Silivri Cezaevi'nde yaşananlara ilişkin vahim iddialar: 'Hem işkence hem de intihara yönlendirme var'
Yoğun bakıma kaldırılan tutuklu Ferhan Yılmaz’ın ölümüne dair çelişkili açıklamalar endişeleri artırıyor. İstanbul Barosu ve ÖHD raporlarına göre her an yeni ölümler yaşanabilir. İktidar ise sessizliği tercih ediyor.
GERÇEK GÜNDEM - FURKAN KARABAY
Silivri cezaevinde işkence ve işkenceye bağlı ölüm iddiaları gözlerin bu cezaevine dönmesine neden oldu. Savcılığın, yoğun bakımda yaşamını yitiren tutuklu Ferhan Yılmaz’ın ailesi tarafından paylaşılan görüntülere ilişkin ‘tıbbi müdahale’ açıklaması endişeleri daha da artırdı. İstanbul Barosu tarafından hazırlanan raporda “cezaevindeki tutukluların şiddet gördükleri ve intihara yönlendirildikleri” belirtilirken HDP’li Meral Danış Beştaş ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Adalet Bakanlığı’nın konuya olan duyarsızlığına dikkat çekti.
Türkiye günlerdir, Silivri Cezaevi’ndeki işkence iddialarını ve ölümleri konuşuyor. Silivri 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi'nde 60 gardiyanın, girdikleri koğuşlarda tutuklulara işkence yaptığı ve tehditlerle mahkumların kendilerini öldürmelerini istediği iddia edildi.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü işkence sonucu ölüm iddiası ile ilgili önce "Tamamen gerçek dışıdır. Söz konusu iddialar iyi niyetten uzak, kamuoyunda algı oluşturmaya yöneliktir" dedi. İddiaların ardından ise cezaevinde bulunan Ferhan Yılmaz’ın hayatını kaybettiği ortaya çıktı. 10 Nisan’da hastaneye kaldırılan Yılmaz’ın yakınları, ölüm nedeninin kendilerine "kalp krizi" olarak açıklandığını ancak Yılmaz'ın vücudunda işkence izleri bulunduğunu söyledi.
HASTANEDEKİ VİDEOSU ÇIKTI, SAVCILIK “DARP YOK” DEDİ
Öte yandan Evrensel'den Meltem Akyol, Yılmaz'ın yoğun bakımda olduğu anların görüntüsüne ulaştı. İşkence iddialarını doğrular nitelikte olan görüntülerde Yılmaz'ın yüzünde şişlikler ve sargılar görüldü.
Son olarak Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı ise konuyla ilgili dün akşam yaptığı açıklamada, Ferhan Yılmaz’ın bedeni üzerinde tıbbi müdahale sırasında oluşabilecek semptomlar dışında darp, cebir, kesici delici alet, ateşli, ateşsiz silah yarası, boğma, boğulma izine rastlanmadığını ileri sürdü.
Silivri'de işkence iddiası; Savcılık bu görüntüye 'tıbbi müdahale sonucu' dedi
“MAHPUSA BAĞCIKLI AYAKKABI VERİLDİ, İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNDU”
İşkence iddiaları üzerine İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi, dün Silivri Cezaevi L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nu ziyaret etti. Konuyla ilgili hazırlanan raporda tutuklulara işkence yapıldığına dair beyanlara yer verildi.
Raporda, “Görüşme sırasında bir mahpusun içtiği haplar sonrasında ölümünün gerçekleştiğine ilişkin beyan ile işkence gördüğünü söyleyerek kendisine zarar vereceğini beyan eden bir başka mahpusa bağcıklı ayakkabılarının teslim edilmesi ve bu ayakkabı ipiyle mahpusun intihar girişiminde bulunduğu iddiası, ceza infaz kurumunda bulunan mahpusların yaşam haklarının ve güvenliğinin devletin pozitif yükümlülüklerinin korunması konusunda kaygılara neden olmaktadır” denildi.
“BİZ DEVLET ADINA GELDİK, SİZE İSTEDİĞİMİZİ YAPARIZ”
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu da Silivri Cezaevi’ndeki iddialar üzerine bir rapor hazırladı. Raporda, tutuklulara sistematik işkence uygulandığı ve intihara yönlendirildiğinin gözlendiği ifade edildi.
Raporda, cezaevindeki işkence iddialarının bir gardiyanın 6 Nisan’da bir tutukluya tokat atmasıyla başladığı belirtildi. Olayın ardından koğuşa onlarca gardiyanın geldiği ve eşyaları dağıttığı, kitapları yırttığı, tutukluları havalandırmaya götürüp yere yatırılarak darp ettikleri, “Biz devlet adına geldik, size istediğimizi yaparız” dedikleri öne sürüldü.
“BİZİM KENDİMİZİ ÖLDÜRMEMİZİ İSTİYORLAR”
ÖHD’nin hazırladığı raporda, cezaevindekilerle yapılan görüşme sonucunda, hükümlünün gardiyanlara gördüğü işkence sonucunda “intihar edeceğim” dediği ve kendisine “ip orada, cam kesiği, jilet orada, buyurun” dediği belirtildi.
