Otizmli çocuğa okulda şiddet iddiası: 'Beni hak aramaktan bıktırdılar'
İzmir'de, 7 yaşındaki otizmli çocuğuna 2020 yılında özel bir eğitim merkezinde öğretmen tarafından şiddet uygulandığını öne süren baba İbrahim Çetin'in başvurusuna savcılıkça takipsizlik kararı verildi. Baba, karara itiraz etti.
İzmir'in Karabağlar ilçesinde yaşayan İbrahim Çetin, 7 yaşındaki otizmli çocuğu H.Ç.'nin özel bir eğitim uygulama merkezinde, 18 Şubat 2020'de şiddete maruz kaldığı iddiasıyla öğretmen S.K.B. hakkında şikayetçi olup savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Öğretmenin, kapısı açık bırakılan sınıftan çıkan çocuğunu arkasından koşarak yaka kısmından yakalayıp çekerek şiddet uyguladığını öne süren Çetin, darp raporu da aldırdı. Ancak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘taksirle yaralama’, ‘kötü muamele’ ve ‘görevi ihmal’ suçlamasıyla yapılan başvuru için "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verdi. Baba Çetin ise karara itiraz ederek dosyayı Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı.
"SINIFIN KAPISI AÇIK BIRAKILMIŞ"
ANKA Haber Ajansı'na konuşan İbrahim Çetin, olay anında dışarıda olduğunu ve eşinin telefonla kendisini aradığını belirterek şunları söyledi:
"Eşim arayıp, 'Çocuğa okulda şiddet uygulandı' dedi. Öğretmeni, uyarmamıza rağmen sınıfın kapısını açık bırakıp ihmalde bulunmuş. Çocuk da sınıftan kaçmış. Öğretmen, arkasından koşup, yaka kısmından yakalayıp çocuğu çekiyor. Öyle bir çekmiş ki boğazını kızartmış. Çocuk, can havliyle sınıfa geri kaçıyor. Bu çocuk konuşamasa da bu an, onun canının acıdığının belirtisi. O sırada annesi görüyor. Annesine işaretlerle 'Sıktı' diye tarif ediyor. Çocuğu hastaneye götürüp darp raporu aldım. Karakolda şikayetçi oldum, sonrasında da savcılığa suç duyurusunda bulundum. Savcı, ‘İhmalden ve kötü muameleden dava açılamaz’ diye yazmış."
"AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ'NE BAŞVURACAĞIM"
Savcılığın takipsizlik kararına tepki gösteren İbrahim Çetin, şöyle devam etti:
"Beni hak aramaktan bıktırdılar. Her ne kadar bıktırsalar da çocuğumun hakkını aramak zorundayım. Konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıdım. Şu an dosya açık durumda. Adalete güvenim kalmadı, güvenimi sarstılar. Anayasa Mahkemesi'nin de buna ret vereceğinden eminim. Beni bu kadar illallah ettirdiler. Anayasa Mahkemesi'nden sonra da çocuğumun haklarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde arayacağım. Türkiye'deki adalete güvenmek istiyorum. Nerede bu insan hakları, nerede bu adalet? Adalet Bakanı ve Cumhurbaşkanı'na buradan sesleniyorum. Elinizi vicdanınıza koyun, adaleti yerine getirin. Adalet yerini bulmadığı sürece bana uyku haram."