Zamanaşımın oyunu: Musa Anter davası ertelendi
Musa Anter Davası’nda mahkeme, bir sonraki duruşma tarihini zaman aşımı süresinin sona erdiği 20 Eylül'den bir sonraki güne verdi.
GERÇEK GÜNDEM /
Gazeteci Musa Anter’in 20 Eylül 1992’de Diyarbakır’da katledilmesine dair açılan ve JİTEM Ana Davası ile 1993 yılında “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından öldürülen Ayten Öztürk davasıyla birleştirilen davanın karar duruşması, 15 Eylül 2022’de Ankara 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Mahkeme heyeti, duruşmayı 21 Eylül’e erteledi. 20 Eylül 1992’de katledilen Musa Anter cinayetinde davanın zamanaşımı süresinin 20 Eylül’de dolması nedeniyle karar dikkat çekti.
Mahkeme firari sanıklar hakkında çıkartılan yakalama emirlerinin devamına, sanık Hamit Yıldırım’a verilen adli kontrol taleplerinin kaldırılması veya başkalaştırılarak yumuşatılması anlamına gelecek taleplerin reddine, Yıldırım'ın sağlık sorunları sebebiyle yükümlülüğü yerine getirilmediği bildirildiğinden, buna dair belgeleri sunması için önümüzdeki celseye kadar süre verilerek mahkemeye sunulmasına karar verdi.
Öte yandan davanın zamanaşımına tabi olmadığı yönündeki savunmaların yargılama sathında önümüzdeki celse değerlendirmeye alınmasına karar verildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından mahkemenin kararı hakkında yapılan açıklama şöyle oldu:
Bugün bir duruşma daha gerçekleşti. Maalesef mahkeme niyetini açığa çıkardı zamanaşımı konusunda. 21 Eylül saat 16.00'da önümüzdeki celsede bir değerlendirme yapacağını ifade etti. Bizim taleplerimizle ilgili olarak da ara kararına yazdı.
Hem zamanaşımı noktasında insanlığa karşı suç nedeniyle bir karar vermemeleri gerektiğini belirttik. Bu dava 3 davanın birleşmesinden ibaret. Daha önceden birleşme taleplerinin kabul edilmemesini, Anter cinayeti dosyasının tek başına ele alınmasını, bir mahkumiyet kararının verilmesini talep etmiştik. Reddedilmişti. Bunu hatırlattık.
Ve bu aşamada zamanaşımından dolayı bir ayırma kararı veremeyeceklerini ifade etmişlerdi. Bunlar da değerlendirilecek.
Abdülkadir Aygan'ın ifadesi hala alınamıyorsa burada açık bir şekilde cezasızlıkla karşı karşıya olduğumuzu ifade etmek istiyoruz.