Raporda, bir başka tutuklunun ise 7 Nisan’da, gardiyanlar tarafından koğuşlarına baskın yapıldığına, bir kişinin bileklerini keserek yaşamına son vermeye çalıştığına, 6 tutuklunun “sünger odaya” götürülüp darp edildiğine, tehdit edildiklerine dair beyanlarına yer verildi. Görüşme yapılan bir tutuklunun, “Bizim kendimizi öldürmemizi istiyorlar, artık bunaldık, intihardan başka bir çözüm bulamıyoruz. Zaten bir arkadaşımız bırakılan iple intihar girişiminde bulundu” dediği aktarıldı.
"ÇOK SAYIDA TUTUKLUDAN ŞİDDET GÖRDÜKLERİNE DAİR MEKTUP ALIYORUZ"
Öte yandan Silivri Cezaevi’ndeki iddiaları araştıran ve aileler ile görüşme gerçekleştiren HDP Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te konuyla ilgili araştırma önergesi verildiğini ancak reddedildiğini ifade etti.
Gerçek Gündem’e konuşan HDP’li Beştaş, hapishanelerden hiç olmadığı kadar kendilerine başvurular geldiğini belirtti. Beştaş, 5 kişiden oluşan HDP heyetinin çeşitli illerdeki cezaevlerinde incelemelerde bulunduğunu, çok sayıda tutukludan kötü muamele ve şiddete maruz kaldıkları yönünde şikayetler geldiğini söyledi.
Düzenli olarak Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na başvurduklarını belirten Beştaş, Adalet Bakanlığı’na çok sayıda önerge sunduklarını fakat netice alamadıklarını kaydetti.
“ABDULHAMİT GÜL DÖNEMİNDE DAHA SIK ‘ÜSTÜNE GİDERİZ, ARAŞTIRACAĞIZ’ DÖNÜŞLERİ YAPILIYORDU”
Silivri Cezaevi’ndeki mahpus Ferhan Yılmaz’ın tahliyesine iki gün kala yaşamını yitirmesi ve bakanlığın darp iddialarını yalanlayan açıklamaları üzerine konuşan Beştaş, “Bizim derdimiz kimseyi suçlamak değil, hukuk kuralları içerisinde tutukluların bütün haklarının sağlanması. Gerekli tedbirler alınmıyor” dedi.
Tutukluların işkence gördüğüne yönelik iddialar üzerine Adalet Bakanlığı’ndan kendilerine bir açıklama yapılmadığını söyleyen Beştaş, bakanlığın tavrının geçiştirici yönde olduğunu ifade etti. Beştaş, “Abdulhamit Gül döneminde daha sık ‘üstüne gideriz, araştıracağız, böyle şey olmaz’ gibi dönüşler oluyordu ama şu anda bu bile çok net söylenmiyor” dedi.
“FERHAN YILMAZ’IN ÖLÜMÜNDE ÇELİŞKİLİ RAPORLAR VAR”
Ferhan Yılmaz’ın ölümünde farklı raporlar olduğunu belirten Beştaş, “Biri ‘bulaşıcı hastalık’ diyor, biri ‘kalp krizi’ diyor, oysaki avukatların yaptığı görüşmelerde, özellikle görüntülerde açıkça şiddete uğradığı, işkence gördüğü tartışma dışı. Bu çok büyük bir skandal. Dünyada başka bir ülkede olsa o ülkede adalet bakanı koltuğunda oturamaz ya da o cezaevinin müdürü, yönetimi işine devam edemez. Bu açıkça suç işleme, insan öldürme, daha ötesi yok. Fakat hala başsavcılık ‘doğru değil’ açıklamasında bulunuyor. Çok acı bir olay. İki gün sonra tahliye olacaktı” diye konuştu.
Birçok cezaevinden, kötü muamele ve işkenceye yönelik şikayetler de geldiğini söyleyen Beştaş, “Mektuplara bakıyoruz, Silivri’deki işkencenin ne zaman, neden başladığına dair araştırmalara da devam ediyoruz. Aileler çok büyük bir endişe içindeler. Bu işkencenin son bulmasını istiyorlar” dedi.
DARP GÖRÜNTÜLERİ MECLİS GÜNDEMİNE TAŞINDI
Silivri Cezaevi’nde yaşananları takip eden ve Meclis’te gündeme getiren CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Gerçek Gündem’e açıklamalarda bulundu.
Ölen tutuklu Ferhan Yılmaz’ın ağabeyi ve amcasıyla görüştüğünü söyleyen Tanrıkulu, darp görüntülerini kendisiyle paylaşıldığını, konuyu Meclis gündemine taşıdığını belirtti.
Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nu cezaevinde inceleme yapması için göreve davet ettiğini ifade eden Tanrıkulu, soruşturmayla ilgili bakanlığın daha özenli davranacağına dair bir düşüncesinin olduğunu dile getirdi.
“Savcılık ‘darp yok diyor’ ama fotoğraf öyle değil” diyen Tanrıkulu, HDP harici diğer partilerin konuyla ilgili bir çalışma yapmadığına dikkat çekti.
