Öğrencilerden dayanışma çağrısı: 'Türkiye’de hukuk ablukada, biz de hukuksuzluklarla mücadele etmek için varız'
Türkiye’nin dört bir yanındaki öğrencilerin oluşturduğu "Abluka Hukuk Öğrencileri Grubu”, Gerçek Gündem'e konuştu. Öğrenciler, hukuksuzluklara karşı mücadele ettiklerini ve kamuoyunu yakından ilgilendiren duruşmaları takip etiklerini belirtti.
GERÇEK GÜNDEM - MELİSA GÜLBAŞ
Türkiye’nin dört bir yanındaki hukuk fakültesi öğrencilerinin oluşturduğu ve yaklaşık bir yıl önce kurulan “Abluka Hukuk Öğrencileri Grubu”, adaletsizlikleri ortaya çıkarmak için mücadele ediyor.
Faaliyetlerine fanzin çıkararak başlayan öğrenciler, amaçlarının hem üniversitelerdeki hem de ülkedeki adaletsizliklerle mücadele etmek olduğunu söyledi.
Gerçek Gündem’e konuşan üç hukuk fakültesi öğrencisi, Abluka Hukuk’un nasıl kurulduğunu ve neler yaptıklarını anlattı. Öğrenciler, mahkemelerin tartışmaları kararlarından, gelecek ile ilgili kaygılarından bahsetti.
4'üncü sınıf hukuk fakültesi öğrencisi Ayşegül Satan, adaletsizlikleri, haksızlıkları gün yüzüne çıkarmak için fanzinler ve dava raporları yazdıklarını söyledi. “Biz hukuk fakültesi öğrencileri olarak adaletsizliklerle mücadele etmeyi kendimize bir borç biliyoruz” diyen Satan, duruşmaları bizzat takip ederek dava süreçleriyle ilgili takip raporları hazırladıklarını söyledi.
"ADALET HUKUK KORİDORLARINDA SAĞLANAMIYOR, BİZ DE HAKSIZLIKLARI MEYDANLARDA ANLATIYORUZ"
Satan, takip ettikleri duruşmalar üzerine hazırladıkları raporlarla, davalarda yaşananları kamuoyuna aktarmaya çalıştıklarını söyledi. Satan, bundan üç hafta önce altı farklı duruşmayı takip ettiklerini, sürecin nasıl işlediğini anlatan raporlar hazırladıklarını ifade etti.
Üniversiteliler, takip ettikleri duruşmalar arasında Barış Akademisyenleri, Pınar Gültekin, Tahir Elçi, Soma Katliamı, Çorlu Tren Katliamı gibi önemli davalar olduğunu söyledi.
“Biz hazırladığımız raporlarla meydanlara inerek davaların gerçek yüzlerini insanlara anlatıyoruz. Bakırköy ve Kadıköy meydanında ve Moda Sahilinde kısacası meydan meydan dolaşarak hukuk koridorlarında sağlanması gereken adaleti biz meydanlarda anlatmaya çalışıyoruz çünkü bu adaletsizlikleri herkesin bilmesi gerekiyor” diyen Satan bulundukları her alanda adalet mücadelesi vermeyi sürdüreceklerini söyledi.
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2’nci sınıf öğrencisi Melisa Yıldız kamuoyunu yakından ilgilendiren davaları seçtiklerini ve bu duruşmaları ayrıntılı bir şekilde incelediklerini söyledi.
"HUKUK ABLUKA ALTINDA"
“Hukukun siyasal iktidar tarafından çepeçevre kuşatılıp abluka altında olduğunun farkında olduklarını” söyleyen öğrenciler, “iktidarın onlara dayattıkları hukuk sistemini tanımayacaklarını” ifade etti.
Öğrenciler, “Bize yani hukuk öğrencilerine yapılan ‘adaleti siz sağlayacaksınız’ güzellemelerinin yapıldığı bu ülkede nasıl bir adaletsizlik içinde olduğumuzun farkındayız” dedi.
