Eğitim konferansına muhataplar çağrılmadı!
Türkiye’deki eğitim sisteminin tartışıldığı, “2023’e Doğru Türk Eğitim Sistemi-Bulma Konferansı”nda ataması yapılmayan öğretmenler, sınav mağduru öğrenciler ve veliler yer almadı
MUSTAFA MERT BİLDİRCİN -BİRGÜN/ Türkiye’deki eğitim sisteminin masaya yatırıldığı, “2023’e Doğru Türk Eğitim Sistemi-Bulma Konferansı”nda bilimden sanata, hukuktan medyaya, spordan iş dünyasına, sendikalardan düşünce kuruluşlarına toplumun farklı kesimlerinden birçok isim bir araya geldi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un da katılımıyla gerçekleşen ve “Nasıl bir eğitim müfredatına ihtiyacımız var? Nasıl bir öğretmen istiyoruz? Kaliteli eğitim için nasıl bir okul ortamı oluşturmalıyız?” sorularına cevap aranan konferansın katılımcılarının büyük bölümünün özel eğitim temsilcilerinden oluşması dikkati çekti. Ataması yapılmayan öğretmenler, sınav mağduru öğrenciler ve veliler ise konferansta yer almadı.
‘Kaliteli’ eğitim
Eğitimin iflasının asıl nedeninin piyasalaşma ve muhafazakarlaşma olduğunu ifade eden Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, eğitimin asıl paydaşlarının toplantıda olmamasını eleştirdi. Konferansın başlıklarından biri olan, “Müfredat” başlığında, “Nitelikli eğitim” yerine, “Kaliteli eğitim” kavramının kullanıldığını belirten Aydoğan, şunları söyledi:
“Öğrenci ve toplum yararını değil piyasalaşmayı esas alan, 17 bin köy okulunun kapatıldığı, yüz binlerce öğrencinin okulsuz, öğretmensiz kaldığı, kriz ile birlikte ilk kesintinin eğitim bütçesinden yapıldığı koşullarda bölgeler arası eğitim farklarını kamusal eğitim hakkını belirtmeden ele alan, okullaşma politikasının yanlışlığını görmeden sınavları ‘seçme ve yerleştirme’ meselesi olarak gören anlayışın tüm izleri çalıştayda bir kez daha ortaya çıktı.”
“Asıl paydaşlar yoktu”
Aydoğan, eğitimde piyasalaşma ve muhafazakarlaşmanın temsilcilerinin çalıştayda çoğunluğu oluşturduğunu söyleyerek “Özellikle 4+4+4 yasasından sonra çocuklarının eğitim hakkı mücadelesini okul okul örgütleyen veliler, sınav sistemleri ve eğitimde dönüşüm ile geleceği karartılan öğrenciler, bilim insanları, hukuksuzca ihraç edilenler, kamuda ve özelde güvencesiz çalıştırılanlar çalıştayda yoktu” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı’nın icraatı gerçekleştiren olma sorumluluğunu taşıdığının altını çizen Aydoğan, Bakan Selçuk’a “Kamusal ve bilimsel eğitimi inşa edecek misiniz?” diye sordu. Çalıştay başlıklarında kullanılan kavramların ve katılımcıların büyük çoğunluğunun öğrencilerin ve velilerin açısından var olan eğitim politikalarının değişmeyeceğinin göstergesi olduğunu savunarak “Asıl mesele, eğitim ve bilim emekçileri olarak bizim ne yapacağımız meselesidir. Nasıl bir eğitim, nasıl bir öğretmen, nasıl bir öğrenci, nasıl bir müfredat sorularının cevabı bizde. Kamusal ve bilimsel eğitimi yeniden inşa edecek olanlar bizleriz” ifadelerini kullandı.
Eğitimin sorunları ve çözümlerine ilişkin her platforma mücadele etmeye devam edeceklerini kaydeden Eğitim Sen Genel Başkanı, şu soruları sordu:
»Temel felsefesi evrensel ilkelere dayanan kamusal ve bilimsel, çoğulcu, eşitlikçi, laik bir müfredat, eşit, parasız, laik, bilimsel ve anadilinde eğitim hakkı hayata geçirilecek mi?
»Liyakat dışı görev verilen ve her okulda baskının, eşitsizliğin temsilcileri olan okul idarecileri görevden alınarak mülakat yerine liyakat kriter haline getirilecek mi?
»Sözleşmeli tüm öğretmenler kadroya geçirilecek ve tüm hakları iade edilecek mi?
»Hukuksuzca ihraç edilenlerin hukuk, adalet talepleri hayata geçirilecek mi?
»Ataması yapılmayan öğretmenler için mülakat son bulacak ve atama bekleyenlerin atamaları gerçekleşecek mi?
»Okulları, yurtları taşerona, cemaatlere teslim eden protokol ve işbirlikleri sonlandırılacak mı?