Ünlü baklavacının 12 Eylül "mağduriyeti": Dükkanımızı 4 gün kapattılar, Allah o günleri bir daha yaşatmasın

Güllü, “Darbeye karşı geldik diye dükkanımızı 4 gün kapattılar. Kaliteyi bozmamak için 1 sene 1 ay tatlı yapmadık. Allah o günleri bir daha yaşatmasın” dedi

Ünlü baklavacının 12 Eylül "mağduriyeti": Dükkanımızı 4 gün kapattılar, Allah o günleri bir daha yaşatmasın

12 Eylül 1980 darbesi, Türkiye’nin yakın siyasi tarihindeki en kara günlerin başında geliyor. Yüzbinlerce kişinin gözaltına alındığı, idam kararlarının verildiği, işkencede ölümlerin yaşandığı, fişlenmelerin olduğu günlerin üzerinden 42 yıl geçti.

12 Eylül 42. Yıl dönümünde, ünlü baklavacı Nadir Güllü, İHA’ya yaptığı açıklamada darbeyle birlikte yaşadıkları “mağduriyetleri” anlattı.

Güllü, “Darbeye karşı geldik diye dükkanımızı 4 gün kapattılar. Kaliteyi bozmamak için 1 sene 1 ay tatlı yapmadık. Allah o günleri bir daha yaşatmasın” dedi

“DÜKKANIMIZ 4 GÜN KAPATILDI”

Nadir Güllü “Olay tam 42 yıl önce oldu. 1980’de bir anda askerler yönetime geçince, belediye yönetimi de bir generale verildi. Ecmer Kutay diye bir korgeneral geldi. Tabii birimlere de albaylar geldi. İktisat müdürü İbrahim Kocaçam diye bir albaydı. Onlar nasıl karar verdiyse artık bir yazı geldi ‘yarından itibaren baklava fiyatları yarıya düşürülmüştür, fiyatları düşürmeyenler için cezai uygulama yapılacaktır’ diye. Sonra rahmetli babam ve ağabeyim ile beraber oturduk. Nejat ağabeyim işin ustasıydı. Ne yapalım dedik. Biz yarı fiyatına düşürürüz sorun değil. Ama içindeki tereyağı az koymak, iyisini koymamak, fıstığı azaltmak, cevizden çalmak bize gelmez. Bizim firmamız tarihi bir firmaydı. En çok Yunanlılara satış yapıyorduk” dedi.

Dükkanlarının karşı geldikleri için 4 gün kapatıldığını kaydeden Nadir Güllü “O kadar asırlık firmanın lezzetini bozmak olur mu? Ardından bütün baklavacılar toplandık ve yazı yazdık. Bakın dedik, bu kalite düşmesin, koyduğumuz malzemeleri yazalım, gelin bakın. Yüzde 20 kar verin fazlasını istemiyoruz dedik. Bu yazının ardından geldiler, bizim dükkanı karşı geldik diye 4 gün kapattılar. Halbuki çok üzüldüm ben o zaman. O gün askerlerle birlikte İbrahim Kocaçam iktisat memurlarını yolladı. O zaman askeri yönetim olduğu için, onlar ne derse peki deniyordu. Gelin dinleyin diyorduk. Tekrar söyledim; o fiyat kurtarır albayım dedim. Kaliteyi bozduktan sonra, Türk baklavasının lezzeti öldükten sonra ne anlamı var dedik, anlamadılar. Dükkanımız 4 gün kapatıldı” şeklinde konuştu.

“O ZAMAN FINDIK UCUZDU VE ŞERBETİNDE SÜT OLDUĞU İÇİN SÜTLÜ NURİYE TATLISINI BULDUK”

O zamanlar fındığın ucuz olmasıyla birlikte yeni bir tatlı bulduklarını kaydeden Nadir Güllü, “O zaman fındık ucuzdu, şerbetinde de süt vardı. Diyarbakırlı Nuriye Hanım’ın tarifiydi, hafif olduğunu duymuştuk. Yaz ayıydı ve bu Sütlü Nuriye tatlısını bulduk. Bol fındık ve şerbetinde süt olunca, nispeten fiyat biraz belirtilenin üstüne çıktı ama ses etmediler. Bizim dediğimiz fiyat da olmadı ama en azından müşteriyi boş çevirmemek için birde cevizli kadayıf yaptık. Burada Yunanlılar, kardeşim biz baklava istiyoruz dediler. Dünyanın her yerinden gelen yabancı müşterimiz var. Biz üretimden verdik. Onlar geldi bunu da yakaladılar” ifadelerini kullandı.

“NE KADAR ACI BİR DURUM BİLİYOR MUSUNUZ?”

Kaliteyi bozmamak için 1 sene 1 ay baklava yapmadıklarını anlatan Nadir Güllü “Ne kadar acı bir durum biliyor musunuz? Türk mutfak kültürünün baklavasını yaşatmak için ciddi mücadele veriliyordu. Demek ki işin ehli olmak çok önemli. O zaman ki askeri yönetimin ticari zihniyetlerinden dolayı bunları yaşadık. O zaman sırf kaliteyi bozmamak için 1 sene 1 ay baklava yapmadık. Sonra rahmetli Özal geldi. Geldiği gün ekonomi dedi. Kalite düşmesin diye serbest bıraktı. Ondan sonra üretime başladık. Meslektaşlarım da bozmak istemediler aslında ama yaşamak için ister istemez bazı malzemelerden oynayarak onlar sattı. Ama bizim o zaman dededen toruna müşterimiz vardı. Biz onlara ihanet edemezdik. Yani şerbetini fazla vermek, tereyağı yerine öbür yağdan koymak, cevizle fıstığı az koymak bizim firmamızın kalitesine aykırıydı” dedi.

Etiketler
Mamak