"MEZUN OLDUĞUMUZDA KOCAMAN BİR GELECEKSİZLİK BİZİ BEKLİYOR"
Mezun olduklarında onları geçim sıkıntısının beklediğini söyleyen üniversiteliler sadece avukatlıkta değil diğer meslek gruplarında da aynı sorunların olduğunu ifade etti. Özellikle stajyer avukatların emeklerinin hiçe sayıldığını ve karşılığını alamadıklarını söyleyen hukuk fakültesi öğrencileri, bunun “sömürü düzeninden” kaynaklandığını belirtti.
“Avukatlar kendi işlerini yapamıyorlar çünkü engelleniyorlar, baktıkları pek çok davaya kılıf uyduruyorlar. Adalet arayışı içinde olan avukatları bastırıyorlar, seslerini kısıyorlar. Dava süreçleri etkin yürütülsün diyen bir avukat bugün ruhsatıyla tehdit ediliyor ya da hapis cezasına çarptırılıyor” açıklamalarında bulunan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi Selen Döner, iktidarın yargıyı bir “sopa” olarak kullandığını ve buna tamamen karşı olduklarını söyledi.
Çoğu davanın zaman aşımı sürecine bırakıldığını söyleyen Döner, “Bugün bir iş davası 11 yıla kadar uzayabiliyor. Ama asgari ücret alan bir işçinin 11 sene boyunca davayı beklemek gibi bir lüksünün olmadığını da bilerek o yargılamaları yürütmemiz gerektiğini düşünüyorum” dedi. Kadın cinayetleriyle ilgili davaların çoğunda kararların erkeklerin lehine sonuçlandığını söyleyen Döner, yürütülen yargı süreçlerinin birçoğunun, mağdur kimliğinin korunmasına yönelik olmadığını söyledi. Selen Döner, “İktidarla mevcut ticari ilişkileri bulunan kurumların gerekli soruşturma süreçlerinden bile geçmediğini görüyoruz” dedi.
Avukatların meslek hayatında yaşayacağı tüm zorlukları bildiklerini söyleyen öğrenciler mezun olduktan sonra “koca bir geleceksizliğin” onları beklediklerini ifade etti.
Hem okuyup hem de kafede çalışmak zorunda kaldığını söyleyen Ayşegül Satan, diğer üniversiteli arkadaşları gibi çalışmaya zorunlu bırakıldıklarını söyledi.
"SAVCI VE HAKİM ATAMALARI ADİL BİR ŞEKİLDE YAPILMIYOR"
“Geçinebilmek için hem okuyoruz hem de harçlığımızı çıkarmak için çalışmak durumunda bırakılıyoruz” açıklamalarında bulunan Satan, mezun olduktan sonra hakim ya da savcı olmanın çok uzak bir ihtimal olduğunu söyledi. “Hakim ve savcı olmak çok zor çünkü torpil gerekiyor ve alımlar adil bir şekilde yapılmıyor” diyen Satan, yakın çevresinde de hakim-savcılık sınavında yapılan haksızlıkların olduğunu belirtti.
Hakim-savcılık kanadının tamamen iktidarın elinde olduğunu ve hukuk fakültesi öğrencilerine avukatlıktan başka seçenek bırakılmadığını söyleyen Selen Döner “yandaş” olmayanların orada yer edinemeyeceğinin farkında olduklarını söyledi. Yargı sisteminin savunma ve yargılama makamı olarak bir bütün halinde ele alınması gerektiğini söyleyen Döner, “Savunma makamının tüm bunları yıkacağına inanarak avukat olmayı düşünüyoruz” dedi.
Avukat ya da akademisyen olmak istediğini söyleyen Ayşegül Satan, kendini bu alanda geliştirdiğini ve adalet mücadelesini avukatlık mesleğinde devam ettirip gerçekten adil bir avukat olmayı istediğini söyledi.
"TÜM ÜNİVERSİTELİLERİ BİZİMLE MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ"
Tüm hukuksuzlukları ortaya çıkmak isteyen üniversite öğrencilerini mücadeleye çağıran Abluka Hukuk Öğrencileri Grubu, gençlerin onlara sosyal medya hesapları üzerinden paylaştıkları form üzerinden ulaşabileceklerini söyledi.