada geç bir Mahkeme çıkar, Yargıç Karar verir, sahip olunan hak iade edilir.”

Sadece "adil olmak" mı mesele, bence değil! Adil görünüp, adalet dağıtmamak sorun, aldatmak! Anayasa Mahkemesi her geçen gün daha da fazla "adalet dağıtamaz" hale geldi! iddianamenin altında imzası olan Savcının görev yaptığı Mahkemeden adelet bekleyecek kadar saf değildik zaten. https://t.co/VnAVD4Q8ge

— Hüseyin Ersöz (@ersozhuseyin) April 8, 2022

NE OLMUŞTU?

Libya'da Hafter güçlerinin saldırısı sonucunda bir MİT görevlisi hayatını kaybetmişti. Kamuoyunun bilmediği olayı ilk duyuran, 3 Ocak 2020 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmuştu. Erdoğan, MİT'in yeni hizmet binasının açılışında "MİT, Libya’da üzerine düşen görevleri hakkıyla yerine getiriyor. Görevleri sırasında hayatlarını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum” demişti.

Dönemin İYİ Parti Milletvekili Ümit Özdağ ise 25 Şubat 2020'de Meclis'te yaptığı konuşmada Libya şehitlerinin kimliklerini, MİT mensubu olduklarını ve nasıl şehit olduklarını anlatmıştı.

İFŞA OLAN BİLGİYİ HABER YAPINCA TUTUKLANDILAR

Odatv'de ise bu durum 3 Mart 2020 tarihinde "Sessiz, sedasız ve törensiz defnedilen Libya şehidi MİT mensubunun cenaze görüntülerine Odatv ulaştı" başlığıyla haberleştirilmişti. Aynı olaya ilişkin gazeteci Murat Ağırel de twitter hesabı üzerinden paylaşım yapmıştı. Olay, Yeni Yaşam Gazetesi'nde de yayımlanmıştı.

MİT'in şikayeti üzerine dönemin Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Manisa muhabiri Hülya Kılınç, Yeniçağ gazetesi yazarı Murat Ağırel ile Yeni Yaşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik ve Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser tutuklanmıştı.

İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonucunda Barış Pehlivan ve Hülya Kılınç MİT Kanunu'nda yer alan "İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek” suçundan 3 yıl 9 ay; Aydın Keser, Ferhat Çelik ve Murat Ağırel ise 4 yıl 8 ay ceza almıştı. Barış Terkoğlu ise beraat etmişti. Bu cezalar istinaf tarafından onanmıştı.

MÜYESSER YILDIZ DA TUTUKLANMIŞTI

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında ise 8 Haziran 2020 tarihinde casusluk iddiasıyla gözaltına alınan gazeteci Müyesser Yıldız, 4 gün sonra "devletin güvenliğine ilişkin bilgileri açıklama" suçundan tutuklanmıştı. Yıldız'ın tutuklanmasının nedeni, OdaTV'de yazdığı "Kim bu Hafter'le görüşen Türk komutanlar" ve "Libya'ya hangi komutan gitti... Yerine kim geldi" başlıklı haberler olmuştu. Yıldız dava sonucunda "devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme" ve "devletin güvenliği veya yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçlarından 3 yıl 7 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılmıştı.