Dilipak'tan kendi mahallesine sert eleştiriler: Müslümanlık diye yaptığımız birçok şey Allah’a ve O’nun dinine iftiradır

Dilipak, bugün yaşanılanın İslam olmadığını ileri sürerek, "Müslümanlık diye yaptığımız birçok şey Allah’a ve O’nun dinine iftiradır" dedi. Dilipak, "Haksızlıklar karşısında susanlar namaz kılmakla yakalarını Allah'ın elinden kurtaramazlar" dedi.

Dilipak'tan kendi mahallesine sert eleştiriler: Müslümanlık diye yaptığımız birçok şey Allah’a ve O’nun dinine iftiradır

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, “’Allah’ın dini’ne ne oldu?” başlıklı yazısında, din üzerinden sert eleştirilerde bulundu.

“Biz kendimize göre bir din uydurduk” diyen Dilipak, “Yaşadığımız din, biraz atalarımızdan bozula bozula gelen, biraz bugünkü heva ve heveslerimiz, biraz da gelecek hayalleri ile uydurduğumuz bir din” ifadelerini kullandı.

“BAŞIMIZA GELEN BELALAR KENDİ GÜNAHLARIMIZDAN”

İslam’ın insanı insanla ve tabiatla barıştıracağını söyleyen Dilipak, “Bu barış bizi Allah’la barışa götürecektir. Biz ise bugün sanki İslam dünyası olarak büyük ölçüde Allah’la savaştayız. Başımıza gelen belalar, büyük ölçüde Şeytanın hilelerinin ya da Şeytanın dostu olan düşmanlarımızın hilelerinin keskinliğinden çok, kendi zaaflarımızdan, günahlarımızdan kaynaklanmaktadır” diye yazdı.

“MÜSLÜMANLIK DİYE YAPTIĞIMIZ BİRÇOK ŞEY ALLAH’A VE O’NUN DİNİNE İFTİRADIR”

Yeni Akit yazarı Dilipak, yazısını şöyle sürdürdü:

“Şunu unutmayalım: İman ettim demekle yakamız bırakılmayacak. Hatta Müslümanlık diye yaptığımız birçok şey Allah’a ve O’nun dinine iftiradır.

Vay o namaz kılanların haline ki, onlar yetimin hakkını yerler. O yetimi horlar ve aşağılarlar, malına zarar verir ve ona el koyarlar, onu iradesi dışında birilerine nikahlarlar. Vay onların haline.

Hele bir de bunu Müslümanlık olarak, ataları adına yapmazlar mı! İşte bu Allah’ın gücüne gider.

Birileri nasıl cennete gidecek ya da cehenneme gidecek, işte böyle. Bunlar hep birer imtihandır.”

“DİN BÜYÜKLERİMİZİ, DEVLET BÜYÜKLERİMİZİ, AİLE BÜYÜKLERİMİZİ İLAH VE RAB EDİNMEYECEĞİZ”

“Kim kime Hak ölçüleri dışında, rızasına aykırı bir şey dayatırsa, bu İlah’lık ve Rab’lik iddiası olur” diyen Dilipak, yazısını şöyle sürdürdü:

“Allah’a isyandır. Allah bize “raina demeyin, unzurna deyin” buyurdu. Din büyüklerimizi, devlet büyüklerimizi, aile büyüklerimizi İlah ve Rab edinmeyeceğiz. Onlar bir şey dediklerinde, eğer, onlar üzerinde düşünmeden o şeyi kabul ya da reddetmek zorunda hissediyorsanız kendinizi, o işi isteyenler ve o talebe gönül rızası ile razı olanlar İlahlık ve Rablik taslamış, öteki de ona boyun eğmiş olur. Allah’ın laneti de onların üzerinde olur. Bu şirktir. İman ile şirk aynı akılda, aynı kalpte bir arada olmaz.”

“HAKSIZLIKLAR KARŞISINDA SUSANLARA GELİNCE NAMAZ KILMAK, ORUÇ TUTMAK, HACCA GİTMEKLE YAKALARINI ALLAH’IN ELİNDEN KURTARAMAZLAR”

Dilipak, yazısında ayrıca şunları kaydetti:

“Allah zalimlere yardım etmez. Haksızlıklar karşısında susanlara gelince namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmekle yakalarını Allah’ın elinden kurtaramazlar. Onlar dilsiz Şeytana dönüşür ve gazaba uğrayanlardan olurlar. Şeytan azapta gerek. Onların kıldıkları namaz da, tuttukları oruç da, gittikleri hac da kabul olmayacak. Tevbeleri de kabul olmayacak.”

Etiketler
Müslüman