Sendika değiştirdikleri için işçileri işten atan Elginkan patronunu sırtını hükümete dayadı: 'Önce Allah, sonra hükümetim korur beni'
Sendika değiştirdikleri için işçileri işten atan Elginkan Holding bünyesindeki E.C.A. Serel Seramik'teki gelişmeler hakkında konuşan Elginkan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen "Önce Allah, sonra hükümetim korur beni" dedi
Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Elginkan Holding bünyesindeki E.C.A. Serel Seramik fabrikasında işçiler Çimse-İş’ten istifa edip Kristal-İş’e geçince işten atıldılar.
İHA’da yer alan habere göre Elginkan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen, yaşananlara dair açıklama yaptı.
TAŞERON ŞİRKETMİŞ GİBİ İFADE EDİYOR
İşçilerin üyesi olduğu ve işverene karşı haklarını savunması gereken sendika için Akçen, ‘çalıştığımız sendika’ ifadesini kullanıyor. ‘Dışarıdan hizmet aldıkları’ bir ‘taşeron şirketi’ kasteder gibi şunları söyledi:
Şimdi biz Çimse-İş ile 30 yıldır çalışıyoruz. Türk Metal Sendikası ile 30 yıldır çalışıyoruz. İkisi de Türk-İş’e bağlı birer sendika. Şu an bir sendikayla beraberken başka bir sendikayla görüşmek bizim ahlakımıza yakışmaz. Çimse-İş ile devam edeceğiz. Sözleşmemiz var. Bizde sadakat çok önemli. Zaten birbirimize sadık olamasak bu kadar zamandır kendileriyle devam etmezdik. Arkadaşların böyle ani hareketlerini yadırgadım, yakışmadı.
Akçen sözlerinin devamında sendika seçme özgürlüğünü tanımadığının itirafı olarak şunları söyledi:
''Ben işveren olarak değiştirmek istiyorsam işçilerime derim ‘Birkaç sendika var, bunlardan birini seçelim’ der, birlikte hareket ederim. İnsanların arasındaki diyaloglar budur. İki sendikanın çarpışmasından dolayı biz yara aldık.''
''ÖNCE ALLAH SONRA HÜKÜMET''
Akçen sözlerini iktidardan destek göreceğini ifade ederek şöyle bitirdi:
''Bazı siyasi partili arkadaşlarımızın kendilerine göre işin aslını bilmeden, iki sendikanın çarpışmasını bilmeden sanki biz işçinin haklarını vermiyormuşuz gibi etrafta konuşmalar yapılınca incindim, çok üzüldüm.
Benim sandalyemin sallandığı söyleniyor. Ben vallahi hayatımda sallanan koltuğa oturmadım. Dört ayaklı koltuğa otururum. Çünkü orayı hak ediyorum. Benim sandalyem sallanamaz, çünkü rahmetli başkanımız yazmış. Ancak öldüğüm gün o sandalyeyi bırakabilirim. Dışardakilerin bunu bilmesi lazım. Elginkan Topluluğunun üstüne kimse çökemez. Yürek lazım. Elginkan sahipsiz bir topluluk değildir. İşçimle beraber koruyoruz biz burayı. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin devleti var. Hükümetim var benim. Önce Allah, sonra hükümetim korur beni.''